İsveç’te doğan, başkent Stockholm’de ailesiyle yaşayan 13 yaşındaki 6’ncı sınıf öğrencisi Selin Fortacı, 16 Eylül’de arkadaşlarıyla okuldan eve dönerken başından geçenleri Hürriyet’e şöyle anlattı:

“Bir markete girdik. Sokakta kadın çığlıkları duyunca çıktık. Bir adam bir kadına bağırıp vuruyor, boynunu sıkıyordu. Sokaktan geçen hiçbir yetişkin olaya müdahale etmedi. Arkadaşlarımla koşup yanlarına gittik. Adama önce kibarca yapmamasını söyledik ancak bize küfür edip kadını dövmeye devam etti. Bir arkadaşımla adamı engellemeye, ellerini tutmaya çalıştık. Bizi sert şekilde itti. Biz de onu ittik. Diğer 8 arkadaşım da kadını uzaklaştırmaya çalıştı. Hemen polisi aradım.”

POLİS 2 DAKİKADA GELDİ

“Kadın çok korkmuştu. Ağlıyordu. Karı-koca mı yoksa sevgililer miydi bilmiyorum. Polis 2 dakika içinde geldi. O sırada adam olay yerinden kaçtı. Polis, kadını korumaya aldı. Adam gittikten sonra kadın ağlayarak bize sarıldı, ‘Siz olmasaydınız ne olurdu bilmiyorum’ dedi. Teşekkür etti. Olaydan sonra arkadaşlarla fotoğraf çektirdik. Bizlerle gurur duyduğunu söyleyen polisler de bizimle fotoğraf çektirmek istedi. Sonra o fotoğrafımızı Facebook sayfasına koymuşlar. Daha sonra da basın bize ulaştı. Olayda hiç korkmadım. Bir daha olsa yine yaparım. Çünkü kimse kimseye zarar vermemeli. Ama hiçbir büyüğün orada müdahale etmemesine üzüldük. Biz 13-15 yaş arası 9 kız olaya müdahale ettik. Kendimle ve arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Ve büyüyünce dedektif olmak istiyorum.”

HÂLÂ O KADINI MERAK EDİYOR

Selin Fortacı’nın özel bir okulda sınıf öğretmenliği yapan babaannesi Zuhal Fortacı da torunu ve arkadaşlarıyla nasıl gurur duyduğunu şöyle anlattı: “Torunum sakin, mutlu bir ailenin çocuğu. Filmlerde şahit olduğu şiddetle yolda karşılaşıyor. Yetişkinler müdahale etmiyor. Çocuklar müdahale ediyor. Olayın İsveç basınında büyümesinin nedeni de bu oldu. 13 yaşındaki çocuklar ve Selin’in müdafaasıyla kadın kurtarıldı.

Selin kadını bulmak durumunun ne olduğunu öğrenmek istiyor. Olaya müdahale etmenin ötesinde kadının gelecekteki yaşamının kaygısını da yaşamaya başlamış. ‘Babaanne ben İsveç’te çok meşhur oldum’ diyor. O sadece İsveç’in değil bizim de gururumuz. Kahraman torunum benim.”