BİR GİZLİ CEMİYETİN HİKAYESİ...
Türkiye'de yıllardır sinema endüstrileşemediği gibi, televizyonlarda aşk hikâyelerine dayalı birkaç dizi dışında doğru dürüst dizi de göremiyorduk. Çünkü televizyon dizileri hep hayali ve uyduruk senaryolara dayalıydı.
Yeraltı dünyasının devletle ilişkilerini konu alan Kurtlar Vadisi dizisi reyting rekorları kırdıysa, olayların ve kahramanların çoğunlukla gerçek hayattan alınması sayesinde oldu. Elbette Türkiye'de Kurtlar Konseyi gibi bir mafya yapılanması yok, hatta denebilir ki İtalya'da ve Amerika'da dahi böyle bir mafya yapılanması olduğu tartışılır. Ama bugün kime sorsanız, Kurtlar Vadisi'ndeki Baron'un kim olduğu, Laz Ziya'nın, Kılıç'ın ya da Aslan Bey'in kim olduğu konusunda bir fikre sahiptir.
Emniyet çevreleri bu dizinin Türkiye'de mafyayı özendirdiğini düşünüyor. Elbette bu konu üzerinde de durulmalı, ama bir dizi Türkiye'de ilk defa bu kadar büyük bir başarı sergilemişse bu nokta üzerinde de durmak gerekir.
En az Kurtlar Vadisi kadar ilginç bir projeyi şu anda Samanyolu televizyonu hayata geçiriyor. Aslında Samanyolu, ''Sırlar Dünyası'' programı ile, bu alanda öncü kanal da sayılabilir. Tamamı gerçek hayattan alınma olayların ele alındığı ve ilk defa metafiziğin televizyon ekranına yansıdığı bir program oldu sırlar dünyası. Samanyolu şimdi ise Kurtlar Vadisi ayarında bir televizyon dizisi ile çok şaşırtıcı bir hikâyeyi ele alıyor. Dizinin isminin ''Şubat Soğuğu'' olması ilk etapta bizde, acaba 28 Şubat süreci döneminin gizli kalmış olayları mı ele alınacak izlenimi uyandırdı. Şimdiye kadar izlediğimiz bölümlerde, Refahyol hükümetinin devrilmesine yol açan o dönemde olup biten olaylara pek rastlayamadık, ama çok daha ilginç konular gördük.
Dizide yedi üyeden oluşan bir gizli cemiyet var. Devletin içinde örgütlenmiş olan bu cemiyet, dindar ve muhafazakar insanlara hayat hakkı tanımıyor. Bugüne kadar ikisi gazeteci-yazar olmak üzere çok sayıda suikast işleyen Cemiyet, sadece devleti yönlendirme elinde tutma mücadelesi vermiyor, öte yandan yeraltı dünyası ve iş dünyasında da operasyonlar yapıyor. Şubat Soğuğu dizisinde, Cemiyet'in organize ettiği faili meçhuller ile, 1990'lı yıllarda Türkiye'de meydana gelen faili meçhuller arasında zekice bağlantılar kurulduğu görülüyor.
Bu arada bu cemiyet zaman zaman bir araya geliyor ve bu toplantıda çok ilginç konuşmalar geçiyor. Konuşmalardan Cemiyet'in Avrupa Birliği karşıtı bir yapı olduğu anlaşılıyor ve bir toplantıda ülkenin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinin baltalanması için elden ne geliyorsa yapılması kararı alınıyor. Neler yapıldığını da diziden görmek mümkün. Cemiyet irticai örgütler kurduruyor, irticai gösteriler yaptırıyor. Hatta devletin Emniyet binalarının bombalanması gibi provokasyonlar yaptırıyor. Bunun için, bağlantı halinde olduğu uyuşturucu kaçakçılarından finansman sağlıyor. Öte yandan faili meçhul infazlar da devam ediyor. Son bölümde dikkatimizi çeken bir olay, Cemiyet'in adamı olan bir uyuşturucu kaçakçısının rakibinin Cemiyet tarafından ortadan kaldırılmasıydı.
Samanyolu'nun hikayesinde Cemiyet'in hedefindeki önemli kişilerden biri de dindar kimlikli tarih öğretmeni ve köşe yazarı Tahir Mutlu. Ortada büyük bir çatışma var. Çünkü Tahir Mutlu, toplumdaki bir kanaat önderi olarak Türkiye'yi huzurlu ve ileriye bakan bir ülke görmek istiyor. Cemiyet'in çıkarları ise devamlı istikrarsızlık ve iç çatışma içinde olan bir ülkeyi gerektiriyor. İşte bu sebeple Cemiyet ile Tahir Mutlu arasında büyük bir çatışma başlıyor. Siz gerçek hayatta, Tahir Mutlu'nun yerine gönlünüzdeki bir kahramanınızı koyun bir de, onu ortadan kaldırmak isteyen şebekeleri düşünün, Şubat Soğuğu işte böyle bir mücadelenin aynısını yansıtıyor.
Samanyolu TV, son yılların en ilginç yapımlarından birine imza atıyor. En çok merak ettiğimiz, dizide 28 şubat sürecinin nasıl işleneceği ve bu gizli cemiyetle, toplumun gönlünde bir kahraman olan Tahir Mutlu arasındaki mücadelenin nasıl bir seyir izleyeceği. Çok renkli ve yeni bir mücadele olacağı kesin... Ve ne kadar da yaşadıklarımıza benziyor!
Nuh Gönültaş
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:17
