Sanayici ve İşadamları Dernekleri (SİAD) Platformu'nun KKTC'deki Başkanlar Kurulu toplantısına katılan TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı ziyaret etmeden döndü. Özilhan, SİAD İcra Kurulu üyelerinin Denktaş'a yaptığı ziyarete 'yoğun işlerini ileri sürerek' katılmadı. Kıbrıs'a sabah özel uçakla gelen Özilhan, Rusya'daki özel işleri nedeniyle yine aynı uçakla ayrıldı.
Platformun sabah yapılan toplantısında Annan Planı'nın Kıbrıs'ta bugüne kadar sunulan en iyi plan olduğunu belirten ve bunun referanduma götürülmesi görüşünü savunan Özilhan'ın, Denktaş'la bu nedenle görüşmek istemediği konuşuldu.
Denktaş'ı ziyaret eden işadamlarına ESİAD Başkanı Enis Özsaruhan başkanlık etti. TÜSİAD'ın temsilcisi ise yönetim kurulu üyesi Şadi Gücüm oldu.
İşadamlarıyla yaklaşık 20 dakika görüşen Rauf Denktaş, Kıbrıs Rum Kesimi'nin silahla yapamadığını Avrupa Birliği yoluyla yapmaya çalıştığını belirterek, ''Bunda da başarılı oldular'' dedi.
Cumhurbaşkanı Denktaş şu noktaların altını çizdi
* Halkın içinde 'Annan Planı'nda egemenlik var. Derhal imzalayalım' diyenler var. Bunlar büyük güç olduklarnı iddia ediyorlar. Beni istifaya çağırıyorlar. ''Ya imzala ya git'' diyorlar. Bir baba düşünün, çoluk çocuğu ile çarşıya çıkmış, bir mal alacaklar. Baba pazarlık etmeye çalışıyor. Anne ve çocuklar da ''Bu malı mutlaka almalıyız'' diye bar bar bağırıyor. Böyle bir ortamda babanın pazarlık şansı kalır mı? Siz de işadamısınız. Siz de birçok konuda pazarlık yapıyorsunuz.
* Benim durumum da buna benziyor. Halkım için en iyi koşulları oluşturmaya çalışıyorum. Onlar ''Ne olursa olsun kabul edelim'' diyor. Bu şartlar altında Rum tarafı bizimle eşit şartlarda pazarlık yapar mı?
* Kıbrıs'ın bir bütün olarak AB ye alınması Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki en önemli haklarının inkar edilmesi anlamına geliyor. 1960 anlaşmaları Kıbrıs'ın birleşik olduğu zamanlarda bile Türkiye'nin de üye olmadığı bir birliğe giremeyeceğini söyler.
* Kıbrıs dengesini 1960 anlaşması koruyordu. Müzakereler devam ederken 1990'larda Rumlar'ın birdenbire AB'ye müracaat etmesi, silahla yapamadıklarını AB yoluyla yapma hedefini güdüyordu. Bu hedefte Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki uluslararası anlaşmalarla tescil edilmiş olan haklarını ortadan kaldırmak yatıyordu. Bunu da başardılar.
* Bu meseleyi bilmeyen arkadaşlarımız bizim de Rumlar'ın peşinden gitmemizi istiyor.
* Herkesin zannettiği gibi 'Yol açık Denktaş gitmiyor. Anlaşma yapmak istemiyor' değil. Bugüne kadar masadan kaçan taraf hep onlar oldu. Ama hep biz suçlandık.
* Egemenliğe dayalı sağlam bir anlaşma yapmak istiyoruz. Israr etmeye mecburuz. KKTC halkının iradesiyle yıllarca çekilen çileden sonra kurduğu, Türkiye'nin tanıdığı bir devleti temsil ediyoruz.
* Şu anda kaçınılmaz olan olmazsa olmaz konuları görüşüyoruz. Her iki taraf da planda kendi düzeltmelerini yaptı. Ancak bunlar 40-50 paragraftır. Müzakeresi uzun sürer. Bize dediler ki ''Olmazsa olmaz hakları nelerdir, Onları görüşün.'' Biz de pazartesi günü toplanacağımızı söyledik.
REFERANDUM YAPILSIN
Ancak Denktaş'ın bu açıklamaları da SİAD Platformu'nun düşüncelerini değiştirmeye yetmedi. Toplantı sonrasında yayınlanan bildiride, Annan tarafından ilk kez müzakere edilebilir bir belge ortaya konulduğu vurgulanarak, ''Belgenin alacağı son şeklin, Annan Planı'nda öngörüldüğü şekilde, 30 Mart'ta referanduma sunulmasını beklemekteyiz'' denildi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:15