Eskişehir'de eşini silahla öldüren sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
ESKİŞEHİR (AA) - Eskişehir'de 6 yıl önce, kendisini aldattığından şüphelendiği eşini doğum gününde av tüfeğiyle öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan sanık, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde, Yargıtay 1. Ceza Dairesince verilen bozma kararının ardından yeniden görülen davanın duruşmasında tutuklu sanık Halil K'nin (50) ifadesi cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla alındı. Maktul Huriye K'nin yakınları ile taraf avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu.
Halil K. savunmasında, pişman olduğunu söyleyerek, "Tüfek yanlışlıkla ateş aldı. Eşimi öldürmek gibi bir niyetim yoktu. Çok üzgünüm. Tahliye veya beraatimi istemiyorum. Hak ettiğim ceza neyse çekmeye razıyım." ifadelerini kullandı.
Mütalaasını veren savcı, sanığın "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, 2015 yılındaki kararını yineleyerek, sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı.
Özel bir şirkette şoförlük yapan Halil K, 18 Ekim 2014'te, İstiklal Mahallesi İki Eylül Caddesi'ndeki iş merkezinde temizlik görevlisi olarak çalışan eşi Huriye K'yi (40), kendisini aldattığından şüphelenerek doğum gününde halı parçasına sardığı av tüfeğiyle öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanmıştı. Halil K'ye mahkeme tarafından 2015'te ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmiş, bu karar usul yönünden Yargıtay 1. Ceza Dairesince bozulmuştu.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Duruşmada mahkeme heyetine savunmasını veren sanık Halil K., eşi Huriye K.’nin kendini aldattığından şüphelendiğini, ancak olay günü eşini öldürmek için gitmediğini ifade etti. Halil K., “Bu olaylar 4 ay önce başladı. Eşimin vücudunda diş izleri, parmak izleri gördüm ve telefonu sürekli olarak aranıyordu ve arıyordu. Eşime sordum yalan söylüyordu, sağa sola çarptığını söylüyordu. Bir akşam evde yemek yedik, çocuklarımız da vardı, konuşalım dedim ve Vadişehir denilen yere gittik. ‘Bir açıklama yap’ dedim. ‘Beni aldatıyorsan veya bir başkasını seviyorsan boşanalım’ dedim. Biz konuşurken görüşmelerimizi telefondan Fethi G.’ye dinletmiş. İnternetten telefonları açtırdım bakıyordum. Fethi G. ile görüştüğünü anladım. Bu yüzden bir akşam evde kavga ettik, kızım da müdahil oldu. ‘Baba sen rahatsızsın, doktora git’ dedi. Ben de evi terk ederek kayınçom Cengiz D.’nin yanına gittim. Arkadaşları ile içki içiyordu. Durumu anlattım. Kayınçom işi düzeltir diye düşünürken, Fethi G.’den para aldığını öğrendim. Ben eşimin beni aldattığından şüpheleniyordum, şüphelerimde haklı çıktım. Fethi G., eşimin üzerinde kendinde hak görmeye başladı, en son olaydan 10-15 gün önce Fethi G ile eşimi kendi evimin yatağında birlikte olurlarken yakaladım” dedi.
