Yaşam
  • 6.11.2005 12:08

TÜRK KADINI DEPRESYONDA!

Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzısıhha Mektebi ile Başkent Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirilen ''''Ulusal Hastalık Yükü ve Maliyet Etkililik Çalışması'''' içinde 12 bin haneyi kapsayan bir araştırma yapıldı. Aralık 2004''te yapılan araştırmadan çok çarpıcı sonuçlar çıktı. İşte bulguları cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, cinsiyet ve yerleşim yerleri göz önüne alınarak değerlendirilen araştırma sonuçlarına göre Türk halkının profili: Araştırmaya katılanlara ''''Son bir ay içinde kendinizi ne kadar üzgün bitkin (halsiz) ve depresif (bunalmış) hissettiniz?'''' sorusu yöneltildiğinde kadınların yaklaşık yüzde 65''i ''''depresyondayım'''' dedi. Kadınların yüzde 19''u hafif, yüzde 24''ü orta, yüzde 13''ü ileri ve yüzde 8''i çok ileri ölçüde depresyonda olduğunu belirtirken, ''''Hiç depresif hissetmedim'''' diyen kadınların oranı yüzde 34''te kaldı. İki Türk''ten biri endişeli Buna karşılık erkekler ruhsal durumu kadınlarınkinden ''''daha iyi'''' çıktı. Erkeklerin yüzde 50''si depresyon yaşamadığını söylerken, yüzde 20''si hafif, yüzde 17''si orta, yüzde 7''si ileri ve yüzde 4''ü çok ileri ölçüde depresyonda olduğunu dile getirdi. ''''Son bir ay içinde kendinizi ne kadar endişeli ve sıkıntılı hissettiniz?'''' sorusuna verilen yanıtlar ise Türk halkının yarıdan fazlasının ''endişe ve sıkıntı'' içinde yaşadığını ortaya koydu. Araştırmaya katılanların yüzde 17''si ''''hafif'''', yüzde 17''si ''''orta'''', yüzde 9.8''i ''''ileri'''' ve yüzde 5''i ''''çok ileri'''' yanıtını seçti. Çay ve sigaradan vazgeçemiyoruz Türk halkının yüzde 32''si her gün sigara içi-yor. Tütün kullanmadığını belirtenlerin oranı yüzde 66''yken, arada bir sigara içenlerin yüzdesi 1.7 olarak tespit edildi. Kentte yaşayanlar ''daha sıkı tiryaki.'' Kentlilerin yüzde 33.9''u her gün sigara içerken, bu oran kırsalda yüzde 29''a düşüyor. Sigara bağımlısı erkeklerin sayısı kadınların sayısını yaklaşık üçe katlıyor. Erkeklerin yüzde 51''i her gün sigara içtiğini açıklarken, bu oran kadınlarda yüzde 17.8''de kaldı. Alkol içmeyenlerin oranı yüzde 80.8 çıkarken, içenlerin oranı yüzde 19 olarak belirlendi. 18 yaş ve üstündekilere bir günde içtikleri çay miktarı sorulduğunda hiç içmeyenlerin oranı sadece yüzde 3 çıktı. Yani Türk halkının yaklaşık yüzde 97''si hergün en az bir bardak çay içiyor. 4-6 bardak içenlerin oranı yüzde 31.5, 1-3 bardak yüzde 30, 7-10 bardak yüzde 17.6, 11 bardak ve üstü içenlerin oranı yüzde 17 tespit edildi. Bir günde içtikleri kahve miktarı sorulanların yüzde 38.9''u ''hiç içmiyorum'' cevabı verdi. Sanatçılar da bunalımda! SAFİYE SOYMAN: Bazı zaman endişelerimden önümü göremediğim anlar oluyor. Ailede yaşanan sıkıntı beni çok etkiliyor. Ancak endişe ve korkularımı çok kolay aşıyorum. Bir oğlum var. Kendimi ona adadım. Çalışmak güç veriyor. Sahnede olmadığım anlar sıkıntılarımın en yoğun olduğu dönemler oluyor. Yine de depresyona girdiğim anlar birçok şeye olumsuz bakabiliyorum. ONUR AKIN: Bir sanatçı olarak elbette sıkıntılı dönemlerim oluyor. Öyle zaman oluyor ki depresyona girdiğinizin ve çıktığınızın bile farkına varmıyorsunuz. Bu ülkede bir sürü çelişki var. Tabii çelişkiler bu denli çok olunca biz de nasibimizi alıyoruz. Sıkıntılarımı pek abartmıyorum. Kendimi fazla kaptırmıyorum. Mutsuz dönemlerimde dostlarımla bir araya geliyor ya da turnelerle bunu atlatıyorum. ''Kadınlara baskı çok'' Psikolog Dr. Oğuz Tan: Bu çok yüksek bir rakam. Dünyada normal olan rakam erkeklerde yüzde 12, kadınlarda yüzde 20''dir. Bu araştırmada teşhisi doktorlar değil hasta koymuş. Bu yüzden araştırmanın sonuçlarını sorgulamak lazım. Çünkü o soruya herkes ''depresyondayım'' cevabını verebilir. Depresyon için mutsuzluk halinin en az iki hafta boyunca, her gün her saat sürmesi lazım. Kişinin bu süre içinde hayattan hiç keyif almaması lazım. Sosyal Psikolog Erhan Yaşar: Evlilik empati gerektirir. Empati, karşındakinin ruh halini anlama yeteneğidir. Aslında erkeklerin depresyonu daha yüksek oranda. Türkiye''de evlilik yapısı son derece hastalıklı. Çiftlerin çok küçük bir yüzdesi birbirini anlayarak evleniyor. Aldatma zafer sayılıyor. İlişki, beraberlik hali değil bir harp hali olarak yaşanıyor. Gece karanlıkta birbirini ıska geçen gemiler gibi herkes birbirini ıska geçerek yaşıyor. ASLIHAN ALTAY KARATAŞ/ yenişafak Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:43

İLGİLİ HABERLER