Türkiye'de mezbahaları kayıt altına almaya ve kesim şartlarını iyileştirmeye yönelik bütün yasal düzenlemelere karşın, piyasada hala ''kendin kes, kendin ye'' hakimiyeti devam ediyor.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın verilerine göre, kaçak kesimleri önlemeye yönelik tüm düzenlemelere karşın, ruhsatlı mezbahalarda kesilen hayvan sayısı, 1990'lı yıllara göre oldukça düştü.
1991 yılında 4 milyon 54 bin olan mezbahalarda kesilen koyun sayısı, 2000 yılında 1 milyon 417 bine, 2002 yılında da 572 bine düştü. Mezbahalarda kesilen koyunlardan üretilen et miktarı da, aynı yıllar itibariyle, 78 bin 33 tondan 2000 yılında 30 bin 988 tona, 2002 yılında da 11 bin 596 tona geriledi.
Mezbahane kayıtları, hayvancılığa ve ekonomiye olumsuz etkisine rağmen, kuzu kesiminin, azalmakla birlikte devam ettiğini gösteriyor. 1991 yılında 3 milyon 598 bin baş olan kesilen kuzu sayısı, 2000 yılında 2 milyon 483 bine, 2002 yılında da 2 milyon 334 bine düştü.
Mezbahalarda kesilen sığır sayısı da 1991 yılında 1 milyon 971 bin baştan, 2000 yılında 1 milyon 759 bin başa, 2002 yılında da 1 milyon 343 bin başa geriledi. Sığırdan elde edilen et miktarı ise karkas ağırlığındaki artış nedeniyle, fazla azalmadı. Ancak, kayıtlı kesilen hayvan sayısındaki azalmaya bağlı olarak, et üretimi düştü. Buna göre, 1991 yılında yaklaşık 296 bin 772 ton olan sığırdan et üretimi, 2000 yılında 295 bin 500 ton düzeyinde gerçekleşti. 2002 yılında ise 245 bin 762 ton olarak kaydedildi. Verilere göre, 1991 yılında mezbahalarda kesilen sığırların karkas ağırlığı 150.6 kilogram (kg) iken, 2000 yılında 168 kg, 2002 yılında 183 kg olarak hesaplandı.
MANDA KIYIMI
Tarımda kullanım alanının azalmasına bağlı olarak, son 10-13 yılda hızlı bir manda kıyımının yaşandığı dikkat çekiyor.
Bakanlık verilerine göre, 1991'de 84 bin 623 baş, izleyen 3 yılda her yıl 50 bin başın üzerinde manda kesildi. 1995'de 30.6 bin, 1997-2000 yıllarında her yıl 20 binin üzerinde manda kesimi kaydedildi. 2000 ılından sonra da yıllık manda kesimi 10 binin üzerinde seyretti. Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre 1990'da 371 bin baş olan manda sayısı, 1995'te 255 bine, 2000 yılında 146 bine, 2001 yılında da 138 bine düştü.
DİE verilerine göre, 1990 yılında 11 milyon 377 bin baş olan sığır sayısı 2001 yılında 10 milyon 548 bine geriledi. Ancak, hayvan ıslahı ve kültür ırkı hayvanların sayısının artması nedeniyle, büyükbaş hayvancılıkta, hayvan sayısındaki azalma riskli sayılmıyor. Ancak, ıslah çalışmalarının fazla yapılmadığı küçükbaş hayvancılıktaki sayının azalması oldukça riskli kabul ediliyor. Verilere göre, 1990 yılında 40 milyon 5 bin olan koyun sayısı 2000 yılında 28 milyon 492 bine, keçi sayısı da 10 milyon 977 binden 7 milyon 201 bine indi.
KAÇAK KESİM ORANI YÜKSELİYOR
Yapılan hesaplamalara göre, Türkiye'de kayıtdışı kesim miktarı, giderek artıyor.
Uzman çevreler, Türkiye'de yıllık kırmızı et tüketiminin kişi başına 17-20 kg, toplam olarak 1.2 milyon-1.4 milyon ton civarında değiştiğini tahmin ediyorlar.
Bakanlık verilerine göre, mezbahalardaki kesimlerde elde edilen kırmızı et miktarı ise koyun, kuzu, kıl keçisi, tiftik keçisi, oğlak, sığır, manda, deve dahil 2000 yılında 382 bin 495 ton, 2001 yılında 260 bin 698 ton, 2002 yılında 300 bin ton.
DİE'nin verilerine göre ise 1990'da 506 bin 590 ton olan toplam kırmızı et üretimi, daha sonraki yıllar hızla gerileyerek 1995'te 414 bin 785 bin tona düştü. 1997'de 516 bin 678 ton, 2000'de 491 bin 215 ton, 2001 yılında da 235 bin 683 ton kırmızı et üretildi. Kırmızı et üretiminde sığır ve dananın payı yıllar içinde artarken, koyun, keçi ve mandanın payı azaldı. Halen, kırmızı etin ortalama yüzde 75'i sığır ve dana, yüzde 20'si koyun, yüzde 4'ü keçiden sağlanıyor.
DİE'nin rakamları, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın kayıtları, tahmini tüketim rakamlarına göre Türkiye'de kayıt dışı kesim rakamlarının oldukça yüksek olduğunu gösteriyor. Kayıt dışı kesim, 1.2 milyon tonluk tüketim dikkate alınırsa yüzde 67, 1.4 milyon tonluk dikkate alınırsa yüzde 80'e ulaşıyor.
''KENDİN PİŞİR KENDİN YE'' VE KURBAN ALIŞKANLIĞI
Uzmanlar, Türkiye'de, ''kendin pişir-kendin ye'' türü tüketim yanında, ayak üstü beslenmede ''döner-ekmek'' ve ''köfte-ekmek'' tüketiminin fazlalığına işaret ederek, kişi başına et tüketimi rakamlarının çok da düşük olmadığını ifade ediyorlar. İş yerlerinde toplu yemekhanelerin de et tüketimini olumlu etkilediği vurgulanıyor.
Kurban Bayramı'ndaki hayvan kesimleri de kayıtlara girmediği için kayıt dışı kesim sayılıyor.
Kayıt dışı kesim, hayvan ve hayvansal ürünlerden bulaşan hastalık riskini de artırıyor. En son İzmir'de yaşanan domuz etinden kaynaklandığı belirlenen hastalık, kayıt dışı ve kontrolsüz kesimin risklerini ortaya koyuyor.
Türkiye'de özellikle turistik yörelerde domuz eti tüketiminin bulunduğunun bilinmesine karşın, bakanlıkta domuz kesimine ilişkin bir kayıt yok. Yetkililer, halen domuz kesimi konusunda ruhsat alan bir işletme bulunmadığını belirtiyorlar.
Mezbahaların ruhsatsız çalışmasına göz yumulduğu dönemlerde, bakanlık kayıtlarında, domuz kesimine ilişkin rakamlar yer alıyordu. Ruhsatsız kesimhanelerin kapatılması ile domuz kesimi ''yok sayılırken'' kaçak kesimin önlenememesi, ''İzmir'deki çiğköfteler'' sorunun gündeme getirilmesini sağladı.
Bakanlık verilerine göre, mezbahalarda, koyun, keçi, oğlak, sığır, manda yanında, az sayıda da olsa deve de kesiliyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:34