Eğitim
  • 26.12.2003 12:52

YÖK BAŞKANI TEZİÇ: ''SÜRTÜŞMEYLE DEĞİL GÖRÜŞMEYLE ÇÖZÜM OLUR''

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Üniversitelerarası Kurul tarafından hazırlanan Yükseköğretim Yasa Taslağı konusunda öğrencilerin de görüşünün alınacağını bildirdi. Rektörler Komitesi toplantısı Teziç başkanlığında başladı. Teziç, toplantı başlamadan önce gazetecilere yaptığı açıklamada, toplantıda, Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) tarafından hazırlanan Yükseköğretim Yasa Taslağı'nın genel değerlendirmesinin yapılacağını söyledi. ÜAK'nın hazırladığı taslak metnin bir etik metin olduğunu kaydeden Teziç, ''Bu üzerinde çalışılacak bir metindir. Onun için bu metnin kamuoyunda bizler tarafından tartışmaya açılması henüz isabetli değildir. Bunun aile içinde yani YÖK Genel Kurulu, Rektörler Komitesi ve Üniversitelerarası Kurul bünyesinde tamamlanacak bir süreçte görüşülmesinden sonra tartışılabilir'' dedi. Böyle yapılmadığı taktirde, eksik bir iş yapılmış olunacağını belirten Teziç, öğretim üyeleri dernekleri ve öğrenci konseyleri temsilcilerinin de görüşlerinin alınmasına ihtiyaç duyduklarını ifade etti. Teziç, onları bir kenara bırakarak yollarına devam edemeyeceklerini söyledi. Teziç, şöyle devam etti: ''Bunun yanı sıra asıl ilgililer olan, büyük ölçüde bu sorunları başka bir biçimde de yaşayan gençlerle de görüşmek istiyorum. Bu görüşme YÖK binasında gerçekleşecek ve yılbaşından sonraki bir tarihte yapılacak. Tarihi bugün kendilerine bildireceğim. Bunun çok yararlı olacağına inanıyorum. Ortaklarımızla birlikte düşünerek bir sonuca varırsak amacımıza ulaşmış oluruz. Amaca ulaşmak mükemmele ulaşmak anlamına gelmemeli. Bir yasa metni hiçbir zaman mükemmel bir biçimde oluşmaz. Zaman içinde yaşanılarak onun eksiklikleri ortaya çıkar. Tıpkı bugün yürürlükte olan kanunun uygulamadan zaman içinde ortaya çıkan sorunlarına nasıl vakıfsak bunları düzeltmek için bir gayret içine girdiysek bir metin uygulamada vereceği sonuçlarıyla değerlendirilebilir.'' ''HEPİMİZE DÜŞEN HASSASİYETLER VAR'' Siyasi ve toplumsal hayatta da bunun böyle olduğunu dile getiren Teziç, ''Bu bir dengeler sistemidir. Biri öteki olmadan tek başına mesafe alamaz. Parlamentodaki çoğunluk nasıl dilediği düzenlemeyi getiremezse bizler de dilediğimiz düzenlemeyi getiremiyoruz, getiremeyiz. Çünkü, bizi sınırlayan Anayasa'nın temel ilkeleri olduğu gibi Anayasa'nın 130 ve 131. maddeleridir'' diye konuştu. Tarafsız bir kurum olarak tarafsızlıklarına sadık kalarak Anayasa'nın çizdiği çerçeve içinde mesafe almak zorunda olduklarını vurgulayan Teziç, şunları kaydetti: ''Bizi bundan kimse mahrum edemez. Ettiği taktirde de onun karşı ağırlıklarıyla yargısal denetim süreçleri ortaya çıkar. İşte bu süreçleri uzatmamak için yargısal denetim yoluna girmeden bu sorunu aşabilmek için siyasi iktidarın da bizlerden gelecek sese kulak vermesinde isabet vardır. Bizim yapacağımız onların bilahare yapacakları siyasal tercihi kolaylaştırmaktan başka anlam taşımayacaktır. Biz, sürtüşme alanında bunları çözemeyiz. Bir görüşme alanında ancak sonuca ulaşabiliriz. Onun için hepimize düşen hassasiyetler var. Biz de konumuzu tüketmeden kamuoyunda tartışmamaya özen gösterelim. Bu, hem yasanın kaderi için önemlidir hem bizim düşüncelerimizin olgunlaşması açısından yarar sağlayacaktır. Bugün beyaz olarak baktığımız bir madde akşama doğru siyah bir renk de alabilir. Yani değişme eşyanın tabiatında vardır. Koşullar değiştiği taktirde kararlar da değişir. Tartışma zemininde, bugün baktığımız noktadan başka bir noktaya da gelebiliriz. Bilimsel gelişmeler de böyle olur zaten. Bu yasanın