'12 EYLÜL'ÜN TELEVOLE SUSURLUĞU!..'

YILMAZ ÖZDİL'İN SABAH'TAKİ YAZISI:

12 Eylül'ün Televole Susurluğu

Nedir kardeşim bu Deniz Baykal'ın Bülentler'den çektiği...

Sen 25 sene mücadele et bir Bülent'in defterini dür... 25 sene sonra bir başka Bülent çıksın, eski defterleri açsın...

Öncelikle şunun altını çizelim. Ben olsam, Televoleci Can Tanrıyar'ı bir gazetenin Ankara Temsilcisi yaparım.

Çünkü Ankara'da onlarca "ağır abi" yazı üstüne yazı döktürüyor, üfürük etkisi bile yapmıyor.

Adam Bülent Ersoy'la ayak üstü konuştu, Başkent'e bomba düştü.

Deniz Baykal kaçak güreşti.

Gazetecilere tatmin edici bir açıklama yapmak yerine, ebelek gübelek yaptı.

Cinsiyetine imalı laflar sokuşturulan Bülent Ersoy ise, aslan gibi, er meydanına çıktı. Basın toplantısı yaptı.

Ve, Allah'ı var, "Susurluk kamyonu" ndan beterdi...
Çarpmadık adam bırakmadı.

Darbeci Kenan Evren, Oktay Ekşi, Turgut Özal, Özal'ın basın danışmanı, İstanbul valileri, avukat Deniz Baykal, İnci Baba, mafya avukatları, aracı gazeteciler, emniyet müdürleri, Fahrettin Aslan, Osman Kavran...

Çarpa çarpa saydı...

"Ben Bülent ile aynı koğuşta yattım" diyen CHP'li Çankaya Belediye Başkan adayını rezili rüsva etti. Şu anda tüm basın onu arıyor.

Yetmedi... Süleyman Demirel'den de örnek verdi, Emin Çölaşan'a da giydirdi...

Dedeman'ın arkasındaki ofislerin gri takım elbiselerini de anlattı, Beyoğlu'nun karanlık arka sokaklarını da...

Kendisi için çıkarılan "özel kanun" u da hatırlattı, pembe nüfus kağıdını da salladı...

12 Eylül'ün "Televole Susurluğu" nu "kabak gibi" ortaya koydu.

Helal olsun. Kızacak ama, erkek gibi kadın vallahi...