Obama'dan bağımsız Filistin devletine destek
RAMALLAH - Ortadoğu turu çerçevesinde dün İsrail'e gelen ve ziyaretinin ikinci gününde Ramallah'a geçen ABD Başkanı Obama, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi.
Obama ile Abbas, Filistin Devlet Başkanlığı Sarayı'nda iki saati aşkın süre görüştükten sonra ortak basın toplantısı düzenledi.
ABD Başkanı Obama, burada yaptığı konuşmada, 5 yıl önce geldiği Ramallah'ı tekrar ziyaret etmekten mutluluk duyduğunu, ziyareti sırasında hem şehirdeki ilerlemeyi hem de zorlukları görme fırsatı yakaladığını söyledi.
Obama, ''Ramallah'a döndüm, çünkü ABD bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasını destekliyor. Filistinliler, işgalin son bulmasını, özgürce ve güvende hissederek hareket ve seyahat etmeyi hak ediyor. Filistinliler, haklarına saygı duyulduğu, yarının bugünden daha iyi olacağı bir geleceği hak ediyor'' diye konuştu.
''Filistinliler, kendilerine ait bir devleti de hak ediyor'' diyen Obama, Mahmud Abbas ile Başbakan Selam Feyyad'ın Filistin'de kurumların inşa edilmesi sürecinde gösterdikleri çabaları övdü.
Obama, ABD'nin, Batı Şeria ve Gazze'deki Filistinlilerin yaşam şartlarını iyileştirmek için destek veren en büyük donör olduğunu da kaydetti.
Filistin yönetiminin yolsuzlukla mücadelede artık daha etkin ve daha şeffaf bir rol oynadığını belirten Obama, Filistin güvenlik güçlerinin de daha profesyonel hale geldiğini ifade etti.
Bu ilerlemelerin, mevcut zorlayıcı şartlara rağmen başarıldığına dikkati çeken Obama, ''Bütün bunlar Gazze'deki pek çok Filistinlinin çektiği acıya tezat oluşturuyor, çünkü Hamas şiddete son vermek istemiyor'' diye konuştu.
''Filistin'i yukarılara çıkarmak yerine, İsrail'i parçalara ayırmak'' niyetinde olanların bulunduğuna işaret eden Obama, ABD'nin Filistin'e desteğinin süreceğini, ek bir yardım sağlanmasını öngördüklerini belirtti.
Obama, ''Bunları, geleceğin Filistin devletine yapılan yatırımlar olarak değerlendiriyoruz'' dedi.
-''Barıştan vazgeçemeyiz''
Abbas'la görüşmesine ilişkin olarak Obama, ''Sayın Abbas'a, ABD'nin, Filistin ve İsrail halklarından oluşan iki devlet vizyonunu gerçekleştirme yönündeki bağılığını tekrarladım'' dedi. Obama, İsrail'in yanında Filistinlilerin evi olan bağımsız ve yaşayabilir bir Filistin devletini öngördüklerini söyledi.
''Bunu başarmanın tek yolu, tarafların kendi aralarında doğrudan görüşmeleri yürütmelerini sağlamak. Bu işin kısa bir yolu yok'' diyen Obama, önlerindeki zorlu konuları, devam eden yerleşim faaliyetleri, Filistinli tutuklular ve Kudüs'teki kutsal yerlere giriş olarak sıraladı.
''Mesajım şu; vazgeçemeyiz, ne kadar zor olursa olsun barıştan vazgeçemeyiz'' dedi.
Her iki tarafın da üzerinde uzlaşabileceği adımları tespit etmek için çalışmaya devam edeceklerini vurgulayan Obama, ''Mevcut durum ne kadar zor da olsa, yönetimim çaba göstermeye devam edecek. Barış arayışından vazgeçemeyiz. Tehlikede olan çok şey var. Eğer başaracaksak, şimdiye kadar ilerleme getirmemiş bazı formül ve alışkanlıklardan kurtulmalıyız '' dedi.
''İki halk ve iki komşunun barış içinde yaşaması hedefimize ulaşacağımıza eminim'' diye konuşan Obama, genç Filistinlilerin gelecek için umutları olduğunu vurguladı. Obama, ''Vazgeçemeyiz, çünkü genç Filistinliler ve İsraillilerin bir geleceğe ihtiyacı var'' dedi.
Barack Obama, ''Değişim zaman alır, ama mümkündür'' ifadesini kullandı.
-''Yerleşim yerleri katkı sağlamıyor''
İki tarafla da görüştükten sonra süreçle ilgili ne düşündüğünün ve İsrail'in Batı Şeria'da yürüttüğü yerleşim faaliyetlerine ilişkin görüşünün sorulması üzerine Obama, yerleşim konusuna rağmen iki devletli çözümün mümkün olduğuna inandığını söyledi.
''Eski sorunlara barışçıl çözümler bulmak ve her iki taraf için yeni olanaklar yaratmak adına bu elimizdeki en iyi ve de tek şans'' diyen Obama, her iki tarafın da girişimci ruha sahip olduğunu ve bölge ekonomisinin kalkınmasına katkı sağlayabileceğini ifade etti.
