Medya
  • 18.12.2003 13:01

OKUYUCU KÖŞE YAZARINDAN NE BEKLİYOR?

MEHMET BARLAS /SABAH Deniz Seki mi, Saddam mı daha erkekçe davrandı? Biz köşe yazarlarının işi kolay değil açıkçası. Bunca çok önemli konu ve sorun varken zaman zaman ''Irak'ta durum ne olacak'' veya ''Kıbrıs''ta çözüm olacak mı'' benzeri önemsiz meselelere takılıyoruz. Oysa okurlarımız bizden, ''Televizyonlardaki kadın muhabirler (veya muhabireler), ip-don (G-String) giymeli mi'' gibi sorunlarda, aydınlatıcı görüşler bekliyor. Ya da, ''Pop-star yarışmasında, Deniz Seki mi, Ercan Saatçi mi haklıdır'' gibi, hayati konular varken, nasıl olur da, önümüzdeki yerel yönetim seçimleri üzerinde düşünce egzersizi yapabilirsiniz? Yaparsınız ve okunmazsınız... Bakın mesela dün, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, yeni vergi düzenlemelerini açıkladı. Bu düzenlemelerin arasında, çok olumlu maddeler de var. Örneğin teknoloji geliştirme bölgelerini işleten yönetici şirketler için, 10 yıllık vergi istisnası getiriliyor. Bireysel kredi kullananlar (taşıt, ev, ihtiyaç kredileri gibi) damga vergisi ödemeyecek. Çevre vergisi, su faturası ile tahsil edilecek. Araç sahipleri için de vergi açısından yeni bir dönem başlıyor. Artık aracın ağırlığı değil, yaşı ve silindir hacmi önem kazanıyor. Örneğin eski esasa göre Motorlu Taşıtlar Vergisi 900 milyon lira olan Porsche'ın vergisi 9 milyar lira oluyor. Buna karşı, 1300-1600 cc'lik 1-3 yaş grubu araçlar, 400 milyon lira ödüyor. Bu tür konulara sadece vergi ödeyenler ilgi duyduğu için, bunları yazarsanız okunmamak tehlikesi ile karşılaşabilirsiniz. Ama, televizyon ekranında medyatik görücü usulü ile evlendirilmek, Orta Asya'dan Anadolu'ya taşıdığımız gelenekleri yansıttığı için, geniş kitlelerin ilgisini fazlası ile çekiyor. Ne dersiniz? Önümüzdeki mart ayı sonunda yapılacak seçimlerde, kimlerin belediye başkanı olacağını merak ediyor musunuz? İstanbul'da Ali Müfit Gürtuna, Ankara'da Melih Gökçek, Gaziantep'te Celal Doğan göreve devam etsinler mi? Ya da ''AK Parti'den kim aday olursa, o nasıl olsa seçilir'' mi diyorsunuz büyük kentler için? Bu durumda AK Parti için yerel seçimler mi, yoksa Avrupa Birliği'nden müzakere takvimi almak mı daha hayati konumda? Yerel seçimlerde yüzde 50'ye yakın oy alınır ve mesela Kıbrıs'taki çözümsüzlük sonucu Avrupa Birliği'nden ''Hayır'' cevabı alınırsa, AK Parti başarılı mı, başarısız mı sayılır? Böyle sıkıcı konulara takılmak gibi tehlikeler bekliyor biz köşe yazarlarını. Acaba Saddam neden kuzu gibi teslim oldu? Belki de ''Burası Ortadoğu.. Hayatta kalmayı başarırsan, ileride her fırsat yeniden doğabilir'' diye mi hesap yaptı? Veya Bin Ladin'le Molla Ömer, nasıl hala saklanabiliyorlar? Afganistan Amerikan yönetiminde değil mi? Yoksa hala Taliban egemenliği mi var bu ülkenin bazı bölgelerinde? Hay Allah.. Tam Pop-star yarışmasının en can alıcı noktalarına değinecekken, yazı bitti! FENG- SHUI Gümüş takı yerine altın takı kullanın! İnternetteki ''Bakire Kelebek'' grubundan Ayşegül Toker, ''Feng-Shui''ye göre, eviniz ve kendinizle ilgili bazı uyarıları göndermiş.. Önce bu uyarıları hatırlatayım. - Yatağı pencerenin önüne koymak yanlıştır. Çünkü cam kırılgandır ve güvensizlik yaratır. Ertesi gün işinizden kovulmak endişesi yaşar, kendinizi güvende hissetmezsiniz. - İmzanızda adınız ve soyadınız mutlaka olsun. Soyadınızı yazmak, atalarınızdan gelen enerjiyi de kullanmanız için gerekiyor. - İmza atarken, adınızda geçen ''g'' ve ''y'' harflerinin kuyruklarını torba gibi yapın. Bir süre sonra ekonomik açıdan rahatladığınızı göreceksiniz. Harflerin bu kuyruklarına ''para torbası'' denilir. - Yatak odanıza arada sırada ateşi getirmek için mum yakın. Mümkünse birkaç çiçek de koyun. Metal enerjisini kırmalısınız. - Gümüş takı kullanmak insanı olumsuz etkiler, duygusallaştırır, ağlama isteği verir. Depresyona yol açtığı için gümüşü dikkatli kullanın. Altının daha özel ve iyi enerjisi vardır. - Dijital saatler kalp ritmini etkiler. Uyanmak için başucunuzda mekanik saatler kullanın. - Önemli biriyle kritik bir görüşme yapıyorsanız, etrafınızdaki sütun ya da üçgenlere sizin değil, onun yüzü dönük olsun. Tehdit altında kalan o olacaktır. Bu ''Feng-Shui''yi hafife almamak lazım. Hong Kong'da, bir banka gökdeleninin ana kapısı Feng-Shui'ye aykırı olduğu için, yanda yeni bir kapı açıldığına tanık olmuştum. Feng-Shui'nin de çeşitli okulları var. Örneğin ''Uçan Yıldız Feng-Suhi Okulu''na göre, 18 ''ay-yıl''lık periyotlardan, 8'incisine giriyoruz. Bu periyotta, ailelerin en küçük erkek çocukları yönetimi ellerine geçirir ve ailelerine refah getirirler. Çıkmakta olduğumuz 7'nci periyodun egemenleri kadınlar ve iletişimdi. ŞAKA Yola getirse bari! Vergi borçlarını ödemeyen futbol kulüplerini uyaran Maliye Bakanı Unakıtan şöyle dedi dün - Onlar bizim kurallarımıza uymazsa, ben onları yola getiririm.. Özellikle Galatasaray'ı ve Fenerbahçe'yi yola getirirse, Unakıtan spora hizmet etmiş olur. Çünkü bu iki takım da sade yoldan değil, ligden de çıkmak üzereler. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:16

İLGİLİ HABERLER