Gündem
  • 16.9.2024 16:59

MOSSAD Türkiye'deki casuslarından Süleymaniye Camii'nin ayrıntılı video ve fotoğraflarını istedi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında Hamas bağlantılı kişilerin de bulunduğu Filistinlilerin adres ve görüntülerini İsrail İstihbaratı'na (MOSSAD) ilettikleri iddia edilen 20 sanık hakkında 18 yıl 9 aydan 45 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. İddianamede, sanıkların yabancı uyruklulara yönelik casusluk faaliyetlerinde bulundukları, MOSSAD'la çeşitli iletişim yöntemleri kullanarak bilgi paylaştıkları, ve bu faaliyetlerin karşılığında para aldıkları belirtildi. Ayrıca, hedefteki kişilerin infaz edilmek veya kaçırılmak istendiği de vurgulandı.

SANIKLARA İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

İddianamede, sanıkların İÇOM'a ait numaralarla yaptığı görüşmelere, telefonlarında yer alan görsellere ve para dekontlarına yer verildi.

İÇOM'a ait hatlar ile keşif, video ve fotoğraf çalışmalarına dair görüşmeler yaptığı belirlenen sanıklardan Amal Sallamı Ep Sıala'nın savcılık ifadesi de iddianamede yer aldı.

Buna göre, kendisini Mustafa olarak tanıtan ve Almanya'da olduğunu belirten bir kişiyle tanıştığını anlatan Sıala, kendisine bazı işler verip karşılığında para ödeyeceğini söylediği bu kişiye bir test videosu hazırlayıp gönderdiğini kaydetti.

SÜLEYMANİYE CAMİSİ'NİN VİDEOLARI MOSSAD'A İLETİLDİ

İşe kabul edildiğini fakat sonrasında bu kişiyle bağlantısının kesildiğini, Samir Ferat isimli kişiyle irtibat kurduğunu belirten Sıala, Ferat'ın Süleymaniye Camisi'nin iç ve dış kısımlarının videosu ile Başakşehir'de bulunan bir sitenin fotoğraflarını istediğini, kendisi hasta olduğu için video ve fotoğrafları eşinin gönderdiğini, karşılığında da yaklaşık 450 dolar aldığını dile getirdi.

Sıala, kendisinden istenilmesi üzerine iki GSM şirketinden hangisinin daha iyi hizmet verdiğine ilişkin rapor hazırlayarak gönderdiğini ifade ederek, dönem dönem verilen görevleri yaparak para aldığını anlattı. MOSSAD'ın ne olduğunu bilmediğini öne süren Sıala, kendisinden istenilen fotoğraf ve videoları, para kazanmak amacıyla çekip gönderdiğini söyledi.

Telefonunda ele geçirilen fotoğrafları casusluk amacıyla göndermediğini iddia eden sanık Sıala, "Samir'in casusluk faaliyeti kapsamında benden bu videoları istediğini düşünmüyorum, tamamen kendi şirketi için müşterilerine Türkiye'yi daha cazip hale getirmek amacıyla bu tarz bir talepte bulunduğunu düşünüyorum." beyanında bulundu.

Sıala, Beylikdüzü'nde tanıştığı Ali isimli arkadaşının kendisine "Bir dükkana kahve almak için girdiğinde yanına gelen Abu Sajced isimli kişiyle Arapça konuştuklarını, bu kişinin yüklü miktarda kuru gıda işine girip Orta Doğu'ya mal yollayabileceklerini, bunun içinde çok para lazım olduğunu" söylediğini belirterek, "Ben de telefonun kayıt kısmını açarak konuşmayı kaydettim. Ali, bana Abu Sajced isimli şahsın MOSSAD'a çalıştığını söyledi." ifadelerini kullandı.

SAĞLIK DESTEK PERSONELİNİN CASUSLUK FAALİYETİ

İddianamede, tutuksuz sanık Hazem Mounır Amın Elgayyar'ın sağlık destek personeli olarak Fatih Sağlık Müdürlüğünde çalıştığı, özellikle son dönemde Filistin'den getirilen yaralı ve yardıma muhtaç kişilerle ilgilendiği belirtilerek, sanığın bu kişilerle ilgili topladığı bilgileri İsrail istihbaratına paylaştığı kaydedildi.

