Gündem
  • 31.10.2003 17:49

ALMANYA MECLİS BAŞKAN YARDIMCISI: KIBRIS SORUNU ÇÖZÜLMEDEN TÜRKİYE AB'YE GİREMEZ

Almanya Federal Meclis Başkan Yardımcısı Norbert Lammert, Kıbrıs'ta sorun çözülmeden, Türkiye'nin AB'ye alınmasına imkan olmadığını iddia etti ve ''Ama bu, bir otomasyon olarak da görülmemelidir. Kıbrıs sorunu çözülse de, 'Türkiye muhakkak AB'ye alınacaktır' diye bir şey yok'' dedi. Kıbrıs konusunu görüşmek üzere adada bulunan Lammert başkanlığındaki Alman parlamenterler, Kıbrıs Türk Ticaret Odası ve Çözüm ve Avrupa Birliği Partisi (ÇABP) Genel Başkanı Ali Erel ile biraraya geldi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne Güney Kıbrıs'tan geçen parlamenterlere, Almanya'nın Güney Kıbrıs Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Hans Christian V. Reibnitz eşlik etti. Aralarında Avrupa Parlamentosu'ndan 2 milletvekilinin de bulunduğu 30 kadar parlamenterin, KKTC'de Ticaret Odası dışında hiçbir devlet veya hükümet yetkilisiyle temasta bulunmaması, oda dışında hiçbir sivil toplum örgütünü ziyaret etmemesi dikkat çekti. Lammert, bu konuda kendisine yöneltilen soruyu yanıtlarken, ''ziyaretlerinin resmi olmadığını ve Ticaret Odası dışında hiç kimseden randevu talebinde bulunmadıklarını'' söylemekle yetindi. Alman parlamenterlerin Ticaret Odası'na yönelik ziyaretlerinde, Lammert'in Erel'e, ''Muhalefet olarak seçimleri kazanmanız, bizim en büyük arzumuzdur. 30 yılda çözülemeyen bir sorunu, bizim 30 dakikada çözmemiz zaten mümkün değil, ama buraya gelerek, size ilgimizi ve desteğimizi göstermek istedik'' demesi dikkat çekti. Lammert, bir gazetecinin sorusu üzerine, Türkiye'ye, AB üyelik müzakerelerine başlama tarihi olarak 1 Mayıs 2004'ün verilmesini, güçlü bir olasılık olmamakla birlikte göz ardı etmediğini kaydetti. EREL'İN AÇIKLAMASI Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı Erel, görüşmede yaptığı konuşmada, başkanı olduğu ÇABP'nin 14 Aralık'ta yapılacak genel seçimler öncesinde ve seçimlerden sonra izleyeceği politikayı anlatmaya öncelik verdi. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Ulusal Birlik Partisi (UBP)- Demokrat Parti (DP) Koalisyon hükümetinin izlediği Kıbrıs politikasını eleştiren ve ''Annan planı konusunda Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile Cumhurbaşkanı Denktaş arasında çok ciddi görüş ayrılıkları bulunduğunu'' iddia eden Erel, kendilerinin Kıbrıs'ta çözümü Annan planının çizdiği çerçevede gördüklerini yineledi. Erel, Annan planının müzakere edilerek, üzerinde 1 Mayıs 2004'ten önce uzlaşılması gerektiği görüşünü savundu. EREL, AÇIK DESTEK İSTEDİ Avrupalı parlamenterlerden seçimlerde açık destek isteyen Erel, ''Kıbrıs'ta bir çözümü sağlayacak olan muhalefet partilerinin seçimi kazanması için bize şans dilemenizi istiyoruz. Ama tabii şansla olmayacak bu iş, ayrıca desteğinizi de istiyoruz'' ifadesini kullandı. ''Kıbrıs'ta varılacak bir anlaşmanın Türkiye'nin AB sürecinin önünü açacağı'' görüşünü dile getiren Erel, ancak Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerine başlamak için net bir tarih beklediğini kaydetti. Erel, Kıbrıs sorununun çözümüyle Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlama tarihi arasında çok yakın ilişki bulunduğunu savundu. Konuşmasında KKTC'deki seçimlere uluslararası gözlemciler gönderilmesi konusuna da değinen ve Rum tarafının buna karşı çıktığına işaret eden Erel, Rum tarafının bu tavrını eleştirdi. LAMMERT: ''ARZUMUZ AB ÜYELİĞİ ÖNCESİNDE ÇÖZÜM'' Erel'i dinledikten sonra söz alan Almanya Federal Meclis Başkan Yardımcısı Lammert de, arzularının AB üyeliği öncesinde Kıbrıs sorununun çözüme kavuşturulması olduğunu söyledi. ''Birleşik bir Kıbrıs'ın AB'ye üyeliğinden yana olduklarını, ancak Kıbrıs sorunu çözülmedikçe bunun pek mümkün görülmediğini'' ifade eden Lammert, Türkiye'nin AB üyeliğiyle Kıbrıs sorunu arasındaki bağlantı bulunduğu görüşünü savunarak şöyle konuştu: ''Kıbrıs'ın içinde bulunduğu durum ve Türkiye'nin AB'ye girme çabalarındaki bir takım olanaklar göz önünde bulundurulmalıdır. Kıbrıs'ta sorun çözülmeden, Türkiye'nin AB'ye alınması imkan dahilinde değil; ama bu bir otomasyon olarak da görülmemelidir. Kıbrıs sorunu çözülse de, 'Türkiye muhakkak AB'ye alınacaktır' diye bir şey yok.'' Lammert, KKTC'de 14 Aralık'ta yapılacak seçimlere uluslararası gözlemcilerin gönderilmesi konusuna nasıl baktığı ve Alman sivil toplum örgütlerinden de gözlemci göndermeyi düşünüp düşünmediklerine ilişkin soruya karşılık, Almanya'nın, talep edilmesi halinde gözlemci göndermeye hazır olduğunu söyledi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:57

İLGİLİ HABERLER