Medya
  • 23.3.2005 11:57

AVRUPA BASININDA BUGÜN...

LONDRA (İHA) - Avrupa basınında bu sabah öne çıkan başlıca konulardan birisi birlik liderlerinin Brüksel''deki zirvesi ve zirvede tartışılacak işyerlerinin düzenlenmesiyle ilgili Hizmet Sektörü Tüzüğü. İngiltere''de Times, tüzüğü, ''''Tamirciden mimara, hizmet sektöründeki herkesin AB sınırları içinde her yerde çalışabilmesini öngören plan'''' diye açıklıyor: ''''Yani Polonyalı fırıncılar 10 bin kişiye bir fırın sınırlaması getiren Berlin''de ruhsat alamadıkları için ekmeklerini Varşova''da pişirip Berlin''e nakletmekten kurtulacak.'''' Ancak gazete Fransa''nın bu duruma büyük itirazı olduğunu vurgulayarak, ''''Avrupa ekonomisini canlandırmak amacıyla düzenlenen'''' zirvenin, ''''Fransa ve İngiltere''nin gelecek için ortaya koyduğu farklı vizyonların çarpışması gölgesinde'''' başladığını belirtiyor: ''''Önerileri Anglo-Sakson neo-liberal ekonomisinin sonucu diye niteleyen ve Fransa''da istihdama tehdit olarak gören Chirac, liderleri kapsamlı değişiklikler yapmaya ikna edemezse, Avrupa''ya gitgide daha fazla şüpheyle bakan seçmenlerinden, Avrupa Anayasası''na destek alması iyice güçleşebilir.'''' Financial Times, Chirac''ın bu tavizleri koparacağı öngörüsünde bulunurken, Independent''a göre gerginlik henüz aşılamadı ve taraflar kafa kafaya bir çarpışmaya doğru gidiyor. Fransız Le Monde, Fransız hükümetinin tavrı konusunda eleştirel: ''''Paris, Avrupa Komisyonu yetkililerinin serbest piyasa yolunda Fransa için fazla ileri gittiğini ve yaklaşan referandumda evet yanıtını tehlikeye düşürmemek için sessiz kalmalarını gerektiğini düşünüyor. Bu demokratik bir tartışma ortamı açısından tuhaf bir beklenti.'''' Liberation ise, ''''Tüzüğün içeriği ne olursa olsun, komisyonun ve başkanı Barroso''nun sert bir şekilde savunmaya geçmesi, Fransa''daki evet kampı için hiç iyi olmadı'''' diyor. Danimarka gazetesi B.T, Fransa''daki Avrupa Anayasası referandumundan ''''hayır'''' yanıtı çıkması ihtimali için şu yorumu yapmış: ''''Bu durum Avrupa Birliği''nin hala halkın projesi haline gelmediğini ve Avrupalı liderlerin de ciddi otorite sıkıntıları çektiğini gösteriyor.'''' Bu arada İsveç de anayasayı referanduma götürmesi için gitgide artan bir baskı altında. Sydsvenska Dagbladet, dün bu amaçla hükümete 120 bin imzalı bir dilekçe verildiğini anımsatıyor, bu durumun ülkede tartışmaları yoğunlaştıracağını belirtiyor. ''''Anayasayı şimdiki durumda parlamento onaylayacak'''' diyen gazete, ''''İsveç Anayasası da zaten demokrasinin parlamento ve hükümet eliyle uygulanacağını söylüyor'''' diyerek referandumun pek anlamlı olmadığını savunuyor. Gazeteye göre, 1994''te üyelik konusundaki referandumdan ret cevabı çıkaramayan kanat şimdi intikam peşinde. TEŞVİKLER ZENGİNLERE YARIYOR İngiltere''de ''Ortak Tarım Politikası'' uyarınca kimlere ne kadar teşvik verildiğinin ilk kez açıklanması da büyük bir tartışmayı beraberinde getirmiş görünüyor. Buna göre yardımların çoğu dev şirketlerden oluşan en büyük toprak sahipleri ve çiftçiler arasında paylaşılıyor. Guardian bu durumun bu konuda bir tartışma başlatması umduğunu dile getirirken, Times''a göre bu bilgiler politikada kapsamlı bir reformun gerekli olduğunu gösteriyor. Avrupa Birliği''nin Çin''e uyguladığı silah ambargosunu kaldırma planları da tüm Avrupa''da ateşli bir tartışma yaratmış. Gazeteler Washington''dan gelen ''''Asya''da dengeleri bozmama'''' uyarılarının ardından ambargoyu kaldırma planlarının rafa kalktığı konusunda neredeyse hemfikir. Almanya''da