ANKARA'NIN NET TAVRI MEYVESİNİ VERDİ

'Müzakereler hemen başlasın'
17 Aralık randevusuna 1 hafta kala nefesler tutuldu, Türkiye'yi AB heyecanı sardı. AB Dönem Başkanı Hollanda'nın hazırladığı Türkiye taslak metninde, "ucu açık" olmak kaydıyla "Türkiye ile tam üyelik müzakereleri gecikmeksizin başlasın" denildi. Böylece, zirve sonuç bildirgesi taslağına "imtiyazlı ortaklık" ifadesi dahil edilmemiş oldu.

Rumlar ısrarla istedi ama...
Kıbrıs Rum kesiminin ısrarla istediği, "Kıbrıs'ın tanınması" koşulu da taslağa giremedi. Bu paragrafın değişmemesinde, NATO zirvesi için Brüksel'de temaslarını sürdüren Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün girişimlerinin etkisi büyük oldu. Başbakan Tayyip Erdoğan ise Brüksel'e hareketinden önce, "Müzakere sürecinin başlatılmasını ve tarihinin açıklanmasını istiyoruz" dedi.

***
'Bu 3'ü olmaz'

1- Siyasi içerikli herhangi bir kararla Türkiye'ye dayatma yapılması...

2- Müzakerelerin başlaması için ikinci bir kararın öne sürülmesi...

3- Tam üyeliğin dışında Türkiye'ye sunulacak bütün farklı teklifler...

17Aralık tarihine 1 hafta kala, herkesi AB heyecanı sardı. Brüksel'deki AB Zirvesi'ne katılan Başbakan Tayyip Erdoğan da, zirveye giderken çarpıcı açıklamalar yaptı. AB ile müzakere sürecinde 3 önemli noktaya dikkat ettiklerini ve "Artık üyelik" dediklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bir karara gerek kalmaksızın, müzakere sürecinin başlatılması ve bunun tarihinin açıklanmasını istiyoruz" dedi. Erdoğan, Kıbrıs konusuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Biz hükümet olarak, defaatle bu konudaki açıklamalarımızı yaptık. Her şeyden önce şu bilinmelidir: Biz AB üyesi ülkelerin, gerek hükümet, gerekse devlet başkanlarıyla yazılı ve görsel medya aracılığıyla görüşmeyeceğiz. Onun için de bu haberleri değerlendirmeyi doğru bulmuyorum. Fakat bu konudaki kanaatimiz bellidir."

ERDOĞAN'IN KIRMIZI ÇİZGİLERİ
Erdoğan, "3 önemli nokta" dediği 'olmazsa olmazlar'ın ayrıntılarını ise şöyle sıraladı:

* BİRİNCİSİ: "Artık üyelik" diyoruz. Çünkü Kopenhag siyasi kriterleriyle ilgili masanın üzerinde hiçbir şey kalmamıştır. Yapılması gereken her türlü değişiklikleri yaptık. Bu, 6 Ekim komisyon raporu ile de açık ve net bir şekilde ortadır.

* İKİNCİSİ: İkinci bir karara gerek kalmaksızın, müzakere sürecinin başlatılması ve bunun tarihinin açıklanması gerekir.

* ÜÇÜNCÜSÜ: Kopenhag siyasi kriterleri içerisinde yer almayan herhangi siyasi içerikli bir kararla, bize bir dayatmada bulunmamalıdırlar. Bunları, çok açık ve net bir şekilde söyledik, söylüyoruz. Şu andaki tavrımız da budur.