Samanyolu'nda saniyede 600 kilometre hızla hareket eden bir nesle keşfedildi

Samanyolu'ndan kaçabilecek kadar hızlı hareket eden alışılmadık bir nesne var. Bilim insanları bunun ne olduğundan emin değil

bilim insanlarının yardımıyla tespit edilen bir cismin, Samanyolu'nda inanılmaz hızlı hareket ettiği, galaksinin yer çekiminden kurtulup galaksiler arası uzaya ulaşabildiği ortaya çıktı.

Muhtemelen soluk bir kırmızı yıldız olan nesne, saatte yaklaşık 1,3 milyon mil (saniyede 600 kilometre) hızla ilerledi. 
Buna karşılık, güneş Samanyolu'nun etrafında saatte 450.000 mil (saniyede 200 kilometre) hızla döner.

Astronomlar ve vatandaş bilim insanlarından oluşan ve çalışmaları The Astrophysical Journal Letters'da yayımlanmak üzere kabul edilen bir ekip, eğer doğrulanırsa cismin bilinen ilk "hiper hızlı" çok düşük kütleli yıldız olacağını söyledi .

Çalışmanın ortak yazarı ve Notre Dame Üniversitesi fizik ve astronomi bölümünde doktora sonrası araştırma görevlisi olan Roman Gerasimov, yıldız oluşumunun düşük kütleli nesneleri tercih etmesi ve daha fazla kütleye sahip yıldızların daha kısa ömürlere sahip olması nedeniyle, yüksek kütleli yıldızlardan çok daha fazla düşük kütleli yıldız bulunduğunu söyledi. Ancak düşük kütleli yıldızları tespit etmek daha zordur çünkü daha soğukturlar ve daha az parlaktırlar.

İlk olarak 1988'de varlığı teorileştirilen ve 2005'te keşfedilen hiper hızlı yıldızlar zaten son derece nadir bulunuyorlar, bu da bu yeni keşfi "özellikle heyecan verici" kılıyor dedi.

Backyard Worlds: Planet 9 adlı bir projeye katılan gönüllüler , CWISE J124909.08+362116.0 veya kısaca J1249+36 adlı yıldızı ilk tespit edenlerdi. 
Projeye dahil olan araştırmacılar, Neptün'ün ötesinde "güneş sisteminin arka bahçesinde" keşfedilmemiş nesneler veya Planet Nine adlı büyük bir varsayımsal dünya olduğuna dair kanıt arıyorlar.

Backyard Worlds katılımcıları, 2009-2011 yılları arasında gökyüzünü kızılötesi ışıkla haritalayan NASA'nın Geniş Alanlı Kızılötesi Araştırma Gezgini görevi tarafından toplanan görüntüler ve verilerdeki desenleri ve anormallikleri arıyor. (Uzay ajansı, 8 Ağustos'ta tamamen emekliye ayırmadan önce, 2013 yılında Dünya'ya yakın asteroitleri ve kuyruklu yıldızları izlemek için görevi Yakın Dünya Nesnesi Geniş Alanlı Kızılötesi Araştırma Gezgini olarak yeniden atadı .)

Çalışmanın yazarlarına göre, J1249+36, birkaç yıl önce verileri inceleyen bilim insanlarının dikkatini çekmiş çünkü yıldız ışık hızının yaklaşık %0,1'i kadar bir hızla hareket ediyordu.

Çalışmanın ortak yazarı, Almanya'nın Nürnberg kentinden bir vatandaş bilim insanı olan Martin Kabatnik bir açıklamada, "Heyecan seviyesini tarif edemem" dedi. "Ne kadar hızlı hareket ettiğini ilk gördüğümde, bunun daha önce bildirilmiş olması gerektiğine ikna oldum."

Birden fazla teleskopla yapılan takip gözlemleri cismi odaklayarak keşfin doğrulanmasına yardımcı oldu.

Kaliforniya Üniversitesi San Diego'da astronomi ve astrofizik profesörü ve çalışmanın başyazarı olan Adam Burgasser, yaptığı açıklamada, "Kaynağın çok ilginç hale geldiği yer burası, çünkü hızı ve yörüngesi, Samanyolu'ndan kaçabilecek kadar hızlı hareket ettiğini gösteriyordu." dedi.

Kozmik bir gizemi çözmek

Yıldızın düşük kütlesi başlangıçta sınıflandırılmasını zorlaştırdı ve bu durum gökbilimcilerin onun düşük kütleli bir yıldız mı yoksa bir kahverengi cüce mi, yani tam olarak bir yıldız veya gezegen olmayan bir gök cismi mi olduğu sorusunu gündeme getirmesine yol açtı.

Kahverengi cüceler gezegenlerden daha büyük kütleli ama yıldızlardan daha küçük kütleli. Backyard Worlds projesi üzerinde çalışan bilim insanları 4.000'den fazla kahverengi cüce keşfetti .

Ancak bu kahverengi cücelerin hiçbiri , gökbilimcilerin son yirmi yıldır gözlemlediği "kaçak" hiper hız yıldızları gibi onları galaksinin dışına taşıyacak bir yörüngede hızla ilerlemiyordu .

Gökbilimciler J1249+36'yı Hawaii'deki Mauna Kea'da bulunan WM Keck Gözlemevi ve Maui'deki Haleakalā yanardağında bulunan Hawaii Üniversitesi Astronomi Enstitüsü'nün Pan-STARRS teleskobu da dahil olmak üzere yer tabanlı teleskopları kullanarak gözlemlediler.

Keck Gözlemevi'nin Yakın-Kızılötesi Echellette Spektrografı'ndan gelen veriler, yıldızın bir L alt cücesi, yani güneşten çok daha düşük kütleli ve daha soğuk sıcaklığa sahip bir yıldız olduğunu öne sürdü. Soğuk alt cüceler, galaksideki en eski yıldızlardır.