yayımlanan Süddeutsche Zeitung, Avrupa Birliği''nin Çin''e yönelik ambargoyu kaldırması için yeterince iyi bir neden olmadığını savunuyor. Der Tagesspiegel, Paris ve Berlin yönetimlerinin ambargonun kalkması talebinde gitgide yalnız kaldığını belirtiyor ve şöyle devam ediyor: ''''Fransa ve Almanya gibi küresel iddiaları olan Avrupa devlerine, Asya''da küresel bir sorumluluk taşımaları gerektiğini, İsveç ve Belçika gibi küçük üyelerin anımsatması utanç verici.'''' Financial Times, Washington''un Çin''i sınırlamaya çalışmak yerine diyaloga girmesi gerektiğini savunuyor, ''''Ortadoğu''da yapılan hatalar, Çin''in yükselişi karşısında izlenecek tavrı yanlış seçmenin yanında, hiç kalabilir'''' uyarısında bulunuyor. Yine İngiltere''de yayımlanan Daily Telegraph ise Avrupa Birliği''ni ikiyüzlülükle suçluyor: ''''Avrupa Birliği Çin''e uygulanan silah ambargosu konusunda hem beceriksiz hem ilkesiz davrandı. Ambargoyu kaldırma girişimini, bunu mantıksız bulan Chirac başlattı, Avrupa''dan Çin''e en büyük ihracatçı olan Almanya destekledi. İngiltere Dışişleri Bakanı Straw ise benzer yaptırımlara tabi olan Burma ve Zimbabve ile Çin''i aynı kefeye koymanın ''uygunsuz'' olacağını savundu. Ancak Çin''de, yaptırıma gerekçe olan Tianenmen Katliamı''ndan bu yana ülkede insan hakları konusunda bir değişiklik olmadı ve ülke Tayvan''a karşı saldırgan tavrını sürdürüyor. Bu nedenle liderler ambargoyu kaldırmaktan vazgeçmeli.'''' ŞİİLER: HÜKÜMET İÇİN ANLAŞTIK Guardian, Bağdat''taki muhabirine dayanarak Irak''taki Şii ve Kürt grupların hükümet konusunda anlaşmaya vardıklarını duyuruyor: ''''Şii siyasetçiler, yeni meclisin cumartesi günü hükümeti oluşturmak üzere toplanabileceğini söylüyorlar. Başbakanlığa hazırlanan İbrahim Caferi''nin danışmanı Cevad el Maliki, ''hemen her şey üzerinde uzlaştık'' diyor; ama kaynaklar petrol, savunma ve maliye bakanlıklarının henüz paylaşılmadığını belirtiyorlar.'''' Gazete özellikle Kerkük üzerindeki talepler için nasıl bir formül yaratıldığı konusunda fazla ayrıntı vermiyor: ''''Maliki uzlaşma metninin Kürt liderler Nevruz kutlamalarından döner dönmez, bugün bile imzalanabileceğini söylüyor. Yetkililere göre belgede toprak anlaşmazlıklarının geçici anayasaya göre çözümü fikri teyit edilecek ve Irak''ın dini yönetimle yönetilmeyeceği vurgulanacak.'''' Financial Times, İtalyan gazetesi Il Sole 24 Ore ile ortaklaşa yürüttüğü araştırma sonunda BM Genel Sekreteri Kofi Annan''ın oğlu Kojo''nun Irak''ta bir ihale kazanan İsviçre şirketi Cotecna''dan en az 300 bin dolar aldığını ortaya çıkardığını duyuruyor: ''''Bu tutar daha önce düşünülenin 2 katı. Ödemeler paranın nereden gelip nereye gittiği anlaşılmayacak şekilde düzenlenmiş. Kojo Annan 1997''ye dek Nijerya''da Cotecna için çalışmıştı. Araştırma, Cotecna''nın üst düzey yetkililerinin Kofi Annan ile görüştüğünü de gösteriyor.'''' Gazete, Birleşmiş Milletler''in de birkaç gün içinde Kojo''nun aile bağlarını şirkete ihale kazandırmak için kullanıp kullanmadığını araştıran çalışmasının sonuçlarını açıklayacağını hatırlatıyor. DEV DAVADA FİYASKO İngiliz basınında hemen her gazetenin ilk sayfasında dev bir yolsuzluk davasında yaşanan fiyasko var. Londra''daki metro hatlarının birinde 3 milyar sterlinlik bedelle açılan ve döneminde Avrupa''nın en büyüğü olan inşaat ihalesinde yolsuzluk iddiaları hakkındaki dava sonuçsuz kalarak düştü. Guardian da, ''''Yaşlılıktan ölen dava'''' başlıklı haberinde bu sava destek veriyor: ''''İlk suç duyurularının üzerinden 7, ilk duruşmadan bu yana 2 yıl geçti. 