Medya
  • 1.10.2004 10:34

İŞTE SERDAR TURGUT'U BEYİN KANAMASINA GÖTÜREN SON 24 SAAT

Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği'ne getirilen gazeteci - yazar Serdar Turgut, hipertansiyona bağlı geçirdiği beyin kanaması sonucu yoğun bakıma alındı. Akşam Gazetesi'nden alınan bilgiye göre, 54 yaşındaki Turgut, dün öğle saatlerinde lavaboda aniden fenalaştı. TV eleştirmeni Burhan Ayeri rahatsızlığı fark edince, Turgut hemen ofisine götürüldü. 'Başım dönüyor' Odasında yapılan ölçümde tansiyonunun aşırı yükseldiği tespit edilen Turgut için, hemen ambulans çağrıldı. Bilinci yerinde olan Turgut, çevresindekilere, ''Başım dönüyor, bir şeyim yok, telaşlanmayın'' dedi. International Hospital'a kaldırılan Turgut'a ilk müdahaleyi, Prof. Muzaffer Bayhan yaptı. Serdar Turgut'un hastaneye getirildiği an tansiyonunun 23'e 13 civarında olduğu belirtildi. 'Müdahaleye gerek yok' İnternational Hospital Hastanesi Başhekimi Dr. Kısmet Kuzucu, Beyin ve Sinir Cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Muzaffer Bayhan ve Serdar Turgut'un doktoru Haluk Dede, dün 23.00'te çekilen son beyin tomografisini inceledikten sonra ortak bir basın açıklaması yaptı. Endişelenecek bir durum olmadığını kaydeden Kuzucu, ''Son tomografiden sonra herhangi bir cerrahi müdahaleye gerek olmadığını anladık. Genel sağlık durumunun şu anda gayet iyi olduğunu belirtebiliriz'' dedi. 'Şuuru açık ve konuşuyor' Bayhan da, ''Yüksek tansiyona bağlı beyinde kanama meydana gelmiş. Şu anda şuuru açık, konuşuyor kendisi. Yoğun bakımda tutulmaya devam edecek. Zamana ihtiyacımız var'' diye konuştu. Serdar Turgut, köşe yazarı olarak görev yaptığı Akşam Gazetesi'nde, yaklaşık bir hafta öncesinde Nurcan Akad'dan ''genel yayın yönetmenliği'' görevini devralmıştı. Turgut, bugün de resmen yeni görevine başlayacaktı. Prof. Kuday: Gazeteciler büyük risk altında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroşirürji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Cengiz Kuday, Serdar Turgut'un yaşadığı hipertansiyona bağlı beyin kanamalarının 45 yaşın üzerinde daha sık görüldüğünü söyledi. Beyin kanamasına neden olan risk faktörlerinin sırasıyla sigara, alkol, hipertansiyon ve aşırı kolesterol olduğunu belirten Kuday, düzensiz yaşam ve uykusuzluğun da tetikleyici rol oynadığını ifade etti. Stres ve ani heyecanların beyin kanamasının ortaya çıkmasında önemli payının bulunduğunu da ekleyen Kuday, ''Gazetecilik stresli bir meslek. Yaşanan stresi normal görmüyorum. Doktorlarda da özellikle cerrahlarda bu risk var'' dedi. Hipertansiyon hastaları için tanı konulduktan sonra her zaman beyin kanaması riskinin bulunduğunu hatırlatan Prof. Kuday, ''Kalp sağlığı için alınan Aspirin'in de kanamayı kolaylaştırıcı etkisi var'' diye konuştu. Başağrısıyla geliyor Beyin kanaması en sık, ani gelen şiddetli baş ağrısı, şuur kaybı, bir tarafın tutmaması gibi nörolojik bulgularla kendini gösteriyor. Kanama, beynin sol tarafında olursa konuşma bozukluğu da görülüyor. Hipertansiyona bağlı beyin kanamalarında ilk başta ameliyat düşünülmüyor. Kanama miktarı çok olduğu takdirde cerrahiye başvurulu yor. Bu kanamaların çoğu kendinden düzelebiliyor. Arkadaşları anlattı: 'Gergin ve üzgündü' Oya Berberoğlu (Yazar): ''Serdar Turgut'u telefonla aradığımda, 'Yüz yüze konuşmamız lazım' dedi. Saat 13.00'te yanına gideceğimi söyledim. İşten çıkışla ilgili konuşacağını anladım. Gazeteye gidince, sarıldık, öpüştük, 'hayırlı olsun' dedim. Zaten eski arkadaşım. Yüzü gergin ve üzgündü. 'Üzülme, ben anlıyorum. Birileri gider, birileri gelir' dedim. 'Gülden'e (Aydın) de, sana da bunu söylerken çok üzülüyorum. Ama başka türlü, farklı bir gazete yapacağım' dedi. Tuvalete gitmek istediğini söyledi. Bacağını sürüyerek çıkıyordu. Çok üzüldüm. Sonra içeri taşırlarken gördüm. Kolu bacağı kaskatıydı. Masaj yapmaya çalıştık. O sırada 'Dün gece hiç uyumadım' dedi.'' Burhan Ayeri (Yazar): ''Lavaboya saat 13.00 civarında girdim. O sırada Turgut'u alaturka tuvaletin girişinde yerde yatarken gördüm. İlk anda, ayağa kalkmasına yardımcı olmaya çalıştım. Ancak, sol elini kullanamadığını fark ettim. O bana, 'Düştüm, beni odama götür' dedi. Kapıyı açar açmaz sekretere, yöneticilerin dinlenmek üzere kullandıkları çekyatı hazırlamalarını söyledim. Vecdi Tamer de bana yardım etti. Kendisini çekyata yatırdık. Şuuru yerindeydi. 'Tamam, geçecek bunlar. Bir şeyim yok, geçer bunlar' diyordu. Ambulans yarım saatte geldi.'' Vecdi Tamer (Radyo programcısı): ''Yerde ikinci gören benim. Sandalye getirip oturtmaya çalıştık, zor oldu. 'Odama taşıyabilir misiniz, size de çok zahmet verdim' deyip özür diledi. 'Korkmayın, her şey iyi olacak' dedik. Divana taşıdık. Başının altına yastık koyduk. Nasıl olduğunu sorduğumuzda, 'İyiyim, fena değilim' dedi. Sonra hemen ambulans çağırdık.'' Şakir Süter (Yazar): ''İşten çıkarmalar mutlaka onu da geriyordu. Gergin bir gündü, işten çıkarmalar vardı. Hastaneye götürülmeden bir süre önce gelgitler olmuş, insanları kısa süreli tanımamış. Hepimiz çok üzgünüz.'' MİLLİYET Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:00

İLGİLİ HABERLER