OLAY GÜNÜNÜ ANLATTI
Olay gününü anlatan Halil K., şunları söyledi:
“Olay günü sabahı eşime yakınlaşmak istedim, beni reddetti. Her cumartesi günü süslenip işyerine giderdi, yine öyle gitti. Ben aracıma bindim takip etmek için çıktım. Ben muhasebeci Mehmet’i vurmam için sürekli yönlendiriliyordum. O yüzden tüfeği aldım, aracımı Odunpazarı’nda bıraktım, bir taksici ile anlaştım. Kızılay’da indi, binaya girdi, ben de tüfekle arka kapıdan geçtim, eşim soyunma odasına girdi. Tüfeği merdivene dayadım tekrar indim. Soyunma odasının kapısını dinledim. Eşim sürekli ‘Bu gavattan ne zaman kurtulacağız, beni sıkıştırıyor’ diyordu. Ben içeride muhasebeci Mehmet var sanıyordum. Tekrar yukarı çıktım, silahı aldım. Geldim kapıya tekme attım. Açamadım, omuz vurdum. Kilide doğru ateş ettim, bu sırada saca ateş ettim. Kapı açılmayınca sac yırtıldı. ‘Mehmet nerede?’ diye bağırıyordum. Kapı açılmadan eşim bana ‘Sen pişman olacaksın’ diyordu. Arka odadan bir ses geldi. Mehmet’in orada olduğunu düşündüm, bir el ateş ettim, ben diğer kadını görmedim, kapıya ateş ettim. Birden kadın bağırması duydum. Başkası olunca geri döndüm, silahın namlusuyla kapıya vuruyordum.”
SAVUNMASINI VERİRKEN FENALAŞTI
Savunmasını verirken fenalaşan sanık Halil K.’ye jandarma ve polis ekipleri müdahale etti. 5 dakika ara verilen duruşmada savunmasına devam eden Halil K., “Orada olmadığını anladım, tüfeğin namlusu ile soyunma odasının kapısına vururken eşim ‘Ağabeyime söylemeyecektin Halil’ diyordu. Tüfeğin namlusunu kapıya vururken tuttu, asıldım, silahın asılmamla birlikte patlaması bir oldu. Tek el ateş ettim. Eşim yere düştü. Korktum, silahı falan bıraktım, olay yerinden uzaklaştım, polise teslim oldum” diye konuştu.
ANNEMİN BAŞKA BİR ERKEKLE İLİŞKİYE GİRDİĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM
Sanığın ardından konuşan kızı Hilal K., olay sırasında öğrenim gördüğü Uşak’ta olduğunu söyledi. Annesi Huriye K.’nin işe başladığı gün birlikte olduklarını kaydeden Hilal K., “Fethi G. isimli şahsı gördük, annem heyecan yaptı. ‘Anne ne oldu?’ dedim. ‘Bu adam gençliğimde beni istemişti’ dedi. Sadece bunu söyledi, ancak ben annemin başka bir erkekle, özellikle Fethi ile ilişkiye girdiğini düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
Sanığın oğlu Medet K. ise, annesi Huriye K.’nin işten çıktıktan sonra bir gün bile eve geç gelmediğini dile getirdi.
Davaya katılan güvenlik görevlileri Adem Y., Hüseyin B. ve Ali A., olay anını anlatarak, sanıktan şikayetçi olmadıklarını söylediler.
Huriye K.’nin ağabeyi Cengiz D., kendisine atılan suçları kabul etmediğini, Fethi G.’yi mahalleden tanıdığını ve kardeşi ile ilişkileri olmadığını savundu.
SANIK AVUKATI TAHLİYE TALEP ETTİ
Sanık avukatı Önder Öztürk, müvekkilinin tasarlayarak öldürme iddiasının söz konusu olmadığını, tüfeği doldururken Huriye K.’nin evde olduğunu ve gördüğünü, Halil K.’nin iş merkezine eşini değil Mehmet adlı şahsı öldürmeye gittiğini, yoğun tahrik eylemlerinin bulunduğunu, sanığın yüzde 55 engelli olduğunu, mesane kanseri olduğunu, kalp rahatsızlığı nedeniyle kalp kapakçığının değişmesi gerektiğini, şahsın kanındaki kurşun oranının yüksek olmasından dolayı manik depresif etkisi yaşadığını belirterek, akıl sağlığı raporu alınmasını ve sanığın tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, tanıklar Fethi G. ve Mehmet G. ile tanık Büşra K.’nin bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesi, sanığı adli dosya ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan bir rahatsızlığı olup olmadığı konusunda rapor alınmasına karar vererek duruşmayı 30 Aralık tarihine erteledi.
