KAYNAK : Haber Vitrini
Anadilde ibadet konusunda önemli bir adım atan Diyanet İşleri Başkanlığı, Kuran'ın Kürtçe mealine izin verdi. Doğu ve Güneydoğu'daki imamlar, cemaatine Kürtçe vaaz verebilecek
AB'ye uyum yasaları kapsamında Kürtçe kurs ve Kürtçe TV için hazırlıklar sürdürülürken, Diyanet İşleri Başkanlığı anadilde ibadet konusunda önemli bir adım attı. Diyanet, Kuran-ı Kerim'in Kürtçe mealine izin verdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı, 18 Mayıs 2002 tarihinde İstanbul'da yapılan Güncel Dini Meseleler İstişare Toplantısı'nın sonuç bildirgesine dayanarak anadilde ibadete izin verdi. Diyanet'in resmi internet sitesinde de yayınlanan bildiride, sure ve ayetlerin Arapça okunacağı ancak meal ve yorumlarının anadilde yapılabileceği belirtildi. Bu çerçevede Kürtçe Kuran-ı Kerim'e de izin verildi.
İlk uygulama Doğu'da
Diyanet, Kürtçe Kuran konusunda ilk uygulamaya Güneydoğu ve Doğu Anadolu'dan başladı. Bölgelerdeki illerde görev yapan din görevlilerine gerekli görüldüğü takdirde Kürtçe meal ve yorumlarda bulunma izni veren Diyanet, Kuran-ı Kerim'in Kürtçe mealini hazırlama konusunda da harekete geçti. Diyanet İşleri yetkilileri, Kuran'ın asli lafzını okuyamayanların, öğreninceye kadar tek başına namaz kılarken mealini okumalarının da mümkün olduğunu ifade ettiler. Dua konusunu da ele alan Diyanet, kulun doğrudan yaradanına sığınıp ondan istek veya dilekte bulunması konusunda ana dilini kullanmasında herhangi bir sakınca bulunmadığını vurguladı.
Namazda anadilde dua
Bu arada 104 dil uzmanının hazırladığı Güncel Dini Meseleler Sonuç Bildirgesi'nde, Kuran-ı Kerim, dini metinlerin anlaşılması ve yorumlanmasında klasik yöntemlerin yanı sıra çağdaş yöntemlerden de yararlanılması önerildi. Bu çerçevede ibadette devrim sayılacak adımlar da atıldı. Uzmanlar, Kuran'ın değişik dillere çevrilmesinde ve anlaşılır tefsirler yapılmasında büyük eksiklikler bulunduğunu saptadılar. Uzmanlar, herhangi bir dile çevirinin Kuran kabul edilemeyeceğini de karara bağladılar. Namaz konusunda da önemli kararlar alan din adamları, namazda kıraatın (ayet okuma) kesin ve sabit bir farz olduğunu ve kendi özgün dilinde okunmasıyla yerine getirilebilecek bir ibadet olduğuna karar verdiler. Din alimleri, herkesin konuştuğu dilde sure ya da ayet okuması halinde, büyük kargaşa ve çekişmenin başlayacağı, bunun da toplumsal bütünlüğü zedeleyebileceğine dikkat çekti.
(Akşam)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:14