UMUR TALU, MİLLİYET'TEKİ ESKİ ARKADAŞLARIYLA YÜZLEŞTİ

KAYNAK : Haber Vitrini Umur Talu, bugün Milliyet'teki eski arkadaşlarıyla 'yüzleşti'. Talu, bu yüzleşme sırasında gazetenin yayın yönetmeni Mehmet Y. dolaylı olarak bir soru yöneltti. Bakalım yanıtı gelecek mi... Yüzleşme (1) Burası, bazı şeylerin sadece var olabilmesinin dahi, ne yapıp yapamadığı kadar önemli olduğu bir ülkedir. Bu yüzden, Milliyet gazetesinde bir ‘ombudsman’lik-okur temsilciliği’ bulunması, hala bulunabilmesi, okur eleştirilerini ele alabilmesi ve kendi eleştirilerini dile getirebilmesi önemlidir. Bu işi hakkıyla götürmeye çalışan Yavuz Baydar (ona eleştiriler için de www.medyakronik.com’da Ümit Kıvanç’ın yazılarına bakabilirsiniz) pazartesi önemli bir tavır aldı. Berke Barajı’nın açılışı ile ilgili haberlere Milliyet’te ve diğer Doğan Grubu yayın organlarında yer verilmemesini eleştiren Baydar, gazetenin ve grubun sahibine bu eleştiri-soruyu yöneltti; ‘Her ne kadar barajla ilgili tartışmalar olsa da, bu bir haberdi, açılışı haber yapılmalıydı. Bizim yayın organlarımızda bununla ilgili bir ihmal, bir hata olmuştur’ cevabını aldı. Bir gazete sahibinin, Türkiye’de medya ortamında en büyük paya, gazete dağıtımında ise tekel konumuna sahip bir grubunun başkanının böyle bir özeleştiri yapması çok olumludur elbette. En azından şunu anlayabiliriz: Kavgalı olunan rakipler baraj açtığında, haber yapılmalıdır! *** Neden öyledir, ben de açayım. Düşünebiliyor musunuz; bir medya grubunun en az beş gazete yöneticisi ve yazı işleri, aynı anda, patronlarının sonradan ‘hata ve ihmal’ dediği bir şeyi yapıyor. Bu ortak hata ve ihmalin ‘ortak şaşkınlığı’ ya da ‘ortak bilinci’ nereden geliyor olmalı? Keşke Baydar aynı soruyu Genel Yayın Yönetmeni’ne de sorsaydı, onun cevabını da okusaydık. Mesela ben, Yalçın Doğan, Zeynep Oral, Şahin Alpay, Nilgün Cerrahoğlu, Bedri Koraman, Turhan Selçuk, Duygu Asena ve daha bir çoklarıyla birlikte Milliyet’ten ‘atıldığımda’ bunu sormuştum. Genel Yayın Yönetmeni de ‘Vallahi patron öyle istedi’ demişti. Şimdiki cevabını nasıl merak etmeyeyim ki! ABD’de, gazete yöneticilerinin, editörlerin, kraldan çok kralcı, ‘patrondan çok patroncu’ olmasının kökeninde ‘yazı işleri sosyalizasyonu’nun yattığı söylenir. Eski bir yayın yönetmeninin deyişiyle, o odaya giren gazeteci, patronun neyi isteyip istemeyeceğini, patron müdahale etmeden bilebilmeyi öğrenir. Gazeteciliği odak alan bazı gazete sahipleri, bu tür eyyamcıların, iki kıytırık fayda sağlarken, gazetelerinin gazeteciliğinin özünü zedelediklerini, okur nezdinde güvenilirliğini ve geleceğini sarstıklarını kavrar ve meslek haysiyeti ile itirazı da olanlarla çalışmayı tercih eder... Ama genellikle, patronun burnuyla nefes alan, onun aklıyla kafası çalışan, onun gözlerini lens niyetine takmış olanlar tercih-i şayandır. ABD’de yani! *** Türkiye’de ‘yüz’ bir kurum olarak hepimizin vicdanına yerleşmiş olsaydı, patronun bile kamuoyu önünde ‘hata ve ihmal’ dediği ortak eylemin cevabını o beş gazete yöneticisi verir, belki özeleştiri yapardı... ‘Onur’ bir kurum olarak hepimizin vicdanına yerleşmiş olsaydı, bunun eleştirisini yapar ve istifayı verirlerdi. Ama onlara haksızlık yapmayayım... Ya bu ortak bilincin kaynağı, artık içtihat haline dönüşmüş, kurumsallaşmış, grupsallaşmış eski ‘hata ve ihmaller’ ise. Ve o mevkilerde oturabilmenin beş şartından biri buysa. Bunu açabilmek için, Baydar ile gazete sahibinin olumlu birer tavırla da olsa bizi sıkıştırdıkları ‘paradigma’nın dışına çıkmamız lazım... Yani, ‘kavgalı olduğunuz rakip baraj açtığında haber yapılmalı’ sınırlarının dışına taşmak. Çünkü, konulan ya da konulmayan haberler her zaman ‘kavgalı rakiplerin açtığı barajlar’a ilişkin değil. Rakiplerin kavgaları eksik olmuyor ama, baraj zaten kırk yılda bir açılıyor. Kırk yılın bir de otuz dokuzu var oysa... O da yarına. Not: Ayrıca (isterseniz) bakınız dünkü ve önceki günkü Dipsiz Kuyu yazıları ile 21 Mart’taki ‘Yok edicinin salak tarafı!’ başlıklı yazı ve de star’da, Milliyet’te çıkmış bir sürü Dipsiz Kuyu. Dipsiz ya! Ayrıca, Yeni Şafak’ta Ahmet Taşgetiren’in dünkü yazısı. (Medyatava) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:58