Sürecin zor ancak mümkün olduğunu yineleyen Obama, doğrudan müzakerelerin yeniden başlatılmasının öneminin altını çizdi.
Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetinin süreçteki sorunlardan biri olduğunu ifade eden Obama, konuyu İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile de görüştüğünü belirterek, ''ABD'nin politikası şudur; devam eden yerleşim faaliyetlerinin barış sürecine katkı sağladığını, uygun olduğunu, süreci ileriye taşıdığını düşünmüyoruz'' dedi.
-''Müzakerenin anlamı olmaz''
Sorunun hemen çözülemeyeceğine işaret eden Obama, ''Öte yandan, doğrudan müzakerelerin, ancak her konu çözüme kavuşturulduktan sonra başlatılması beklenirse, o zaman müzakerenin anlamı olmaz'' ifadesini kullandı.
Yerleşim faaliyetleri ve barış sürecine ilişkin bir başka soru üzerine Obama, ''Eğer konuşmaya başlamak için bile her şeyin doğru olmasını beklersek, konuya daha geniş olarak hiçbir zaman bakamayız'' diyerek, sorunların temelindeki iki önemli noktanın, Filistinlilerin egemenliği ve İsrail'in güvenliği olduğunu vurguladı.
Yerleşim faaliyetlerinin de önemli bir konu olduğunu kaydeden Obama, egemenlik ve güvenlik konularının çözülmesinin, yerleşim sorununu da çözeceğini belirtti.
Tarafların karşılıklı güven tesisinin önemine de değinen Obama, her iki tarafın da görüşlerini almayı sürdürdüğünü, ABD'ye döndüğünde edindiği gözlemleri ilgililerle değerlendireceğini söyledi.
Obama, Kudüs'te gençlere seslendi
ABD Başkanı Barack Obama, Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etmeye ve adil davranılmaya hakları olduğunu belirterek, ''Bir Filistinli çocuğun kendi devletinde büyüyememesi, bir yerleşimcinin Filistinlilere yönelik şiddetinin cezasız kalması adil değil'' dedi.
Barack Obama, Ortadoğu turu kapsamında geldiği İsrail'deki ikinci gününde, Kudüs'te bir kongre merkezinde çoğunluğu üniversite öğrencilerinden oluşan kalabalığa seslendi.
Konuşmasına, Kudüs'te bulunmaktan onur duyduğunu ve kendisine gösterilen ilgiden dolayı mutlu olduğunu söyleyerek başlayan Obama, iki gündür çeşitli temaslarda bulunduğunu, İsrail'in hem köklü geçmişine hem parlak geleceğine tanık olduğunu ifade etti.
Obama, ''Ama en çok siz İsrail halkıyla, özellikle genç insanlarla doğrudan konuşma fırsatını dört gözle bekledim'' dedi.
ABD'nin İsrail'in bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olduğunu anımsatan Obama, o günden bu yana ortak çıkarlarını genişleten bir dostluk inşa ettiklerini söyledi.
İki ülke arasında güvenliğe ilişkin işbirliğinin günümüzde her zamankinden güçlü olduğuna işaret eden Obama, İsrail'in güvenliğini düşündüğünde, aklına roketlerden dolayı geceleri yatağa korkuyla giden çocukların geldiğini söyledi.
Obama, ''Bu yüzden, binlerce hayat kurtarmak için Demir Kubbe'ye yatırım yaptık. Bu yüzden, İsrail'in Gazze'den gelen roket saldırılarını kabul edemeyeceğini söyledik ve onun kendini savunma hakkına sahip çıktık ve bu yüzden, İsrail'in, Hamas'tan şiddete son vermesini ve varlığını tanımasını beklemeye hakkı var'' dedi.
-''Kimyasal silaha tahammül göstermeyiz''
''Dünya, masum sivilleri öldüren, roketler atan, Suriye'de kadın, erkek ve çocukların katledilmesine destek veren hiçbir örgüte müsamaha gösteremez'' diye konuşan Obama, Hizbullah'ın müttefiki olan Esed rejiminin kimyasal silah stoklarına sahip olduğuna dikkati çekti.
''Beşşar Esed'e ve onun talimatlarını uygulayan herkese şunu söyledim; kimyasal silahların Suriye halkına karşı kullanılmasına ya da teröristlere transferine tahammül göstermeyeceğiz. Dünya izliyor ve biz sizi sorumlu tutacağız'' ifadesini kullandı.
ABD Başkanı, ''Esed gitmeli ki, Suriye'nin geleceği başlayabilsin'' dedi.
-''Nükleer silah kontrol edilemez tehlike''
İran'ın nükleer faaliyetlerine ilişkin olarak Obama, İsrail'i yok etmekten bahseden nükleer silahlı bir İran'ın hem İsraillilere hem de dünyaya yönelik bir tehdit oluşturduğunu kaydetti.
