TAKLİT YETENEĞİNE SAHİP KURNAZ AHTAPOT
1998 gibi çok yakın bir tarihte türü keşfedilen bu kurnaz ahtapot (Thaumoctopus mimicus) düşmanlarından saklanmak yerine kendini aynı sularda yaşayan başka canlılara benzetme yolunu seçiyor.
Ahtapotun DNA'sını inceleyen bilimadamları, taklit yönteminin diğer deniz canlılarını korkutmayı amaçladığını söylüyor.
Başını ve kollarını yassılaştıran, renklerini koyu kahve ve beyaza dönüştürüp suda dalgalanarak yüzmeye başlayan ahtapot, bu şekilde çevresindekilere ''beni lezzetli bir öğün olarak düşünmeyin, ben aslında zehirli bir yassı balığım'' mesajını veriyor.
Taklitçi ahtapotun gizlenmek yerine kendini bilhassa ortaya çıkaran bir yöntemle korunma sağlaması doğada çok nadir rastlanan bir durum.
ABD ve Endonezya'dan bilimadamları, aynı sularda yaşayan akraba ahtapot türlerinin soluk renklere bürünerek deniz dibinde kamuflaj yöntemine başvurmasına karşın, taklitçi ahtapotun seçtiği görece daha riskli korunma yönteminin nasıl geliştiğini hayvanın genlerinde aradı.
Araştırma ekibinden Dr. Christine Huffard, ''Diğer ahtapotlar kamuflaj yöntemini başarıyla kullanarak düşmanlarından korunuyor. Thaumoctopus mimicus ise atalarından devraldığı kamuflaj yeteneğini bir kenara itip, bunun tam aksine kendini daha dikkat çekici hale getiriyor.'' diyor.
Taklitçi ahtapotun DNA'sını analiz eden araştırmacılar, yassı bir balık gibi yüzmesinin ya da kahverengi ve beyaz renklere bürünmesinin kalıtımsal olarak ne zaman ortaya çıktığını tespit etti.
Bilimadamları, yassı balık taklitinin başarılı olduğunu çünkü aynı çevrede yaşayan zehirli yassı balık türlerini -'zebra ya da tavuskuşu dilbalığı' olarak bilinen balıkları andırdığını söylüyorlar.
Araştırma ekibinden Dr. Healy Hamilton, ''Belki yassı balık taklitini mükemmel bir şekilde yapmıyor ama, düşmanlarını şaşırtacak kadar iyi taklit yapmak yetiyor.'' diyor.
''Düşmanları işin farkına varıp saldırıya geçtikleri zaman, taklitçi ahtapot çoktan ortadan kaybolmuş oluyor.''
bbc