Medya
  • 13.12.2003 12:02

HÜRRİYET'İN YAYINLADIĞI 'BAYAN MUHABİRİN İŞ KAZASI' FOTOĞRAFINI YORUMLAYAN SERDAR TURGUT, HÜRRİYET YÖNETİMİNİ SORGULADI

SERDAR TURGUT/ AKŞAM Gazetecinin iş kazası Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanan bir fotoğraf büyük tepkiye neden oldu dün bütün gün boyunca. Bugün büyük ihtimalle bir özür açıklaması göreceksinizdir gazetede veya internet sitesinde. Ne olup bittiğini takip edememiş olanlar için kısaca özetleyeyim olayı. Bir haber takip etmek için çalışmakta olan bayan muhabir yere fazla eğilince pantolonu düşmüş biraz ve iç çamaşırı gözükmüş. Arkadaşlarıyla orada bulunan Hürriyet muhabiri de bu anı görüntülemiş. Ve gazete bu habere fotoğrafıyla birlikte yer verince de gayet tabii ki kıyamet koptu. * * * Bugüne kadar hemen hemen bütün gazetelerde bu tür 'iş kazası' fotoğrafları sıkça kullanıldı. 'İş kazasına' uğramasına normal bakılan, buna uygun görülen kadınlarla, buna uygun olmadığı düşünülen kadınlar ayrımı kesin olarak var insanların kafasında. Yani örneğin bir manken veya sanatçı bu tür kazaya uğrayıp resmi yayınlanınca kimse fazla tepki vermiyor buna ama yine örneğin bir bilim kadını katıldığı toplantıda hafif kısa etek giymişse ve bunun resmi ön plana çıkarılmışsa ortalık birbirine giriyor. Bu da tabii son derece normal yani üzerinde fazla teori yapılacak bir konu değil. Soyutlama düzeyini biraz daha yükseltip bu tür fotoğrafların kullanılmasına tamamen karşı da çıkabilirsiniz ve bunun da sağlam bir teorik alt yapısını da kurabilirsiniz ama hayat böyle teorilere tam uygun gitmiyor işte. Bu tür fotoğraflara muazzam bir talep var, dahası 'yasak' olanın, yani başına 'böyle şeyler' gelmesinin beklenmediği kadınların azizliğe uğradıklarında çekilen resimlerin insanlara itiraf etmeseler de çok çekici geldiği kesin. Bir olayın üzerinde düşüneceksek, eleştiri getireceksek olan bitenin insana ait olan boyutlarını da göz önüne mutlaka almamız gerekiyor. Gayet tabii de 'insana ait' olanlar işin içine girince de bu her zaman teorik olarak doğru olanla birebir çakışmıyor hatta insana ait olanlar her zaman her durumda herkes tarafından hoş karşılanan tavırlar da olmuyor. * * * Bir meslektaşın başına bu iş gelince gayet tabii ki gazeteciler öfkelendi. Çok da haklılar öfkelenmelerinde ama bu fotoğrafta yer alan kişi bir gazeteci değil de örneğin bir sekreter olsaydı acaba bu kadar sinirlenir miydiler? Başta kadın gazeteciler de olmak üzere hepimiz biraz da bunu düşünmeliyiz. Diğer arkadaşlar ne cevap verecek bu soruya bilemem ama en azından ben bu fotoğrafa o kadar da tepkili yaklaşmazdım. Dolayısıyla bu işlerde doğru çözümün nerede yattığı, genelde bu meseleye nasıl tavır alınması gerektiği konusunda net bir formülüm olduğunu söylemem zor. Mutlak bir tavır alıp 'bu tür fotoğraflar her durumda kullanılmamalı' diyenlere saygı duyarım ama bu net tavrın yaşamda fazla destek bulacağını da sanmıyorum. * * * Buraya kadar dediklerim çok da önemli değil aslında. Sonuçta insana ait olan ve yanlışlar içerdiği de kesin olan bir tavır üzerinde düşünmeye çalıştım bu noktaya kadar. Burada asıl önemli olan bir gazete yönetiminin önüne getirilen bir fotoğrafın yayınlanması durumunda bunun büyük tepki çekeceğini hissedemeyecek duruma nasıl geldiği, kendisini nasıl bu kadar kaybedebildiği konusudur. Bireysel ahlaklarla ilgili bir şey söylemiyorum lütfen bunu anlayın. Kolektif alınan bir karar sürecinde yayınlanması istenilen fotoğrafın bir meslektaşı rencide edeceği düşünülemiyorsa, bunun yayınlanmasının yanlış olacağı akla bile gelmiyorsa gazeteyi hazırlayan kolektif olduğu söylenen akılda bence çok önemli, ciddi sorunlar var demektir. Hürriyet gibi bir haberin yayın aşamasına gelinceye kadar birçok denetimden geçtiği bir gazetede bu fotoğraf o denetim aşamalarından bir tanesine bile takılmadan geçebiliyorsa o zaman biz okuyucuların o gazetede yaratılmış olan 'iş yeri ahlakı' konusunda ciddi şüphelere düşme hakkımız bulunmaktadır Çünkü iş yeri ahlakı bir şekilde çarpıklaşmamış bir gazetede bu fotoğrafın kaygı duyulmadan yayınlanmasına karar verilmesi ve üstelik fotoğrafta görülenin ayrıca haberde 'siyah renkli G-string iç çamaşırı' şeklinde muazzam bir iştahla anlatılması mümkün değildir. Ayrıca bu devirde bu tür görüntülerden yaşını başını almış adamların bu kadar abartılı heyecanlanabilmeleri normal de değildir ama buna da biz okuyucuların yapacağı bir şey yok açıkçası. Orası tıp biliminin alanına giriyor. Hürriyet Gazetesi'nin bu konuda ciddi bir vukuat tarihi oluşmaya başladı. Böyle giderse o gazetede bazılarının cinsel konularda ciddi bir psikolojik yardıma ihtiyacı olduğunu düşünmeye başlayacağım. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:14

İLGİLİ HABERLER