YUH OLSUN!.. AB DİYANETİ HESABA ÇEKMİŞ!..

ABD’nin şikayet ettiği Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu’na, AB yetkilisi Kretschmer de, ‘Laik bir kurum ‘İslam yegane hak dinidir’ sözünü nasıl savunur?’ diye sormuş. Bardakoğlu, ‘Ben Müslüman olarak bütün dinleri eşit göremem, Papa da göremez. Herkesin kendi dinini yüceltmesi çok doğal’ dedi.

DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, ABD Büyükelçisi Eric Edelman’ın giderayak Diyanet’ten sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın’a Diyanet’i hedef alan mektup bırakmasına neden olan 11 Mart tarihli hutbeyle ilgili AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Hans Jörg Kretschmer’in de kendisini ziyaret ettiğini söyledi. Bardakoğlu, Kretschmer’in, hutbelerinde, ‘İslam yegáne hak dinidir’ denilmesinin laik bir ülkenin laik bir kurumunun nasıl savunabildiğini sorduğunu, kendisinin de bunu izah ettiğini açıkladı. Bardakoğlu, şunları söyledi:

EŞİT GÖREMEM

Ben Müslüman olarak bütün dinleri eşit göremem. Papa da göremez. Herkesin kendi dinini yüceltmesinden daha doğal birşey olamaz. Ben İslam yegáne hak dinidir, derim. Bir başkası da, Hıristiyanlık yegáne hak dinidir, diyebilir. Bu bir çatışma, kavga nedeni olamaz. ‘İslam yegáne hak dindir’ sözü aynı zamanda bir Kuran ayetidir. Biz bunu söylemeyi sürdüreceğiz. Ama bir başka dini de kınamadan, daha aşağıda görmeden.

AYRIM YOK

Sevgi, saygı, hoşgörü tamam da bir hakikati de örtmez. Biz bunu bir ayrımcılık meselesi yapmayız. Türkiye Cumhuriyeti bütün dinlere eşit, laik bir devlettir. Ama Diyanet İşleri Başkanlığı Müslüman bir halkın kurumu olarak o halka hizmet etmesi de en tabii durumdur.

POLİTİKA ARACI

Türkiye’de İncil dağıtılmasından rahatsız değiliz. Ancak misyonerlik farklı. Sadece din özgürlüğünden ibaret değil. Misyonerlik bir bakıma Hıristiyanlığı yaymak için uluslararası politikanın bir aracı olarak gündeme getiriliyor. Hiçbir din uluslararası politikanın ve kavganın aracı haline getirilmemeli.

ELÇİ’Yİ YADIRGADIM

ABD Büyükelçisi’nin rahatsız olmasını yadırgadım. Kural dışı, makul olmayan bir tepki. Biz ne kilisede ne de sinagogda konuşulanları eleştirmiyoruz. Bütün peygamberlerin ortak sözü olan, ‘Biz ancak doğruyu anlatmakla yükümlüyüz. Takdir ve tercih insanlarındır’ ifadesiyle bitiriyorum.’