İdam mahkumu sekizince denedeme de ölmeyince idamı iptal edildi

8 defa denendi, damar yolu bulunamadı, idamı iptal edildi!

ABD'de idam cezasına çarptırılan mahkumlardan biri olan seri katil Thomas Eugene Creech'in infazı, tıbbi ekibin öldürücü enjeksiyonu gerçekleştirmek için bir damar bulamaması üzerine durduruldu. Sekizinci denemenin ardından infaz iptal edildi.

73 yaşındaki Creech, 1974'te hapsedildi ve üç eyalette beş cinayetten hüküm giydi.

Ayrıca çok sayıda cinayetin de şüphelisiydi.

1981'de bir mahkum arkadaşı olan 22 yaşındaki David Dale Jensen'i öldüresiye dövdüğünde halihazırda ömür boyu hapis cezasını çekiyordu.

Bu, Creech'in kırk yıldan fazla bir süre hapiste kalmasının ardından idam edilmesine neden olan suçtu.

Creech, sabah 10'da bir sedyeyle Idaho Güvenlik Kurumu'ndaki infaz odasına götürüldü.

Ceza infaz kurumu müdürü Josh Tewalt, daha sonra düzenlediği basın toplantısında, üç tıbbi ekip üyesinin serum takmak için sekiz kez damar yolu bulmayı denediğini söyledi.

Bazı denemelerde damara ulaşamadılar, bazılarında ise ulaşabildiler ancak damar kalitesi konusunda endişelendiler.

Kollarında, bacaklarında, ellerinde ve ayaklarında damar yolu açmaya çalıştılar.

Her girişim birkaç dakika sürse de damar yolu açılamadığı için infaz iptal edildi.

Idaho Ceza İnfaz Kurumu, Creech'e yönelik ölüm emrinin süresinin dolduğunu ve sonraki adımları değerlendirdiğini söyledi.

Creech'in avukatları, "kötü bir şekilde başarısız olan infaz girişiminin" bakanlığın "insancıl ve anayasal bir infazı gerçekleştirme konusundaki yetersizliğini" kanıtladığını söyleyerek ABD bölge mahkemesinde derhal yeni bir tutuklama talebinde bulundu.

DAMAR YOLUNU BİR TÜRLÜ BULAMADILAR!

Creech, sabah 10'da bir sedyeyle idam edilmek üzere Idaho Güvenlik Kurumu'ndaki infaz odasına götürüldü.

Creech'in dün Idaho Güvenlik Kurumu'ndaki infazı, üç tıbbi ekip üyesinin serum takmak için sekiz kez damar yolu bulmayı denemesine rağmen ulaşılamayınca iptal edildi.

Ceza İnfaz Kurumu Direktörü Josh Tewalt, tıbbi ekibin bazı denemelerde damara ulaşamadığını, bazılarında ise ulaşabilseler de damar kalitesi konusunda endişelendiklerini ifade etti.