DAVA SONRASI AÇIKLAMA
Öte yandan Eskişehir Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından dava sonrası adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamada platform adına konuşan Fatma Kurt, “Bugün Huriye K.’nin duruşması için buradaydık. Huriye K. kardeşimiz Kızılay İş Merkezinde kocası tarafından pompalı tüfekle öldürüldü ve bugün duruşmada diğer bütün duruşmalarda gördüğümüz gibi Huriye kardeşimizin katili kendisini aldattığından şüphelendiğini söyleyerek tahrik indirimi almaya çalıştı. Hasta olduğunu iddia ederek tahliye olmaya çalıştı, iyi halle davrandığını iddia ederek iyi hal indirimi almaya çalıştı. Bizler kadın cinayetlerinin durması için kadın katillerinin ağır ceza alması gerektiğini söylüyoruz. Bu katil Huriye kardeşimizi öldürdüğünde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alacağını biliyor olsaydı bugün Huriye kardeşimiz yaşıyor olabilirdi” dedi.
CAYDIRICI AĞIR CEZALAR GEREKLİ
“Bugün Ayşenur İslam’dan kadına yönelik şiddete sıfır tolerans şeklinde bir açıklama geldi. Bizler bu açıklamanın arkasında durulmasını istiyoruz” diyen Kurt, “Meclis’te kadın bakanlığının yeninden kurulmasını talep ediyoruz. Çünkü kadınların toplumdaki koşullarının iyileştirilmesi ancak bu şekilde olabilir. Kadına yönelik şiddeti araştıracağını ve gerekeni yapacağını ifade ederek kuruldu. Biz bu komisyonun gereğini yapmasını istiyorum. Huriye K. kardeşimizin davası için buradaydık. Dava içinde Huriye kardeşimizin kızı söz alarak aldatma iddialarına karşı olarak annesinin çalışmakta olduğunu ve çalışmak için evden çıktığını söyledi ve bunun için hem heyete hem de katile bunun adalet olup olmadığını sordu. Evet Huriye kardeşimiz çalışıyordu ve bir birey olarak hayatına devam ediyordu, ancak erkek şiddeti bu kadarını bile Türkiye’de bir kadının çalışmak için evinden ayrılmasını kabul edemeyecek durumda. Bunun karşılığında sadece çalışmak istediği için kardeşimiz öldürülüyor. Biz artık bunların Türkiye’de yaşanmasını istemiyoruz. Caydırıcı ağır cezayla diğer Huriye’lerin hayatı kurtulabilir. Huriye kardeşimize bir nebze de olsa adalet sağlanabilir. Bizler Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak bunun talebi ile buradaydık” ifadelerini kullandı.
DAVALARDA ORTAK NOKTA ’EŞİM ALDATIYOR’
Cengiz D. vekili avukat Tuğçe Ayas ise, kadına gerçekleşen şiddet eğilimlerinin her geçen gün artarak devam ettiğini vurguladı. Ayas, “Kadınlar iş yerlerinde, evlerinde, hayatlarının her alanında bu şiddete uğruyorlar ve öldürülüyorlar. Huriye K.’de bunlardan biri. Çalışmakta olduğu iş yerine sabah erken saatlerde gidiyor, kendisinden hemen 10 dakika sonra eşi pompalı tüfekle geliyor ve haince, tasarlanarak 5 el ateş neticesinde öldürülüyor. Bugün ve daha önceki savunmada çok farklı savunmayla karşılaşmadık. Tüm kadın cinayetlerinde karşılaştığımız ortak nokta, sanıklar haksız tahrik indiriminden yararlanmak için eşlerinin kendisini aldattığını söylüyor. Bugünkü davamızda da süreç aynı şekilde ilerledi. Sanık akıl hastası olduğunu, eşinin kendisini aldattığını söyledi. Duruşmamız ertelendi, akıl sağlığı konusunda rapor alınacak. Tek temennimiz başka kadınların ölmemesi ve bu davanın en ağır cezayla sonuçlandırılması” diye belirtti.