Savaşın başlamasının ardından güçlü vericilerin devreye girmesi ile TRT artık Kerkük’te de izleniyor. ITC Türkiye Temsilcisi Ahmet Muratlı, Türkmenlerin ilk kez TRT yayınlarını izleyerek moral bulduğunu söyledi.
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Irak’a yönelik başlattığı müdahale sonrasında dünya ile bağlantısı kesilen Kuzey Irak’taki Türkmenlerin, güçlendirilen TRT yayınları sayesinde gelişmelerden haberdar olduğu bildirildi. Kuzey Irak’taki Musul, Kerkük ve Erbil gibi şehirlerde yaşayan Türkmenlerin zor günler yaşadığını belirten Irak Türkmen Cephesi (ITC) Türkiye Temsilcisi Ahmet Muratlı, TRT’nin savaş sürecinde bölgeye yönelik vericilerini güçlendirdiğini, Türkmenlerin de Kerkük’te TRT yayınlarını izleyerek moral bulduğunu söyledi. ITC’nin yeni Türkiye Temsilcisi Ahmet Muratlı, Zaman’a misyonları ve hedefleri konusunda bilgi verdi. Türkmenlerin savaşın başlamasıyla birlikte adeta iki ateş arasında kaldığını kaydeden Muratlı, dünyanın değişik bölgelerinde bulunan Türkmenlerin gelişmeleri kaygıyla izlediğini ifade etti. Muratlı, “Bölge ile telefon görüşmeleri bile yapamıyoruz. Bu nedenle çok endişeliyiz. Şu anda Irak Türkmen Cephesi olarak Erbil’in içinde varız, yöneticilerimiz bölgeye gitti. Ancak, onlardan bile haber alamıyoruz.” diye konuştu. Muratlı, TRT’nin savaş sürecinde bölgeye yönelik vericilerini güçlendirdiğini ve bölge insanlarının TRT 2 yayınlarını izleyerek moral bulduğunu kaydetti.
Savaşın devam etmesiyle birlikte Türkmen bölgelerine büyük bir mülteci akını yaşanacağından kaygılandıklarını anlatan Muratlı, “Bölgede hareketlilikler yaşandığı haberleri alıyoruz. Bazı grupların Kerkük’e doğru ilerlediği belirtiliyor. Köysancak civarında ve Süleymaniye tarafında hazırlıkların yapıldığı haberleri geliyor. Bağdat’ın düşmesinin ardından belli güçlerin Kerkük’e gireceği endişelerimiz var.” dedi.
“ABD resmi güvence vermedi”
ITC Türkiye Temsilcisi Muratlı, Türkmenlerin bölgede durumlarının ne olacağına ilişkin ABD’nin kendilerine resmi bir güvence vermediğini, güvenceleri ancak basın yoluyla duyduklarını söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın Türkiye’ye yaptığı ziyarette bu güvenceyi yinelediğini belirten Muratlı, “Türk yetkililer ‘güvence aldık’ diyorlar, endişelerimizi giderici yönde konuşuyorlar. Önümüzdeki günler kimin haklı kimin haksız olduğunu gösterecek, ama endişelerimizi gidermek için bazı güçlerin o yönde hareket etmesini istiyoruz. Özellikle medya gruplarının oradan haber vermemesi bizi endişelendiriyor. Orada ne olacağından haberdar olamıyoruz.” dedi.
Türkiye’nin bölgedeki hareketleri çok iyi izlediğini belirten Muratlı, “Biz, bu süreçte beklemedeyiz. Oradaki varlığımızın ve can güvenliğimizin garantilenmesini istiyoruz. Bunu da bize ancak Türkiye sağlayabilir. İnşallah kısa sürede barış ve huzur ortamı bölgede sağlanır, yörede yeni acılar yaşanmaz.” diye konuştu.
Türkmenlerin Başkanlık Konseyi üyeliği için de henüz bir sonuç alamadığını kaydeden Muratlı, şöyle konuştu: “Öngörülen federasyon yapısına baktığımızda, aslında bir konfederasyon yapısı görüyoruz. Bu da Irak’ın ileride yeniden parçalanmasına neden olabilir. Diğer gruplar ne istiyorsa, biz de onu istiyoruz. Barışın sağlanması bölgedeki asıl unsurların kabul edilmesiyle olur. Bizim ana hedefimiz Irak’ın toprak bütünlüğü içinde Saddam sonrası oluşacak parlamentoda alınan kararlar sonucu orada yeni yapılanmaya gidilmesi yönünde. Türkmenlerin üçüncü asli unsur kabul edilmesini istiyoruz. Tarihte, barış bu grupların ortak yönetimiyle olmuştur.”
Bölgedeki Türkmen gruplar arasında da bir uzlaşma olduğunu anlatan Muratlı, tek meşru Türkmen kuruluşunun ITC olduğunu, diğer grupların da bu çatı altında hareket ettiklerini kaydetti. Ahmet Muratlı, bölgedeki Kürt gruplarla da iyi ilişkiler içinde olmaya çalıştıklarını belirtti. Geçtiğimiz günlerde Mesut Barzani liderliğindeki Irak Kürdistan Demokratik Partisi (IKDP) üyelerinin yaralandığı olay sonrasında partinin Türkiye temsilcisini arayarak başsağlığı dileklerini ilettiğini belirten Muratlı, bu yöndeki ilişkileri artırmak istediklerini söyledi. Muratlı, “Biz bu kardeşlerimizle bugüne değin bir arada yaşadık. Bundan sonra da bir arada yaşayacağız. Bu nedenle ilişkilerimizde gerginlik politikası gütmüyoruz. Şeffaf bir politika izleyerek, bu kardeşlerimizle yine birlikte yaşama, adil bir yapı içerisinde varlığımızı sürdürme kararlılığındayız.” şeklinde konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:46
