SP kurucu genel başkanı Recai Kutan'ın Kanal 7 aleyhine açtığı hisse davası başladı. Kanal 7 avukatı, ‘‘Kutan'ın amacı dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı elde ederek, kamuoyunda saygın ve önemli bir yere sahip olan müvekkil şirketi faaliyette bulunamaz hale getirmektir.
Mahkemenizden davacının kötü niyeti karşısında müvekkil şirket çıkarlarının korunmasını talep ediyoruz’’ dedi.
Saadet Partisi'nin (SP) kurucu genel başkanı Recai Kutan'ın Kanal 7 aleyhine açtığı hisse davası başladı. Mahkemeye dilekçe sunan Kanal 7 avukatı Osman Ergin, Kutan'ın açtığı davanın aleyhine sonuçlanacağını öne sürerek, ‘‘Amacı dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı elde ederek, kamuoyunda saygın ve önemli bir yere sahip olan müvekkil şirketi faaliyette bulunamaz hale getirmektir. Davacının bu amacı korunamaz. Aksine, mahkemenizden davacının kötü niyeti karşısında müvekkil şirket çıkarlarının korunmasını talep ediyoruz’’ dedi.
Yeni Dünya İletişim A.Ş.'de bugünkü rakamla 765 milyar lira değerindeki yüzde 33,3'lük hissesinin 5 yılda hileli işlemlerle buharlaştırıldığını öne süren Kutan'ın ihtiyati tedbir istemi, ‘‘ihtilaf yargılamayı gerektirir’’ denilerek kabul edilmedi. Mahkeme, Kutan'ın avukatına, ‘‘sahte imza’’ iddialarına dayanak olarak Bölge Ticaret Müdürlüğü'nden istediği belgeleri mahkemeye delil olarak sunması için ‘‘elden takip yetkisi’’ verdi.
İstanbul 7'nci Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada, davacı Recai Kutan'ın avukatı Ünal Somuncuoğlu ile davalı Yeni Dünya İletişim A.Ş. (Kanal 7) avukatları Osman Ergin ve Ayşenur Bahçekapılı hazır bulundular. Davalı Kanal 7'nin avukatları, mahkemeye daha önce de şirket tarafından basına verilen Recai Kutan imzalı bir belge sunarak davacıyı yalanladı. Kutan tarafından İstanbul 28. Noteri kanalıyla Yeni Dünya İletişim A.Ş.'ye yollanan 4 Mayıs 1998 tarihli, 'Yeni Dünya İletişim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı'na' hitaben yollanan belgede, Kanal 7'deki yüzde 20'ye denk gelen 42 bin adet hissesini devrettiği öne sürüldü. Kutan'ın, 'Yeni Dünya İletişim A.Ş.'deki bakiye 42 bin adet hissemin 30.100 adedini Zekeriya Kahraman'a, 11.900 adedini de Mustafa Çelik'e devrediyorum.' dediği hatırlatıldı.
KAVGA KIZIŞIYOR
17 Mayıs 1998 itibariyle Kutan'ın şirketle ortaklığının kalmadığı, kanalın imtiyaz hakkını elinde bulunduran şirketin hazirun cetvelini yeniden düzenleyen yöneticilerin, bu ayrılığı 20 Mayıs 1998 tarihinde RTÜK'e yolladıkları bir belgeyle tescil ettirdiklerini belirtildi. Avukat Osman Ergin, Kutan'ın hisse karşılığı parasını aldığını öne sürdü. Kutan'ın hisselerinin yüzde 20'ye inmesinin Kutan'ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu dönemde yasal zorunluluktan dolayı yapıldığı kaydedilerek, 'Davacının bu dönem hisseleri 42 milyar karşılığı gelen 42 bin adet ile yüzde 20'ye indi. Bu toplantıda kendisi de vardı. Buna rağmen davacının dilekçesinde şirket hisselerinin yüzde 33 olduğunun yazılır olması anlaşılır gibi değildir.' denildi, şöyle devam edildi:
'Paylarını devrettikten sonra 5 sene içinde hiçbir şekilde şirkete pay maliki sıfatıyla başvurmamış, şirketin işlemlerini takip etmemiştir. Paylarını devrettiği tarihe kadarki tüm genel kurullara katılırken, sonraki genel kurullara katılmak için başvurmamış, temsilcilerini göndermemiş veya neden çağrılmadığını araştırmamıştır. Bunu siyasi hayatındaki yoğunluğa bağlamasının hiçbir inandırıcılığı yoktur. 3 yıl yönetim kurulu başkanlığı yaparken de aynı siyasi hayatı vardı. Bunun tek bir anlamı vardır; o da şirkette pay sahibi olmadığını bilmesi ve kabul etmesidir. Yıllarca sessiz kaldıktan sonra ileri sürdüğü gerçekdışı iddialarının arkasında yatan nedenin ne olduğunu bilmiyoruz.''
Kanal 7'nin cevap dilekçesinde, Kutan'ın açtığı bu davanın aleyhine sonuçlanacağını bildiği savunularak, ‘‘Amacı dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı elde ederek kamuoyunda saygın ve önemli bir yere sahip olan müvekkil şirketi faaliyette bulunamaz hale getirmektir. Davacının bu amacı korunamaz. Aksine, mahkemenizden davacının kötü niyeti karşısında müvekkil şirketin korunmaya değer çıkarlarının korunmasını talep ediyoruz.' denildi, davanın reddi istendi. Mahkeme, davacı avukatı Somuncuoğlu'na, sahte imza iddialarıyla ilgili istendiği belirtilen belgelerin Bölge Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden alınıp mahkemeye delil olarak sunulması için ‘‘elden takip yetkisi’’ verdi. Davacı avukatlarının sözkonusu hisselerin devrine yönelik ihtiyati tedbir istemini ‘‘ihtilaf, yargılamayı gerektirir’’ gerekçesiyle reddeden mahkeme, duruşmayı tarafların delillerini sunması için erteledi.
765 milyar buharlaştırıldı
Mahkemeye dava dilekçesi sunan Recai Kutan'ın avukatı Somuncuoğlu, ‘‘Tüm hisseler hiçbir hukuki ve ahlaki temele dayanmadan buharlaştırılmıştır. Müvekkilimin payları gasp edilmiştir.’’ demiş, müvekkilinin 1997'ye kadar yönetim kurulu üyeliğini yaptığı şirketin, sonraki genel kurullarına çağrılmadığını, yüzde 33,3'lük, bugünkü rakamla 765 milyar lira değerindeki hisselerinin sıfırlandığından 5 yıl sonra haberi olduğunu öne sürmüştü. Dava dilekçesinde şirket sermayesinin 2,3 trilyon liraya çıkarıldığını anlatan, Kutan'ın bu toplantıya da çağrılmadığını vurgulayan ve ‘‘Tüm hisseler hiçbir hukuki ve ahlaki temele dayanmadan buharlaştırıldı. Müvekkilimin payları gaspedildi. Bundan kimler yararlandı?’’ diye soran avukat Somuncuoğlu, ‘‘Recai Kutan'ın, Yeni Dünya İletişim A.Ş.'deki ortaklığının tespiti, sahip olduğu payların kendisine verilmesi, şirketin sahte olarak yapılan sermaye artırımlarının butlanının (geçersizliğinin) tespiti ve doğacak imkansız zararları önlemek için yeni genel kurul ve sermaye artırımı yapmasının ve mevcut ortakların paylarını devretmesinin ve ortaklık malvarlığının üçüncü kişilere devri veya ayni haklarla takyidinin engellenmesi için ihtiyati tedbir konulması’’ isteminde bulunmuştu.
hürriyet
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:34