Ekonomi
  • 31.1.2010 15:30

ERDOĞAN'DAN TEKEL İŞÇİLERİNİ ÜZECEK AÇIKLAMA

"TEKEL işçileri, eczacılar, doktorlar, avukatlar yönelik çalışmalar bir dönüşüm. Bu dönüşüm iyi yönetilebiliyor mu, zamanlaması iyi yapılabiliyor mu?" sorusu üzerine Erdoğan, bunların planlı ve programlı işler olduğunu belirterek, ertelediği zaman da "niye bu kadar ertelediniz?" diye sorulacağını söyledi.

Başbakan Erdoğan, "Sırtımızdaki yumurta küfesi çok ağır. Bunu hafifletmemiz lazım. ’Acaba bu ne der, şu ne der’ diye bakarsak, hiçbir adımı atamayız. Bunlar ertelene ertelene gelecek kuşakların üzerine çok daha büyük yük olarak kalır, biz bunun kalmasını istemiyoruz" dedi.

Popülizme fırsat vermek istemediklerini vurgulayan Erdoğan, gazetecilere, "Kapattığınız bir kurumda TEKEL işçileri için ne yaparsınız?" diye sordu.

Gazeteci İsmet Berkan, "TEKEL işçilerine iki yıl vakit verdiniz, başka türlü değerledirilebilirdi. Başka yerlerde istihdam sağlamak gibi" yanıtını verdi.

Erdoğan, 4C kapsamına "evet’ der hale gelenlerin olduğunu, hala "istemeyiz" diyenlerin de bulunduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Niye? Şuna alışmışlar. ’Evet nasılsa rahatız. Ben şimdi nereye gönderilirsem gönderileyim, 4C kapsamında değil de normal statüde, oturacağım, aydan aya maaşımı alacağım’. Şimdi yeni bir teknik geliştirdiler. ’Devlete verin, gittiğimiz yerde daha düşük ücrette çalışalım ve orada kıdem tazminatı devam etsin’. Yaklaşım tarzı bu. Bende diyorum ki, ’biz bu devleti adeta bir özel sektör mantığı ile mi çalıştıracağız yoksa geçmişten bu yana alışılmış haliyle mi yürüteceğiz?’ Devleti bu işin içinden çekmek istiyoruz. Devlet, artık ticaretin içinde olmamalı. Özel sektörün girmediği yere devlet girmeli, özel sektörün girdiği yerde de devlet durmamalı, çıkmalı ki bu işi rekabete açalım, ülkenin bu noktada yatırımı, istihdamı ve üretimi artsın. Bizim bunu başarmamız lazım. Bu kadar gerçekçi bir açıklama yapıyorsunuz, bundan rahatsız oluyorlar. Biz kimden alıyoruz, kime vereceğiz. Ben çalışandan alacağım, üretim olmadan TEKEL işçisine parayı vereceğim. Bunu yapamayız, haksızlık."

-TAM GÜN YASASI-

Başbakan Erdoğan, "Tam Gün Yasası"na da değinerek, "Doktorlar meselesinde de medya bize çok güzel destek verdi. Nasıl destekse?" dedi.

"Tam Gün Yasası derken yanlış mı yapıyoruz, biz bu konu üzerinde çok durduk" diyen Erdoğan, yarım gün hastaneye veya üniversiteye uğrayan, sonra orada görünmeyen hocalar bulunduğunu, bunları biraz da açık konuştuğu için rahatsız olanların olduğunu söyledi.

Devlet hastanelerinde "Tam Gün Yasası’na", "evet" diyenlerin oranının yüzde 85 olduğuna dikkati çeken Erdoğan, yasa ile ücretleri ciddi manada artırdıklarını kaydetti. "Sağlık noktasında bu işe kellemizi değil, vücudumuzu koyduk taşın altına. Halkımızın bu konudaki sorunu çok büyük" diyen Erdoğan, bu sorunu doktorlarla beraber çözmek istediklerini dile getirdi.

"Doktorlarımız bütün iyi niyetimize rağmen bugün bir Başbakandan fazla maaş alıyor. Bundan pratisyenleri değil, klinik şeflerini kastediyorum" diyen Erdoğan, böyle bir noktada kalkıp da "Hayır, biz part time çalışacağız" denilirse hastanın mağdur olacağını söyledi.

Türkiye’de yeterli sayıda doktor bulunmadığını, artırılması için YÖK ile çalışma içinde olduklarını belirten Erdoğan, "Biz ’Seçim yılına giriyoruz, buna göre yatırım yapalım, bunları da okşayalım’ anlayışıyla olaya yaklaşamayız" dedi.

Eczacıların bu dönemde gördükleri imkanı ve parayı hiçbir dönemde görmediğini ifade eden Erdoğan, devletin bu işin içinden çekilmesi için eczacılara 2,5 milyon lira verdiklerini anlattı.

Danıştay’ın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının eczacılara ilişkin aldığı kararın yürütmesini durdurduğunu anımsatan Erdoğan, bu konudaki çalışmaların sürdürüldüğünü bildirdi.

"Biz, Türk Eczacıları Birliği ile ilgili bir kavganın içinde değiliz.

Vatandaşımızın sırtındaki yükü bir taraftan kaldırırken eczacıların sırtındaki yükü de kaldırıyoruz" diyen Erdoğan, çözümden yana olduklarını, halkın ve eczacıların menfaatine olmayacak bir adıma da "evet" diyemeyeceklerini vurguladı. Erdoğan, "Burada bir konsensüs oluşsun. Popülizme prim vermeyelim.

Meseleleri karşılıklı olarak ideolojik yaklaşımlarla değil, halkın menfaatini ön plana çıkararak çözelim istiyoruz. Bütün derdimiz, sıkıntımız budur" görüşünü dile getirdi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 10:43

İLGİLİ HABERLER