SON SUÇLAMA: REKTÖR KEMAL ALEMDAROĞLU ÖĞRETİM ÜYELERİNDEN HÜKÜMETİN UYGULAMALARINA KARŞI MAKALE YAZMALARINI İSTEDİ!..

100’e yakın öğretim elemanını toplayarak hükümetin uygulamalarına karşı makaleler yazılmasını isteyen Alemdaroğlu, Mutlu’nun ‘Bizler kapı kulları gibiyiz, üniversiteyi hapishaneye çevirdiniz.’ sözlerine sinirlendi. Alemdaroğlu tarafından ‘kamu görevinden çıkarma’ cezası verilen Mutlu, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurdu.

Dr. Mustafa Mutlu, İletişim Fakültesi’nde yaşadığı problemlerin 3 Kasım 2002 seçimlerinden önce Adıyaman milletvekilliği için aday adayı olmasıyla başladığını söyledi. Mutlu, aday gösterilmeyince okula dönmek istediğini; ancak kanuni hakkı olmasına rağmen üniversite yönetimi tarafından engellendiğini anlattı.

Üniversiteye 5 ay sonra gelebildiğini ifade eden Mutlu, 2003 yılının son günlerinde fakültede yapılan ve 90 öğretim elemanının katıldığı toplantıda Kemal Alemdaroğlu'nun AK Parti hükümetinin icraatlarına karşı makaleler yazılmasını söylediğini ileri sürdü. Mutlu, mahkemeye, üniversite yönetimine ve YÖK'e gönderdiği savunma yazılarında konuyu şöyle izah etti: "Kemal Alemdaroğlu toplantıda sözü fakültemizin çıkardığı İletim Gazetesi'ne getirerek son günlerde Orman Yasası, YÖK Yasası ve Kıbrıs konusunda yazılarımızın olmadığından yakındı. AK Parti hükümetinin keyfi ve partizanca icraatlar yaptığını, özellikle Kıbrıs politikasının yanlış olduğunu belirtti. Daha sonra da sözü fakültemizin radyosuna getirerek, radyonun hükümetin keyfi ve partizanca tutumu yüzünden RTÜK tarafından kapatıldığını söyledi." Öğretim elemanı Mutlu aynı toplantıda Alemdaroğlu'nun "Bu kendiliğinden olan bir olay değildir. Bunu yapan öğretim görevlisi, yardımcı doçent, doçent ya da profesör aranızda. Aranızda pislikler, mikroplar var." sözlerini sarf ettiğini belirtiyor. "Böyle deyince herkesi ihbarcı pozisyonuna sokan ve zan altında bırakan cümlelerden sonra ben de toplantıda söz aldım." diyen Mutlu, rektörden kastettiğini açık açık söylemesini istediğini anlattı. Alemdaroğlu'nun bunun üzerine, "Siz önce konuşmasını bilin, siz buraya yakışmıyorsunuz." diye bağırdığını bildirdi.

Mutlu, akademik kurulda Alemdaroğlu ile aralarında geçen tartışmayı da şöyle aktardı: "Konuşma sırası bana geldiğinde 'Rektör olarak bize o kadar baskı uyguladınız ki şimdi politikalarınızın meyvesini topluyorsunuz. Üniversiteyi hapishaneye çevirdiniz. Kendimi üniversitenin saygın bir öğretim elemanı olarak görmekte zorlanıyorum. Bizler kapıkulları gibiyiz.' dedim. Bana 'Siz sağcılar zaten beni sevmezsiniz. Çünkü üniversiteye kızların başında bezle girmesini istiyorsunuz. Atatürk'ün adının anılmasından rahatsız oluyorsunuz.' karşılığını verdi. Ben de 'Ne Atatürkçülük ne ahlak ve erdem konularında bana ders veremezsiniz. Ben sizden daha çok Atatürkçüyüm. Darbe teşvikçiliği yapıyorsunuz.' dedim. Bu sözler üzerine Alemdaroğlu beni ruh hastası olmakla itham etti. Daha sonra bana soruşturma açacağını söyledi ve 'Rektöre hakaret neymiş görürsün?' diye de gözdağı verdi. Ben de asıl hakarete uğrayanın kendim olduğunu ifade ettim." Bu konuşmalardan bir gün sonra hakkında soruşturma açıldığını söyleyen Mutlu, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Taylan Akkayan başkanlığında oluşturulan soruşturma komisyonunda tartaklandığını öne sürdü. Yaz tatili sonunda İstanbul'daki evine döndüğünde kapıda Üniversite Personel Daire Başkanlığı'ndan gelen bir ihbarname gördüğüne değinen Mutlu, "Kamu görevinden çıkarma cezası verildiğine dair yazı mahalle muhtarımıza imza karşılığında teslim edilmiş." dedi. 15 yıla yakın süre ABD'de bulunduğunu ve dünyanın hiçbir yerinde böyle şeyler yaşanmayacağını söyleyen Mutlu, yargı önünde ve YÖK nezdinde hakkını arayacağını sözlerine ekledi. Konuyla ilgili görüşlerini almak istediğimiz Rektör Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, görüşme talebimize olumlu cevap vermedi.