YARGI KULİSİ… 20 BİN DOLAR ALAN YARGITAY ÜYESİ KİM?

YARGI KULİSİ... YASEMİN GÜNERİ/ STAR DGM Savcısı Ömer Süha Aldan'ın soruşturmayı başlatmadan önce Adalet Bakanı Cemil Çiçek'i bilgilendirmesini tüm yargı camiası eleştirdi. DGM Savcısı'nın Bakan Çiçek ile birlikte Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'yı ziyaret etmesi ise 'affedilemez bir hata' olarak görüldü. Savcı, soruşturmayı bitirdikten sonra hem Bakan Çiçek'i, hem de Yargıtay Başkanı Özkaya'yı bilgilendirseydi, 'Yargıya saldırının nedeni siyasi' yorumları yapılmayacaktı. Ankara DGM her zaman önemli soruşturmalara imza attı. Görevdeki bakanların isimleri iddianamelerde yer aldı. Ama hiç bir zaman soruşturmayı yürüten savcı, Adalet Bakanı'nı soruşturmasını başlatmadan önce 'bilgilendirmedi.' Durum böyle olunca 'Yargıya siyasi linç' yapıldığı akla geliyor... Bakan, Savcı Aldan'dan aldığı bilgileri hiç çekinmeden paylaşmayı da ihmal etmemiş. Gizlilik kuralı çiğnendi Hazırlık soruşturmalarının gizlilik içinde yürütülmesi gerektiğini bilen Adalet Bakanı Çiçek, gizlilik kurallarını ilk çiğneyen kişi oldu... Bakan Çiçek, savcıdan aldığı bilgileri geçtiğimiz haftalarda aralarında bazı Yargıtay üyelerinin de bulunduğu yemekli bir toplantıda, 'Bir Yargıtay üyesinin 20 bin dolar rüşvet aldığı, çocuğunun ofisine kamera sistemi kurdurttuğunu tesbit ediyoruz. Ama elimiz kolumuz bağlı. Hiçbir şey yapamıyoruz' diye aktarmış. Bakan'ın anlattığına göre, parayı alan yargıtay üyesi, bir tetkik hakimi Yargıtay üyeliğine seçeceğine söz vermiş. Hakimin eşi de bunun karşılığında Yargıtay üyesine 20 bin dolar vermiş. Ayrıca, bu üyenin, avukat olan oğlunun ofisine de 'görüntüleme sistemi' kurdurulmuş. Tetkik hakimi, Yargıtay üyeliğine seçilemeyince eşi bu duruma çok kızmış. Yargıtay üyesini arayıp, 'Paramı isterim. Görüntüleme sistemini de ver' demiş. Yargıtay üyesi, oğlunun ofisindeki görüntüleme sistemini söktürmüş. Ancak parayı vermemiş... Eşini Yargıtay üyeliğine seçtirmek için para döken kişi de avukatlık yapıyormuş. Bakan Çiçek, herkese bu olayı anlatmış. Her konuşmasında yetki gaspına girilmemesi gerektiğini belirten Bakan Çiçek'in DGM'de yürütülen bir hazırlık soruşturmasına ilişkin başkalarına bilgi vermesinin doğru olup olmadığı tartışılır. Yargıtay üyeleri, Bakan'ın anlattığı olayın doğruluğunun ispatlanmasını bekliyor... Yargıtay'ın kreşi yok Yaklaşık 2 bin kişinin görev yaptığı Yargıtay'ın kreşi bile yok... Hakim ve savcılar, en erken 45 yaşında Yargıtay üyeliğine seçiliyor. Küçük çocuğu olan Yargıtay üyesi yok. Çoğunun torunu var. Ancak Yargıtay'da görev yapan 600 tetkik hakimi, 150 Cumhuriyet Savcısı ve binlerce çalışanın kreşe giden çocuğu var. Yargıtay'da görev yapanların büyük bir bölümü çocuklarını Adliye Sarayı'nın kreşine bırakmak zorunda kalıyor. Her türlü imkandan yoksun olarak çalışan Yargıtay mensupları kreş istiyor. Başsavcılığın başka bir binaya taşınmasıyla ek binada kreş açılabileceğini söylüyorlar. Babaları gibi gördükleri Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'dan, görev süresi dolmadan Yargıtay'a bir kreş kazandırmasını bekliyorlar... 'Murti' kim? Yüksek yargı, kamuoyuna yansıyan 'rüşvet' iddiasıyla çalkalandı... Yargıçlar, bu şekilde zan altında bırakılmaktan rahatsız oldu. Aralarında bu tür işlere bulaşanları da affetmeyeceklerini söylediler. Yargıda çete kurdukları iddiasıyla gözaltına alınan 12 kişiden sadece üçünün 'tutuksuz' yargılanmasına karar verildi. Dört gün gözaltında tutulan zanlıların serbest bırakılması kafalarda soru işareti yarattı... Bu soruşturma tüm yargıda üzüntüyle izlendi... Zan altında kalmaktan, meslekdaşlarının töhmet altında bırakılmasından rahatsızlık duydular. Yargı kulislerinde en çok üzüntü yaratan konulardan biri de soruşturmayı yürüten DGM savcısı Ömer Süha Aldan'ın elde ettiği telefon kayıtlarında, bir Yargıtay üyesine 'Murti' diye hitap edilmesi oldu. Tutuksuz yargılanmasına karar verilen işadamlarından birinin, Yargıtay üyelerinden birine 'Murti' diye hitap ettiği kulaktan kulağa anlatıldı. Yargıtay üyeleri, Danıştay üyeleri, hakimler ve savcılar, ilişkileri ne kadar iyi de olsa meslekdaşlarıyla konuşurken saygıda kusur etmemeleriyle tanınıyorlar. Kendilerine hitap edilirken de aynı saygıyı beklerler. Bir işadamının, Yargıtay üyesine laubali bir şekilde 'Murti' diye hitap etmesine çok kızdılar. Savcının karısı avukat ama... SSK'daki yolsuzluklardan sonra yargıda rüşvet skandalıyla tekrar gündeme gelen DGM Cumhuriyet Savcısı Ömer Süha Aldan'ın karısının da avukat olduğunu biliyor muydunuz? Savcı Aldan'ın karısı, yıllardır Fethiye'de avukatlık yapıyor. Kazandığı parayla hálá bir ev sahibi olamadı. Aldan'ın gözaltına aldığı Cenk Güryel ise 27 yaşında mesleğe yeni adım atmış genç bir avukat... Altında milyarlık arabası, arabasını kullanan şoförü, 250 metrekarelik ofisi, haziran ayında Çankaya'dan satın aldığı lüks dubleks dairesi... Ve dahası olduğu söyleniyor. Demek ki varlıklı bir avukat olmak için dirsek çürütmek değil, başka özelliklere de sahip olmak gerekiyormuş... Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:28