İddianamede, sanıklar Abdalla Akkad, Abdelrahman Ahmed Mahmoud Ahmed Elsobky, Abdurrahman Gabbeş, Adı Alfunekh, Ahmed M. A. Alostaz, Ahmet Furkan Alalmış, Amal Sallamı Ep Sıala, Cemile Türk, Halid Heney, Hazem Mounır Amın Elgayyar, Hazım Abdelradı, Khalel Ibrahım Younus Basheer, Kadir Aydın, Luey Mektebi, Mahmud İzzettin, Mohamad Ahmad, Morched Sıala, Muhammed Bilik, Muhammed Ali Veys ve Muhammed Nur Derviş'in, "zincirleme şekilde siyasal veya askeri casusluk" suçundan 18 yıl 9'ar aydan 45'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında sanıklar, kasımda Marmara Cezaevi'nin karşısındaki duruşma salonunda hakim karşısına çıkacak.

Süleymaniye Camii – Güryapı

Süleymaniye Camii Hakkında Bilgi:

Süleymaniye Camii, İstanbul'un en büyük ve en önemli camilerinden biridir. Osmanlı İmparatorluğu'nun en muhteşem dönemlerinden biri olan Kanuni Sultan Süleyman'ın (Süleyman I) saltanatı sırasında, 1550-1557 yılları arasında ünlü Osmanlı mimarı Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Cami, İstanbul'un tarihi yarımadasında, Süleymaniye semtinde yer alır ve Haliç'e hakim bir tepe üzerine kurulmuştur.

Tarihi ve Mimari Özellikler:

Mimar Sinan'ın Eserleri:Süleymaniye Camii, Mimar Sinan'ın "kalfalık dönemi" eseri olarak bilinir. Bu yapı, Sinan'ın Osmanlı mimarisine kazandırdığı önemli eserlerden biridir ve onun ustalık döneminin bir habercisi olarak kabul edilir.

Mimarisi:

Ana Kubbe: Camii'nin ana kubbesi, 53 metre yüksekliğe ve 26,5 metre çapa sahiptir.

Minareler: Cami, dört minareye ve on minare şerefesine sahiptir, bu da Kanuni Sultan Süleyman'ın Osmanlı İmparatorluğu'nun onuncu padişahı olduğunu simgeler.

İç Mekan: Camii'nin iç mekânı, geniş ve ferah bir ibadet alanına sahiptir. Kubbenin altında yer alan büyük avizeler, camiiye oldukça etkileyici bir atmosfer katmaktadır.

Kompleks Yapı:Süleymaniye Külliyesi, sadece bir camii değil, aynı zamanda medrese, hastane, kütüphane, hamam, aşevi ve dükkanlar gibi çeşitli yapıların bulunduğu büyük bir külliye kompleksidir. Bu yapılar, dönemin sosyal ve kültürel yaşamında önemli bir yer tutmuştur.

Kültürel ve Turistik Önemi:

Süleymaniye Camii, hem yerli hem de yabancı turistler için İstanbul'un en önemli ve cazip turistik mekanlarından biridir. Cami, muhteşem mimarisi, tarihi havası ve İstanbul'un panoramik manzaralarına hakim olan konumuyla ziyaretçileri kendine çekmektedir.

Bir devrin güç simgesi Süleymaniye Camii hakkında bilmeniz gerekenler

Yahya Kemal'in "En güzel mabedi olsun diye en son dinin / Budur öz şekli hayal ettiği mimarinin" dizeleriyle ruhaniyetini anlattığı Süleymaniye Külliyesi, İstanbul'un Suriçi'nde yer alan üçüncü tepesine, Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan'a inşa ettirildi.

YAPIMI NE KADAR SÜRDÜ?