6 ay sürmesi öngörülen duruşma, sonunda o kadar uzadı ki, jüri artık kanıtları hatırlayamaz hale geldi. Üyeler, sürekli geliş gidişlerden şikayet ederek isyan bayrağını açtı ve 2''si ayrıldı.'''' Gazete bunun sonucunda halktan seçilen jürilerle görülen davaların gözden geçirilmesi ihtiyacının ortaya çıktığını ve hükümetin hukuktan sorumlu devlet bakanının bu konuyla ilgili bir soruşturma başlattığını yazıyor: ''''Mahkeme süreci boyunca harcanan 60 milyar sterlin ise böylece boşa gitmiş oldu.'''' Öte yandan Financial Times''ın iç sayfalarında, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ile bir mülakat dikkat çekiyor. Gazete, ''''IMF ile anlaşmanın gecikmesi Türkiye''nin istikrarını riske edebilir'''' yorumunu yapıyor: ''''Serdengeçti, IMF ile 10 milyar dolarlık stand-by''ın imzalanması için gereken mali reformların daha da gecikmesinin, ülkenin ekonomide istikrar çabalarını tehlikeye atabileceğini söyledi. Serdengeçti''ye göre AK Parti hükümetinin vaat ettiği reformlar Merkez Bankası''nın enflasyon ve faizleri düşük tutabilmesi için hayati önem taşıyor. Merkez Bankası Başkanı, gecikmenin mali piyasalara da yanlış sinyaller gönderdiğini söylüyor.'''' KIRGIZİSTAN''DAKİ EYLEMLER, Kırgızistan''da muhalefetin, hileli olduğunu iddia ettiği genel seçimler aleyhindeki protesto eylemlerine ilgi sürüyor. Independent, seçimlere hile karıştırmakla suçlanan Kırgız Cumhurbaşkanı Akayev''in ''lale devrimi'' olarak nitelenen bir darbe girişimi ile karşı karşıya olduğunu savunduğunu belirtiyor. Gazeteye göre, ülke iç savaşa değilse bile şiddetli çatışmalara sürükleniyor. Guardian ise, Akayev''in dış güçlerin provokasyonu olarak eylemlere karşı güç kullanmama vaadine vurgu yapıyor. Gazete, Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili''nin de gerginlikte arabulucu olmayı önerdiğini belirtiyor. Financial Times bugün başyazılarından birini konuya ayırmış. ''''Gürcistan ve Ukrayna''da yaşanan demokratik devrimlerden şüphesiz ilham alınmış olsa da durum aynı değil'''' diyen gazete, Kırgız muhalefetinin daha dağınık olduğunu, ülkenin de kuzey ve güney arasında siyasi ve etnik olarak bölündüğünü belirtiyor. Üstelik de ''''Bu başkentte yaşanan bir devrim değil'''' diyor: ''''Kırgızistan''daki sokak protestolarından alınacak ilk ders Orta Asyalı seçmenlerin artık hileli seçimleri hoş görmeyeceği. Askar Akayev, hatasını kabul edip usulsüzlüğün en bariz olduğu yerlerde seçimi tekrarlamalı. Moskova, Washington ve Pekin''in şimdi yapabileceği en iyi şey ise arkalarına yaslanıp bir şey yapmamak, sonuç ne olursa desteklemek. Yeni bir büyük oyun kimsenin çıkarına değil.'''' Öte yandan Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer''in dün BM İnsan Hakları Komisyonu''na yaptığı bir konuşmada ülkesindeki ırkçılık suçlamalarına değinmemesi Berliner Zeitung''da eleştiriliyor. Komisyon raporunda Almanya''nın yabancılara şiddetin arttığı ve ırkçı siyasetleri savunan partilerin eyalet seçimlerinde güç kazandığı hatırlatılıyordu. ''''Bir Avrupa ülkesinin insan hakları komisyonu raporunda bu şekilde anılması pek alışıldık bir durum değil'''' diyen Berliner Zeitung''a göre Fischer, rapordaki noktalara temas etseydi pek fena olmazdı. ''''Aynı standartları kendinize uygulamaya hazır değilseniz, insan haklarını tartışmak için masaya oturmanın bir anlamı yok'''' diyen gazete, Fischer''i ''''suçu yine başkasına atmaya çalışmakla'''' itham ediyor. Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:20

İLGİLİ HABERLER