hazırlanması da bu süreçleri aşa aşa gelir. Yoksa benim siyasi tercihim budur diyerek onun üzerinde direnme söz konusu olmamalı. Bu siyasi iktidarın da işine yaramaz. Bizleri de zor durumda bırakabilir. O bakımdan bir anlayışla yola çıkmak zorundayız. Buna hepimizin hassasiyetle uyması gerekir.'' ''ALEMDAROĞLU HAKKINDA SORUŞTURMA AÇTIRMADIM'' Teziç, dün basın-yayın organlarında İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu hakkında soruşturma açtırdığına ilişkin haberler yer aldığını anımsatarak, ''Benim Alemdaroğlu ile şahsi hiçbir problemim yoktur. Böyle bir tahkikat da açtırmadım'' dedi. Bu tür konularla üniversitelerin yorulmaması gerektiğini vurgulayan Teziç, basından bu konuda hassasiyet göstermesini istedi. Teziç, ''Bizim iç işlerimiz, aile işlerimiz kendi içimizde çözeceğimiz sorunlardır'' dedi. Teziç, bir gazetecinin, dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesine ilişkin sorusu üzerine, görüşmede, üniversitelerin kadroları ile ilgili bazı sorunların acilen çözülmesi ile ilgili konuları gündeme getirdiğini kaydetti. Teziç, kadroların YÖK'ten geçmeden üniversitelere doğrudan Başbakanlık'tan dağıtılmasının üniversitelerin özerkliğini zedeleyeceğini görüşmede dile getirdiğini bildirdi. Teziç, bu kapsamda halen üniversitelere verilmesi gereken 3200 kadronun bulunduğunu ifade ettiğini, bunların kullanıma açılmasını talep ettiğini bildirdi. Teziç, bu konuda üniversitelerle siyasi iktidar arasında bir sürtüşmeye girilmemesi gerektiğini söylediğini anlattı. Bursların dağıtımı konusunun da gündeme geldiğini söyleyen Teziç, bursların YÖK kanalıyla üniversitelere yönlendirilmesinde fayda olacağını, aksi halde üniversite öğrencileri ile siyasi iktidarın doğrudan muhatap olmasının değişik yorumlara yol açacağını Başbakan Erdoğan'a bilgi olarak sunduğunu kaydetti. ''BAŞBAKAN MAKUL KARŞILADI'' ÜAK'nın hazırladığı Yükseköğretim Yasa Taslağı'nın görüşmede gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Teziç, ''Taslağın içeriği gündeme gelmedi. Biraz önce anlattığım yol haritasını Sayın Başbakan'a anlattım. O da bunu makul karşıladı'' dedi. Teziç, eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz'e yükseköğretim alanında verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür etti. ''ANAYASA HEM BİZİ HEM HÜKÜMETİ SINIRLIYOR'' Teziç, yasa taslağı çalışmalarını yürütürken, dikkat etmeleri gereken en önemli noktanın Anayasa olduğunu belirtirken, bunun Parlemento'daki çoğunluğun isteklerinin de sınırlayıcısı olacağını ifade etti. Teziç, ''Parlemento'daki çoğunluk nasıl dilediği düzenlemeyi getiremezse bizler de istediğimiz düzenlemeyi getiremeyiz. Çünkü bizi sınırlayan Anayasa'nın temel ilkeleri olduğu gibi Anayasa'nın 130 ve 131'inci maddeleridir'' dedi. Tarafsız bir kurul olduklarını ve bu tarafsızlığa sadık kalacaklarını, Anayasa'nın çizdiği çerçeve içinde mesafe alacaklarını vurgulayan Teziç, şöyle devam etti: ''SÜRTÜŞMEYLE DEĞİL GÖRÜŞMEYLE ÇÖZÜM OLUR'' ''Bizi bundan kimse mahrum edemez. Ettiği takdirde de bunun karşı ağırlıklarında yargısal denetim süreçleri ortaya çıkar. Bu denetim yoluna girmeden sorunu aşabilmek için siyasi iktidarın da bizden gelecek sese kulak vermesinde isabet vardır. Bizim yapacağımız onların siyasi tercihlerini kolaylaştırmaktan başka bir anlam taşımayacaktır. Bir sürtüşme alanında bunları çözemeyiz. Ancak bir görüşme alanında sonuca ulaşabiliriz. `Benim siyasi tercihlerim budur' diyerek onun üzerinde direnme söz konusu olmamalıdır. Bu siyasi iktidarın da işine yaramaz. Bizleri de zor durumda bırakabilir.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:19

İLGİLİ HABERLER