İmparatorluğun en simgesel yapısı ve konumu ile de İstanbul'un silüetinin en güzel parçası olan külliyenin yapımına 1550 yılında başlandı. Süleymaniye Külliyesi, imparatorluk topraklarının çeşitli yerlerinden getirilen malzemelerle 7 yılda tamamlandı.

Tarihçi Peçevi'ye göre külliyenin inşasına 896 bin 360 altın para ve 82 bin 900 akçe, yani yaklaşık 3200 kilo altın harcandı. Külliyenin 7 yıl süren inşasında bin 713'ü Müslüman, toplam 3 bin 523 işçi çalıştı.

Yaz aylarında günlük işçi sayısının 2 bine ulaştığı külliyede, Hassa Mimarlar Ocağı'nın elemanları, acemioğlanlar, diğer kapıkulu ocakları mensupları ile imparatorluğun dört bir yanından ücretli ustalar, işçiler ve forsalar görev yaptı.

Mimar Sinan, Kanuni Sultan Süleyman tarafından verilen anahtarla, devletin ileri gelenlerinin bulunduğu bir törende dualarla "Ya Fettah" diyerek 15 Ekim 1557'de külliyeyi hizmete açtı.

KÜLLİYE 15 BÖLÜMDEN OLUŞUYOR

Külliye, cami, Rabi Medresesi, Salis Medresesi, Evvel Medresesi, Sani Medresesi, Tıp Medresesi, Kanuni Sultan Süleyman Türbesi, Hürrem Sultan Türbesi, türbedar odası, darüşşifa, darüzziyafe, Darülhadis Medresesi, tabhane, Mimar Sinan Türbesi ve hamam olmak üzere 15 bölümden oluşuyor.

Külliyenin hiç kuşkusuz en önemli bölümünü heybetin ve zerafetin bütünleştiği Süleymaniye Camisi oluşturuyor.

Mimar Sinan'ın diğer eserlerinde olduğu gibi Süleymaniye Camisi de sadeliği ihtişama dönüştürebilmiş mabetlerden biri.

Bir devrin güç simgesi Süleymaniye Camii hakkında bilmeniz gerekenler - 7

 

Caminin kitabelerinde kullanılan süslemeler ile bezemeler, başlı başına birer estetik harikası. 

Mihrabın iki yanındaki pencerelerde çini madalyonlarda Fetih Suresi, caminin ana kubbesinde ise Nur Suresi yazılı. Camideki yazılar meşhur hattat Ahmed Karahisari Şemseddin Efendi ve talebesi Hasan Çelebi tarafından yazıldı. Daha sonra kazasker Mustafa Efendi de bazı yazılar ilave etti.

 

Bir devrin güç simgesi Süleymaniye Camii hakkında bilmeniz gerekenler - 8

NEDEN 4 MİNARELİ?

Yaklaşık 30'ar tonluk ve dört halifeye adanan 4 fil ayağı, caminin 26,50 metre çapında ve 53 metre yükseklikteki kubbesini taşıyor.

Dört minare, Kanuni Sultan Süleyman'ın İstanbul'un fethinden sonraki 4. on şerefe ise Osmanlı'nın 10. padişahı olduğunu simgeliyor. 

BİN KUBBELİ KÜLLİYE

 

İstanbul'un silüetine damga vuran eserler arasında yer alan külliyedeki yapılar, ortadaki caminin çevresinde "U" şeklinde sıralanıyor. Külliyenin üzerinde ise bin kubbe bulunuyor. Külliyeye giriş, farklı isimlerdeki 11 kapıdan yapılıyor.

Bir devrin güç simgesi Süleymaniye Camii hakkında bilmeniz gerekenler - 10

 

Evvel Medresesi ve Sani Medresesi ile Rabi Medresesi ve Salis Medresesi külliyede yer alan iki ayrı medrese topluluğu.

Evvel ve Sani Medresesinin üstünde Süleymaniye kitaplığı yer alıyor. Külliyenin güneydoğu köşesinde Süleymaniye hamamı, kuzeyinde darüşşifa ve bimarhane mevcut.

Güncellenme Tarihi : 16.9.2024 17:15

İLGİLİ HABERLER