İşte DSP lideri Türker'in Erdoğan'la helalleşme şartı
ANKARA (İHA) - DSP Genel Başkanı Masum Türker, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın DSP’den özür dilemesi gerektiğini belirterek, “Başbakan DSP’den özür dilesin, o zaman hakkımızı helal edelim” dedi.
Katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan DSP Genel Başkanı Türker, “Başbakan partisinin grup toplantısında CHP’yi eleştirmek isterken partimiz için kullandığı ‘DSP gibi bir parti kalmadı’ ifadeleriyle hepimizi üzmüştür. Başbakan’ın hem de bir siyasi parti genel başkanının, faaliyet halinde olan, bugün seçim olsa seçime girme hakkı olan bir siyasi partiye bu sözleri kullanması hiç yakışık almamıştır. Bu sözler hem o partiye hem de o partiye oy vermiş herkese hakaret anlamı taşır. Başbakan’a hakkımızı helal etmiyoruz. Başbakan DSP’den özür dilesin, hakkımızı helal edelim” diye konuştu.
Türkiye’de sadece ‘iki partili’ bir siyasi yapı oluşturulmak istendiğini, bu nedenle muhalefetin de tek bir partiye indirgenmesinin amaçlandığını söyleyen Türker, bunun yanlış olduğunu belirtti. Türker, iktidarın kendi beceriksizliklerini başkalarını kötüleyerek örtmeye çalıştığını kaydederek, “Bu iktidar terörle mücadelede başarısız olmuştur. Oysa DSP döneminde terör sonlanmıştı” dedi.
“ÖZAL’IN KEMİKLERİ MEZARDAN ÇIKARTILMAMALIYDI”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın mezarının ölümünden 19 yıl sonra açılması konusunda da değerlendirmede bulunan Masum Türker, şunları söyledi:
“Allah bize bugünleri hiçbir kimsede yaşatmasın. Benim içim sızladı. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı’nın kemikleri mezardan çıkartılmamalıydı. Özal rahmetli olduğu gün bile böyle ihbarlar vardı. Yapacağınızı o gün yapsaydınız ya.”
Türker, iktidarın Türkiye’yi yoksullaştırdığını savunarak, “Bir araştırma yapılmış, şu anda lösemiden, kanserden ölen çocukların en önemli özelliği ne biliyor musunuz? Çok acı ama ailelerinin geliri asgari ücretin altında olanlar, asgari ücrete yakın olanlar. Ey Tayyip Erdoğan, demek ki sen bu ülkeyi yoksullaştırmışsın. Bu mu kalkınma?” dedi.