Medya
  • 18.12.2003 12:49

ÖZKÖK, KARAMEHMET'İ NOEL GECESİ AYAK OYUNU YAPMAKLA SUÇLADI

Hürriyet Gazetesi yazarlarından Ertuğrul Özkök, Turkcell sahiplerinden Mehmet Emin Karamehmet'in yabancı ortaklarıyla 'kutsal günde' toplantı yapacağını yazdı.Özkök, "24 Aralık Noel gecesidir ve Hıristiyan dünyasının en kutsal günüdür. Yani İsa'nın doğduğu geceyi simgeler. Hıristiyan dünyasının çok büyük çoğunluğu o geceyi aileleri ile birlikte geçirir." diyerek Karamehmet'in ahlaki bir hata yaptığını belirtti. İşte Özkök'ün bugünkü yazısı: Kutsal günde ayak oyunu BU yazıyı okurken, ‘‘Bana ne, onların meselesi’’ diyebilirsiniz. Hiç öyle demeyin. Hepimizi, özellikle de çocuklarımızı yakından ilgilendiriyor. Daha doğrusu onların geleceğini. Gelecek hafta çarşamba günü Türkiye'nin ‘‘yabancı sermaye siciline’’ bir kötü puan daha ekleniyor. Hem de Türkiye'ye ve Türklere hiç yakışmayan bir tarzla. Şimdi anlatacağım olayda, kendinizi o yabancı şirketin başkanı veya sahipleri yerine koyun ve kararı siz verin. Turkcell Türkiye'nin en büyük ve en başarılı şirketlerinden biri. Bunun büyük ortağı Mehmet Emin Karamehmet. Küçük ortağı ise İsveç-Finlandiya sermayelerinin ortaklığında bir şirket olan TeliaSonera. OCAK TAKSİDİ Mehmet Emin Karamehmet'in sahibi olduğu Pamukbank'a el kondu. Bunun sonunda Karamehmet BDDK ile 15 yıla yayılan 6.5 milyar dolarlık bir borç ödeme anlaşması yaptı. Bunun ilk taksidinin önümüzdeki yılın ocak ayında ödenmesi gerekiyor. Karamehmet işte bu ilk taksidi ödeyebilmek için kendince bir formül buldu. Bu formül de şuydu. Elindeki Digiturk şirketini pahalı fiyattan Turkcell'e satarak, buradan alacağı para ile borcu ödemek. Digiturk, 200 milyon dolardan fazla borcu olan bir şirket. Turkcell ise kárlı bir şirket. Ancak ortada önemli iki engel var. ORTAĞIN İTİRAZI Turkcell halka açık bir şirket. Üstelik New York Borsası'na da kote edilmiş durumda. Digiturk gibi zararda olan bir şirketi satın aldığı takdirde bu para, şirketin kasasından Mehmet Emin Karamehmet'e aktarılmış olacak. Ortada bir başka engel daha var. Turkcell'in küçük ortağı TeliaSonera. İsveç-Finlandiya ortaklığı olan şirkete küçük ortak dediysem, öyle pek küçük de değil. Şirketin yüzde 37 hissesi onun elinde. Karamehmet'inki de yüzde 42. Yani hisse payları birbirine yakın. TeliaSonera haklı olarak bu satış işlemine karşı çıkıyor. Üstelik TeliaSonera'nın alınan kararları veto etme hakkı da var. O nedenle Mehmet Emin Karamehmet'in bu satışı gerçekleştirmek için yaptığı ilk girişim Genel Kurul'da reddedildi. Karamehmet şimdi ikinci yola başvuruyor. Turkcell içinde pay sahibi olan Turkcell Holding'i Genel Kurul'da temsil edecek üyeyi değiştirip, Yönetim Kurulu'nun bütün üyelerini kendi belirlemek istiyor. Yani yüzde 37 hisseye sahip TeliaSonera'yı Turkcell yönetiminden tamamen silmeyi amaçlıyor. Böylece Türkiye'nin, yabancı ortaklar konusunda Telsim nedeniyle bozulan sicilini, iyice berbat edecek yolu açıyor. NOEL GECESİ Ama işin ekonomik ahlak dışında bir de insani değerler açısından da çok ama çok kötü bir yanı var. Mehmet Emin Karamehmet bu üyeyi belirlemek için düzenleyeceği toplantıyı 24 Aralık gününe koyuyor. 24 Aralık Noel gecesidir ve Hıristiyan dünyasının en kutsal günüdür. Yani İsa'nın doğduğu geceyi simgeler. Hıristiyan dünyasının çok büyük çoğunluğu o geceyi aileleri ile birlikte geçirir. Hıristiyan dünyası 24 Aralık ile 1 Ocak tarihleri arasında tatildedir. Şimdi söyleyin, toplantı için böyle bir günün seçilmesi tesadüfi olabilir mi? Türkiye'ye yatırım yapan yabancılar, insani değerlerin en basitine bile dikkat etmeyen, hatta bunu kendi menfaatleri açısından insafsızca kullanan bir şirketin ülkesi hakkında ne düşünür? Kendinizi o insanların yerine koyun. DUR DEME ZAMANI Başka bir ülkede yatırım yapmışsınız. Ama o ülkedeki yerli ortağınız size kazık atmak için, Şeker Bayramınızın sabahına toplantı koyuyor. ‘‘İş iştir’’ deyip sıyrılabilir misiniz? Ben Türklerin bu kadar egoist bir iş ahlakına sahip olduğunu düşünmek istemiyorum. Defalarca yazdım. Türkiye'de yabancı ortakların ve azınlık ortakların haklarının korunması konusunda hem ahlaken hem de yasal olarak büyük boşluklar var. Bunları bir an önce dolduramazsak, Türkiye'yi yabancı yatırımcıların gözünde ‘‘Haydut şirketler ülkesi’’ olmaktan kurtaramayacağız. Bunun bedelini de çocuklarımız öder. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:16

İLGİLİ HABERLER