IMF: TÜRKİYE'DE TEK BASAMMAKLI ENFLASYONUN EŞİĞİNDEYİZ...
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) üst düzey bir yetkilisi, Türkiye'nin ekonomik programını uygulamasında çarpıcı şekilde ilerleme kaydettiğini, bu yıl için öngörülen yüzde 5'lik büyüme hedefinin tutturulmakta olduğunu ve enflasyonda tek basamaklı rakamların söz konusu olduğu yeni bir dönemin eşiğinde bulunulduğunu söyledi.
IMF İcra Direktörleri Kurulu'nun Türkiye toplantısının ardından düzenlenen tele-konferansta, bir grup gazeteciye açıklama yapan üst düzey IMF yetkilisi, üçüncü çeyrekte elde edilen büyüme oranının, beklenenin biraz altında kalmasına rağmen bu yıl öngörülen yüzde 5'lik büyüme hedefinin tutturulacağına IMF'nin inandığını söyledi.
Aynı yetkili, ''Şimdi Türkiye'de tek basamaklı enflasyon rakamlarının söz konusu olduğu yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Sanırım önümüzdeki birçok yıl bu böyle devam edecek'' dedi.
Program başarıyla yürümesine rağmen ''rehavete'' kesinlikle yer verilmemesi gerektiğini vurgulayan IMF yetkilisi, bunun nedenini, Türk ekonomisinin olası şoklara karşı halen zafiyeti olması şeklinde açıkladı.
Yetkili, ''Kamu borcunun ulaştığı en yüksek miktar olan GSMH'nin yüzde 90'ı oranında, bu yıl sonu itibariyle yüzde 60 oranına düşüyor. Ancak hala zafiyetler var. Borç oranının düşmesi, ekonomi için çok yararlı olacak. Bunun için de, mali politikaların çok sıkı kontrol altında kalması gerekiyor. Bu anlamda, GSMH'nin yüzde 6.5'u oranındaki faiz dışı bütçe fazlası hedeflerinin tutturulması kritik önem taşıyor. Faiz oranları önemli ölçüde düştü. Ancak reel faiz oranları hala yüksek. Bunun düşmesi gerek. Bu amacın sağlanması için de, siyasi güvenilirliğin tam anlamıyla sağlanması gerekiyor'' dedi.
IMF yetkilisi, ''Gelecek yılki yerel seçimlerin ekonomiye olumsuz etkisi olur mu?'' şeklindeki bir soruya, ''Hem ekonomiden sorumlu bakanlar hem de Başbakan, seçimler veya bütün diğer siyasi gelişmelerden bağımsız olarak programın sıkı şekilde uygulanacağı konusunda bize güvence verdiler'' yanıtını verdi.
Yetkili, Türkiye'nin önünde yüksek borç yükü, mali hedeflerin bu yıl ve gelecek yıl da tutturulması, bankacılık reformlarının uygulanması ve fona alınan bankalardan tahsilat gibi zorlayıcı konuların bulunduğuna işaret ederken, 7. Gözden Geçirme döneminde Türk yetkililerle bu konular üzerinde ayrıntılı çalışmayı beklediklerini kaydetti.
DEMİRBANK
Yetkili, Demirbank ile ilgili dünkü mahkeme kararının, Türkiye'nin doğrudan yabancı yatırımcı çekmesine olumsuz etkisi olup olmayacağı sorusuna da, ''Yeni bir yasal süreç başlayacağını düşünüyoruz. BDDK'nın bu karara itiraz edeceği anlaşılıyor. Daha önceki bazı durumlardan BDDK başarıyla çıktı. Şimdi konu, uzman bir mahkemeye gidiyor. Önemli olan nokta piyasa göstergelerinin bu karardan sonra hala gayet iyi olması. Dolayısıyla yasal süreci beklememiz gerekiyor. Bu süreç tamamlanmadan doğrudan yabancı yatırıma etkilerini şu anda tahmin etmek zor'' yanıtını verdi.
IMF yetkilisi, İmarbank olayının ekonomiye etkisinin sorulması üzerine de, bu konunun ekonomiye oldukça büyük etkisi bulunduğunu ve kamu borcunu artırdığını kaydederek, ''Ancak iyi bir gelişme olarak bunun bankacılık sisteminin geri kalanına etkisi çok sınırlı kaldı. Dolayısıyla münferit bir olay niteliği taşıdı. Bunun getirdiği maliyet, şanssız bir durum. Ama hükümetin konuya ilişkin bağımsız bir soruşturma başlatacağını açıklamasından memnunuz'' dedi.
Yetkili, programın temel parçalarından birinin, BDDK ve TMSF'nin bağımsızlıklarının koruması olduğunu ifade ederek, TBMM'den son geçen bankacılık kanununun bu amaca uygun olduğunu kaydetti ve amacın bu kurumların bağımsızlıklarının ve etkilerinin güçlendirilmesi olduğunu aktardı.
ABD KREDİSİ
ABD'nin Türkiye için ayırdığı 8.5 milyar dolarlık kredinin hatırlatılması üzerine IMF yetkilisi, ''Anladığımız kadarıyla bu kredi hazır. Kullanımı iki hükümete kalmış. Ancak, Türkiye'nin programı bu kredi hesaba katılmadan hazırlandı. ABD kredisi alınırsa rezerv artırımı ve borçların yapılandırılması gibi konularda kullanılabilir'' dedi.
Yetkili, İstanbul'da Kasım ayında meydana gelen bombalı saldırıların, finans piyasasında çok sınırlı etkisi bulunduğuna da işaret ederek, Merkez Bankası'nın para politikalarını övdü.
Türkiye'nin, 6. Gözden Geçirme sona erdirilirken, bazı performans kriterlerinden muaf tutulduğunun hatırlatılması üzerine yetkili, ''IMF bu tip durumlarda ülkeleri bazı kriterlerden muaf tutmak için bu konuda düzeltici yönde eylem görmek ister. Türkiye için bu kriterlerden biri, Ekim sonu itibariyle konsolide kamu sektöründe toplam faiz dışı dengeydi. Hükümet, bu mali durumu tekrar yoluna oturtacak düzeltici yönde adım attı. İkinci kriter, bankacılık yasasının Ekim'de çıkmasıydı. Bu da Aralık ayında çıktı. Üçüncüsü ise, KİT'lerdeki atıl istihdamın azaltılmasıydı. Burada hükümet, süreci hızlandıracak yasal adım attı'' diye konuştu.
IMF yetkilisi, Türkiye'nin mevcut Stand-By programının, gelecek yıl sonunda sona ereceğinin hatırlatılarak, daha sonrası için bir düzenleme görüşülüp görüşülmediği yönündeki soruyu, ''Hayır. Şu ana kadar bu konu görüşülmedi. Zaten henüz çok erken. Programın sonuçlanmasına daha bir yıl var'' diye yanıtladı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:17