Obama, ''İran hükümeti, şu anda şimdiye kadar görmediği bir baskıyla karşı karşıya ve bu baskı giderek artıyor. İzole olmuş durumda ve ekonomisi zorda. Liderliği bölünen İran'ın dünyadaki ve bölgedeki rolü de zayıfladı. Bu konuyu barışçıl yollarla çözmek hepimizin yararına'' şeklinde konuştu.
İran'ın zamanının sınırsız olmadığını da vurgulayan Obama, ''İran nükleer silah edinmemeli. Bu, kontrol altında tutulabilecek bir tehlike değil. Hedeflerimize ulaşmak için tüm seçeneklerin masada olduğunu tüm dünyaya söyledim'' dedi.
-''Yalnız değilsiniz''
İsrail'in, bölgesinde varlığını reddedenlerle çevrili olduğuna işaret eden Obama, ''Bu nedenle İsraillilerin güvenliği çok önemli. İsrail'in var olma hakkına karşı çıkanlar, ayaklarının altındaki toprağı ve başlarının üstündeki gökyüzünü de reddedebilirler, çünkü İsrail hiçbir yere gitmiyor. ABD var oldukça yalnız değilsiniz'' diye konuştu.
-''Ne duvar ne Demir Kubbe''
Barack Obama, salondaki gençlerin gelecekleriyle yakından ilgilendiğini, bu nedenle bir arkadaş gibi konuşarak tavsiyelerde bulunmak istediğini söyledi.
''Barış, gerekli. Barış, gerçek güvenliğe giden tek yol'' diyen Obama, ''İsraillileri gerçekten koruyacak tek şey savaşın olmaması. Çünkü düşmanı durdurmak için ne bir duvar yeteri kadar yüksek ne de bir Demir Kubbe yeteri kadar güçlü'' dedi.
Atılacak hiçbir adımın milyonların kalbindekileri ve aklındakileri bir gecede değiştiremeyeceğini ifade eden Obama, ''Ancak Filistinlilerle sağlanacak bir ilerleme güçlü bir başlangıç noktası olur'' diye konuştu.
-''Filistinliler için adil değil''
Obama, barışın adil olması gerektiğini de vurguladı. İsrail'in Filistinli grupların terör saldırılarına maruz kaldığını ve güvenliğin her türlü anlaşmanın merkezinde yer alması gerektiğini belirten ABD Başkanı, şöyle devam etti:
''Ancak, Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme ve adil davranılma hakları tanınmalı. Kendinizi onların yerine koyun, dünyaya onların gözünden bakın. Bir Filistinli çocuğun kendi devletinde büyüyememesi, ailesinin hareketlerinin her gün yabancı bir ordu tarafından kontrol edilmesi, bir yerleşimcinin Filistinlilere yönelik şiddetinin cezasız kalması adil değil.
Filistinlilerin tarım yapamaması, bir öğrencinin Batı Şeria'da hareket özgürlüğünün kısıtlanması ya da Filistinli ailelerin evlerinden olması doğru değil.
Ne işgal ne ihraç çözüm. Aynı İsraillilerin anavatanlarında bir devlet kurmaları gibi, Filistinlilerin de kendi topraklarında özgür olma hakları var.''
Bu sözleri salondan büyük alkış alan Obama, gençlere, ''Nasıl bir barış istediğinize ancak siz karar verirsiniz'' dedi.
Obama, ''Filistin yönetimiyle farklılıklarınız da olsa, Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Başbakan Selam Feyyad'ın sizin için gerçek birer ortak olduklarına inanıyorum'' diye devam etti.
-''İsrail bölgenin, ABD dünyanın en güçlüsü''
Barışın mümkün olduğunu ifade eden Obama, müzakerelerin ''iki halk için iki devlet'' sonucuna varması gerektiğini söyledi.
Bu süreçte zor seçimler yapmak gerekebileceğini ifade eden Obama, Arap dünyasının da İsrail ile ilişkilerini normalleştirme yönünde adımlar atması gerektiğinin altını çizdi.
Obama, Filistin'in de İsrail'in Yahudi bir devlet olduğunu ve güvenlik konusunda ısrar ettiğini kabul etmesi gerektiğini söyledi.
ABD Başkanı Obama, halklar arasında güven tesis edilmesinin de önemli olduğunu vurgulayarak, dört yıl önce Kahire'de seslendiği ve bugün Ramallah'ta bir araya geldiği gençlerin, şimdi Kudüs'te hitap ettiği gençlerden farklı istekleri olmadığını kaydetti.
Barışın insanların kalplerinde başladığını ifade eden Obama, ''Siyasi liderler, insanlar onlardan talep etmezse risk almazlar. İstediğiniz değişimi siz yaratmalısınız'' dedi.
Gençlerden Yahudi, Müslüman ve Hristiyanların kutsal topraklarda bir arada barış ve refah içinde yaşadığı bir gelecek hayal etmelerini isteyen Obama, ''Bu değişimin mümkün olmadığını söyleyen sesler yükselecektir. Şunu unutmayın; İsrail bu bölgenin en güçlü ülkesi ve dünyanın en güçlü ülkesinin sarsılmaz desteğine sahip'' diye konuştu.
