Sağlık
  • 22.1.2006 11:03

ERGEN ÇOCUKLARLA SAĞLIKLI İLETİŞİM KURMANIN YOLLARI

İSTANBUL (İHA) - Her bireyin hayatında oldukça önemli yer tutan bir dönem olan ergenlikte, aile içinde çok büyük problemler yaşanabiliyor. Bunun da en büyük sebebi, kuşak çatışmasından çok, ebeveynlerin ergenlik hakkındaki yetersiz bilgileri ve anne-baba-çocuk iletişiminin yanlış kurulması oluyor.
Genellikle 11-20 yaşları arasında tanımlanan ergenlik dönemine girme yaşı ve uzunluğu, genetik ve çevresel faktörlere göre kişiden kişiye değişiklik gösteriyor. Bu dönemde kişiler, biyolojik gelişimin yanı sıra psikolojik, zihinsel ve sosyal açıdan da gelişiyor, olgunlaşıyor. Bu derece önemli değişikliklerin olduğu, çocukluktan yetişkinliğe adım atıldığı, kişinin artık kendini ve çevresini farklı bir pencereden gördüğü ergenlik devresini, en yakını olan ailesi tarafından aldığı destekle aşan kişiler, sağlıklı ve mutlu bireyler olarak yetişiyor. Ne var ki birbirine kenetlenilmesi gereken bu dönemde, aile içinde çok büyük problemler de yaşanabiliyor. Bunun da en büyük sebebi, kuşak çatışmasından çok, ebeveynlerin ergenlik hakkındaki yetersiz bilgileri ve anne-baba-çocuk iletişiminin yanlış kurulması oluyor.
Uzmanlara göre, bu döneme damgasını vuran en büyük problem, anne ve babaların konu ile ilgili fazla donanımlı olamamaları veya çocuklarına nasıl davranacakları konusunda tereddütler yaşamalarından kaynaklanıyor. Bunun sonucunda ergen, anne-babasından çok farklı bir dünyaya sahip olduğunu düşünerek ve anlaşılmadığını hissederek, en basit konular için bile sık sık tartışıp, duygusal uzaklaşma yaşıyor. İşte bu noktada, anne ve babanın ergen ile nasıl iletişim kurduğu ve iletişimin devamını nasıl sağladığı önem kazanıyor.
Uzmanların verdikleri bilgilere göre, anne ve babalara düşen ilk görev, ergenlik döneminin özelliklerinin çok iyi bir şekilde öğrenilmesi. Bu dönemde oluşan gözle görülebilen bedensel değişikliklerin yanı sıra düşünce sisteminde ve duygu dünyasında yaşanan değişiklikler, anne-babanın çok iyi tanıdıkları çocuğun, her zaman sergilediği tutum ve davranışlarının aksine bambaşka türlü hareket etmesine sebep oluyor. Bu dönemde, nasıl bir birey olduğunu sorgulayan ve kendi hakkında farkındalık kazanan ergenin aileden uzaklaşmasının söz konusu olabileceğinin, arkadaşlarının zaman zaman aileden bile önce gelebileceğinin, kendini bir grubun parçası olarak görmenin önemli olduğunun, anne ve baba tarafından normal karşılanması gerekiyor. Bunu göz ardı ederek, ergenin çok hassas olduğu dış görünüşü hakkında eleştiri yapmak, anne-baba-çocuk ilişkisini gereksiz tartışmalara sürüklüyor.

ANNE VE BABANIN YAKLAŞIMI, ÇOCUĞUN İLERİDE NASIL BİR BİREY OLACAĞINI BELİRLİYOR
Ergenlik dönemi geçirilirken, çocukların yetişmesine en büyük katkıyı sağlayacak kişilerin kendileri olduğunun bilincinde olması gereken anne ve babalara düşen bir diğer görev de, aradaki ilişkinin sağlam ve tutarlı olması için iletişim biçiminin doğru kurallara dayandırılmasıdır. Kendini kaliteli bir iletişim konusunda gerçekten açık tutan, karşı tarafı anlamak için olaylara onun penceresinden de bakabilen ve bunları yaparken ciddi bir kararlılık gösteren anne ve babalar için, bu dönemde karşılaşılan sıkıntıları atlatmak çok daha kolay oluyor. Konuşmadan önce düşünmeyi ve söz kesmeden dinlemeyi öğretebilmek için, bu konuda hassas davranmak, yargılayıcı bir ses tonundan kaçınmak, sakince konuşmaya çalışmak, ilginç bir sohbet konusu bulmak ve bunu devam ettirmeye gayret etmek, doğru ve etkili bir iletişim için yapılabilecek basit kurallar olarak görülse de, etkisi çok fazla oluyor.
Anne ve babanın yaklaşımı, çocuğun ileride nasıl bir birey olacağını da etkiliyor. Anne-babanın aşırı koruma altına alması ve sürekli kontrol etmesi sonucu çocukta, başkalarına bağımlı, kendine güveni olmayan bir kişilik oluşabiliyor. Bunun tam karşıtı olan, yani hiçbir hareketi sınırlandırılmayan ve her olumlu davranışı abartılan çocuklar ise bencil yetişebiliyor. Bu çocuklar, daima başkalarının dikkatini çekmek isteyen ve karşı taraftan hizmet bekleyen bir tutum içine de girebiliyor. Baskıcı bir tutumla yaklaşan anne-babaların çocuklarında ise başkalarının ne düşündüğüne fazlaca önem veren, pasif, girdiği ortamlarda hep geri planda kalan bir kişilik yapısı görülebiliyor. Çocuğa başarabileceği görevler veren, yeni görevler için onu cesaretlendiren ve ona yeni karşılaşacağı durumlarda oluşabilecek problemleri çözebilmesine yarayacak beceriler kazandıran ailelerin çocukları, gerçek hayatla karşılaştıklarında başarıyı daha kolay yakalayabiliyor.
Sadece ergenlik döneminde değil tüm dönemlerde iletişimin doğru ve kaliteli olması, anne-baba-çocuk ilişkisinin de aynı derecede güçlü olmasını sağlıyor. Ergenliğin üzerinde durulma sebebi, bu dönemde olan çocukların aileden uzaklaşmamaları, ileride hayatlarını etkileyebilecek olan kararları alırken kendilerini yanlız hissetmemeleri, doğru seçimler yapmaları için ihtiyaçları olan en büyük desteği anne ve babalarından görmeleri gerektiğindendir.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:12

İLGİLİ HABERLER