TUĞBA ÖZAY HOLDİNG!..
Son olarak yeni eğlence merkezi Elhamra’nın işletmeciliğini üstlenen Tuğba Özay, yakında dergi çıkarmaya, zeytinyağı işine girmeye ve çocuklara yönelik sürpriz bir çalışmaya imza atmaya hazırlanıyor.
Özay, Tempo dergisine verdiği röportajda, kendisini "magazin gülü" gibi göstermeye çalışanlara inat, bir duruşu olduğunu anlattı.
n Elhamra’nın işletmeciliğini üstlendiğinizi söylediniz. Nasıl oldu bu? Daha önce işletmecilik yapmış mıydınız?
- Uzun yıllardır bu tip teklifler geliyordu. Ama teklif edilen yerlerin, adımı koyabileceğim yerler olduğunu düşünmedim. Elhamra teklifi geldiğinde, açıkçası kaygılarım vardı. Sonra gelip gördüm ve inanılmaz etkisi altında kaldım. 1800’lü yıllarda tiyatro olarak kullanılmış burası. Sonra sinemaya çevrilmiş ve Atatürk de ziyaret etmiş.
n Elhamra’da aslında işletmeci olmadığınız, tanıtım için bir aylığına anlaştığınız yolunda söylentiler var.
- Buranın işletmesine ortağım, ama uzun vadede düşünmüyorum. Bu dünyanın her yerinde var; starlık sistemiyle bu tip işler yapılıyor.
n Buradan Tuğba Özay’ın bir marka olduğu anlamını mı çıkarmalıyız?
- Tabii ki Tuğba Özay bir marka. Bana farklı sektörlerden ortaklık teklifleri geliyor.
n Mesela?
- Gıda ve tekstil sektörü, ajanslar...
n Yani? İşiniz bir aylık mı, değil mi?
- Ben bir ay gibi düşünüyordum, ama ortaklarım gerçekten çok ısrar ediyorlar. Israrlarını kıramayıp devam edebilirim de. Ben bu sektörün kraliçesiyim, çok çalışıyorum. Kendi işimin patronuyum, holding gibiyim diyebilirim. Yarın öbür gün ajans da kurabilirim.
n Size aynı zamanda "toprak ağası" da diyorlar...
- Evet, Manavgat’ta bir çiftliğim var. Önümüzdeki yıl zeytinyağı işine giriyorum.
n Kendi adınızla mı çıkacak zeytinyağları?
- Evet, önümüzdeki yıl Tuğba Özay zeytinyağlarını çıkaracağız. İtalya’dan şişelerine kadar getirttim. Artı İsrail’le bir çalışmam var. Yakında Tuğba Özay’ı anlatan, çocuklara yönelik bir şey çıkaracağız.
n Nedir bu?
- O şimdilik sürpriz olsun. Hatta onunla ilgili olarak İsrailli bir modacı olan Galit Levi ile anlaştık. Yani yakında çocukları da sevindireceğim.
SİYASİ KİMLİĞİM VAR
n Bu arada dergi çıkardığınızı duydum?
- Evet, adı Tuğbox olacak. Önce internet ortamında olacak. Ocak ayında kuruluş partisini yapacağız. Mart veya nisan gibi de elle tutabileceğimiz bir dergi olarak hayata geçecek.
n Yayın periyodu, içeriği nasıl olacak?
- Aylık bir dergi olarak tasarladık. İçinde her şey olacak. Yani kadın, moda, gezi, yemek... Toplumsal olayları da, acı hayatları da irdeleyen, sosyal yaşama farklı bir gözle bakan, bunların yanında magazin, kültür-sanat, aylık aktivitelerin de bulunduğu bir dergi olsun istiyorum. Moda çekimleri, röportajlar, hatta siyasi liderlerle röportajlar yapacağım, gezi yazıları yazacağım. Bir de promosyon yapıyorum. Okurlarım her ay benimle yemek yiyebilecekler.
n "Toplumsal olayları irdelemek istiyorum" dediniz. Bundan kastınız ne?
- Ben hiçbir zaman lay lay lom magazin gülü olmadım. Beni öyle göstermeye çalıştıkları zaman da hep bir tavrım, duruşum oldu. Belki Tuğba Özay ekranlarda yeri geliyor espri yapıyor, bazen bazı konuşmaları ciddiye bile almadan geçiştiriyor. Ama Tuğba Özay’ın her zaman hayata karşı bir tavrı, duruşu ve kimliği de olmuştur. Siyasi bir kimliği olmuştur. Kendimi gazetelerde magazin sayfalarını süsleyen biri olarak görmüyorum. Daha ciddi, elle tutulur şeyler yapmak istiyorum. Hedefim de siyaset.
FOTOĞRAFLARDAKİ KADIN DEĞİLİM
n Ama daha önce beraber olduğunuz kişi, bahsettiğiniz siyasi kimliğin çok dışında, hatta karşısında biriydi...
- Duygularımla kaygılarım arasında gidip geldiğim çok zor bir dönemden geçtim. Biz kadınlar çok fedakarız, duygusal varlıklarız. O anaç ruhumuz bir erkekten çok daha fazla ilişkinize sahip çıkabilme yürekliliğini göstermenizi sağlıyor. Ben bir dönem bunu yaptım. Neredeyse iki senedir beraberliğim yok.
n Yaşadıklarınız bunca zamanda size neler öğretti?
- Ben hep dik, hep güçlü ve hep olumlu olmaya çalışan biriyim. Sıradan bir insan olmayı hiç sevmiyorum. Şu fotoğraflara bakıp iç geçirecek bir sürü insan olabilir. Ama benim ruhum, beynim çok farklı yerlerde.
n Fotoğraftaki kadın değil misiniz yani?
- Hayat çelişkilerden ibaret değil midir? Ama şöyle de bir gerçek var; halk üzerinde öyle bir etki bırakmışım ki, onlar da zaten benim o fotoğraflardaki kadın olmadığımı biliyor. Beni kardeşi gibi görüyor, ailesinden biri gibi, bazen karısı gibi... Sahiplenmeye, kollamaya çalışıyor. Kadın kocasıyla yanıma gelip "Kocam sana aşık" deyip birlikte fotoğrafımızı çekiyor. İnsanların güvenini kazanmışım. O yüzden hata da yapsam çabuk affediliyor. Büyük hatalarım da olmadı bu zamana kadar. Benim derdim yalnızca kendimle.
Babam gibi birini bekliyorum
Son zamanlarda kendimi robot gibi görüyorum. Çünkü çok çalışıyorum. Ne kadar güçlü olursam olayım, insanın sevgiye, samimiyete, dostluğa ihtiyacı var. Ben mutluluğu kendi içimde yakalamış bir insanım, ama ileride kendi ailem gibi bir aile istiyorum. Annemle babam 30 yıllık evliler ve birbirlerine çok aşıklar. Öyle birini hayal ediyorum. Yani babam gibi birini... Ama ben onlar gibi tek çocukla kalmayacağım, en az beş çocuk doğurmak istiyorum. Bir gün aşkın da geleceğini biliyorum. Sadece bekliyorum, acelem yok.
/Hürriyet
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 23:14