KAYNAK : Haber Kaynağı
Yayın hayatına yeni başlayan Hayvan Dergisi, ilk sayısında, ünlü romancı Yaşar Kemal'le ünlü karikatürist Oğuz Aral'ı bir araya getirdi. Oğuz Aral, bu ilginç söyleşide, avucundaki yara izini göstererek, bunun Yaşar Kemal'in marifeti olduğunu ve ''İnce Memed'' yazarının yıllar önce kendisini bıçakladığını söyledi. İki ünlü ismin verdiği bilgiye göre, ''bıçaklama'' hadisesi şöyle gelişti:
Yaşar Kemal-Oğuz Aral ikilisi, yıllar önce Nuh'un Gemisi diye bir yerde içkilerini yudumlamakta, bir yandan da ''Ne olacak bu memleketin hali?'' vezniyle laflamaktadırlar. Alkolün ritminin hayatın ritmini geride bırakmasına yakın bir vakitte, küçük bir çakı belirir Yaşar Kemal'in elinde. Artık aklına ne geldiyse, ileri geri sallamaktadır iri parmaklarının arasına kıstırdığı küçük çakıyı. Bu arada da, cüssesine yakışan Çukurova aksanıyla ''Delerim, deşerim'' diye kendi kendine söylenmektedir. Oğuz Aral da en az Yaşar Kemal kadar alkolle haşır neşir olduğu için, uzanıp Yaşar Kemal'in bıçaklı elini tutar. Çakı olduğunu mu unutmuştur, yoksa ''Del de görelim'' mi demek istemektedir, orası meçhul...
Yaşar Kemal, o anı anlatırken ''Bıçaklı biriyle hiç kavga etmemiş bu Oğuz meğer. Yahu olacak iş mi? Elinde bıçak olan adamın eli tutulur mu hiç?'' diyecektir.
Oğuz Aral ise, farklı kelimelerle anlatacaktır aynı sahneyi:
''Bıçak elime girdi, bayağı da bir yara açtı. Ondan sonra Yaşar gitti, yattı bir masaya. 'Ben en iyi arkadaşımı bıçakladım' diye sabaha kadar hüngür hüngür ağladı. 'Ulan hiçbir şey olmadı, ölmedik, gel boş ver' diyorum, hüngür hüngür ağlıyor. Biz Yaşar'la ne zaman bir araya gelsek güreşirdik.''
Menderes üzüntüsü, Yaşar Kemal'i yatağa düşürdü
Hayvan Dergisi'ndeki söyleşide Yaşar Kemal, Menderes'in asıldığı gün gazeteci olarak Yassıada'da bulunduğunu da ilk kez dile getiriyor: ''Menderes idam edilecek. Cumhuriyet Gazetesi'nden beş kişi görevlendirilmiş. Ben de aralarındayım. Cevat Fehmi'ye dedim ki 'Ben uzakta dururum, ona göre, yakından bakamam.' Sonuçta uzak durdum, görmedim. Çocuklar geldi. 'Astılar mı?' dedim. 'Evet, astılar' dediler. 'Allah rahmet eylesin' dedim. Hálá Menderes'in üzüntüsünü çekerim. Dönüşte Nadir (Nadi) Bey, 'Yazı yazmayacak mısın?' dedi, 'Ben çingene değilim, asılacak adamın ipini çekmem' dedim. Sonra bir gün Kulis diye bir yerde içiyoruz. Rahmetli Menderes'ten konu açıldı, çok kötü oldum birden, alıp eve götürdüler, evde bayıldım. Beni alıp hastaneye götürdüler, iğne yaptılar.''
(Hürriyet)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:19