PAKSÜT'Ü DİNLEYEN POLİSLERE HAPİS
Ankara Cumhuriyet Savcısı Harun Kodalak'ın hazırladığı iddianamede, 13 Mayıs 2008'de, Paksüt ve eşinin Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığına ait bir araç ile dinlenip izlendiğine ilişkin haberler üzerine resen soruşturma başlatıldığı belirtildi.
Soruşturma sonucu delil elde edilememesi üzerine kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği bildirilen iddianamede, şikayetçinin bu karara itirazını değerlendiren Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin ise takipsizlik kararının kaldırılmasını kararlaştırdığı anımsatıldı.
Olay günü, Osman Paksüt'ün, öğle saatlerinde, Ankara Kavaklıdere Tenis Kulübünde bulunduğu, eşi Ferda Paksüt'ün de eşiyle öğle yemeği için aynı dakikalarda kulübe geldiği ifade edilen iddianamede, aynı dakikalarda, Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığına ait 06 MNM .. plakalı Ford Connect aracın da kulübün önüne geldiği kaydedildi.
Burada, Ferda Paksüt ile araçtaki sivil polis memuru arasında park yeri hususunda kısa bir diyalog yaşandığı, Ferda Paksüt'ün aracını kulübün önüne, diğer aracın ise yoluna devam edip, ileriden “U” dönüşü yaparak, kulübün karşısındaki iş merkezinin önüne park ettiği anlatılan iddianamede, şu ifadelere yer verildi:
“Tanık Ferda Paksüt'ün, belli bir süreden beri izlendiklerine dair kanaati sebebiyle, kulübe girdiğinde eşine 'geldiler' yazılı not gönderdiği, bunun üzerine şikayetçinin belirtilen sivil plakalı polis aracının yanına geldiği, burada şikayetçi ve eşi ile sivil polis memurları arasında izlenme, takip edilme hususunda ayrıntıları dosyada mevcut diyalogların yaşandığı, şikayetçi ve eşinin Karum İş Merkezi önündeki 06 MNM .. plakalı araçtaki görevlilerin kendilerini izlediklerini iddia ettikleri tespit edilmiştir.”
ŞÜPHELİLER İDDİALARI REDDETTİ
İddianamede, şüphelilerin, iddiaları reddettikleri ve benzer savunma yaptıkları bildirildi. Özetle, “olay günü iş merkezi önüne, akaryakıt kaçakçılığıyla ilgili bir bilgi kaynağından, operasyonel bilgiler almak için gittiklerini, Osman ve Ferda Paksüt'ü izlemediklerini” anlattıkları bildirilen iddianamede, şüphelilerin, “izleme amacıyla olay yerinde bulunmaları halinde, izledikleri kişilerle diyalog kuracak ve onlarca fark edilecek kadar kendilerine yaklaşmalarının mümkün olmadığını” ifade ettikleri kaydedildi.
İddianamede, aracın yan taraflarının camsız, arka tarafının filmli olması sebebiyle, herkes tarafından şüphe uyandıracağını, dolasıyla bu görünümdeki araçla izleme yapılamayacağını, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı envanterinde içinde dinleme cihazı bulunan envanter olmadığını dile getiren şüphelilerin, fiziki izleme ve takiplerin, gelişmiş araçlarla 200-300 metrelik mesafeden rahatlıkla yapılabileceğini, izleme amacıyla orada bulunmaları halinde, karşı tarafın kendilerini çıplak gözle seçemeyecekleri kadar uzak duracaklarını söyledikleri aktarıldı.
İddianamede, “atılı suçun işlendiği hususunda yeterli delil elde edilemediğine dair Başsavcılıkça daha önce kanaat belirtilmişse de Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 30 aralık 2009 tarihli kararının kesin nitelikte olması sebebiyle kamu davası açıldığı” belirtilerek, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığında görevli polisler G.A, N.S ve A.T'nin “görevi kötüye kullanmak” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmaları talep edildi.
Şüpheliler, iddianameyi kabul etmesi durumunda Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanacak.