Gündem
  • 31.3.2013 15:16

Baktılar ki başedemiyorlar havlu attılar

TRABZON -   Yıldırım, Turkcell Global Bilgi Merkezi'nin Trabzon-Arsin Organize Sanayi Bölgesi'ndeki açılışında yaptığı konuşmada, çağrı merkezlerinin iş hayatında 15 sene öncesine kadar olmadığını ifade ederek, ''Sektör yok. Bu alanda da yapılan yatırım yok. Çağrı merkezlerinin ortaya çıkması bilgi teknoloji alanındaki gelişmelerle başlıyor. Yani 1990'lı yılların ortalarında başlıyor, bugünlere geliyor. Öyle bir sektör ki burada alın teri yerini akıl teri alıyor. Tek farkı bu. Akıl teri dökerek insanlar üretiyor, kendisi de kazanıyor, ülkeye de kazandırıyor'' dedi.
      Türkiye'de bir fabrika yapmak, o fabrikayı hizmete almak, orada insanlara iş sağlamanın artık çok kolay bir şey olmadığını dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:
      ''Yapılan hesaplamalara göre bir kişiye, üretim yapacak bir tesiste iş sağlamak için 40 ile 50 bin lira yatırım yapmak gerekiyor. 500 kişi çalıştıran bir çağrı merkezi için kişi başına 4 bin lira yatırım yapıyoruz. Onda biri, farkı görüyorsunuz. Fabrikayı kurmak için 3 sene lazım. Burada isterseniz 6 ayda çağrı merkezini şekillendirebilirsiniz. Türkiye'yi 10 yılda ulaşılan erişilen bir ülke haline getirdik. Doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi ile benim güzel memleketim artık erişilebilir, ulaşılabilir hale geldi. Bu çağrı merkezleri piyasası öyle küçük bir piyasa değil. Dünyada bu işin cirosu 370 milyar dolar. Fiilen çalışan sayısı da 11 milyonu aşmış. Avrupada, Amerika'da gelişmiş memleketlerde yüz ile 300 vatandaş başına bir tane çağrı karşılayan var. Türkiye'de bu sayı 2 bine yaklaşıyor. Avrupa'ya göre 6 kat daha fazla iş yapmak durumunda. Bu ne demektir, Türkiye'de çağrı merkezlerinde çalıştırılabilecek gençlerimizin 6 kat daha arttırılma şansı, imkanı var. Şu anda 67 bin çalışan var. Bunu 6 ile çarp. 400 bine rahatlıkla çıkabilir.''
     Türkiye'nin genelinde irili ufaklı 100'e yakın çağrı karşılayan merkezler olduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
      ''Bunların büyük bir kısmı 300 kişi ve daha fazla kişi çalıştırıyor. Bu çağrı merkezleri İstanbul, İzmir ve Ankara'dan başka yer tanımazlardı. Dedik ki kardeşim memleketin başka yerleri de var. Van da, Diyarbakır da var, Bingöl de var, Bitlis de var. Niye buralara gitmiyorsunuz. Buralarda vatan toprağı. Buralardaki insanlarımız da Kurtuluş Savaşı'nda istiklal mücadelesi verdi. Çanakkale'de omuz omuza düşmanı denize döktü. Onların da hakkı var. İşte bizim hükümetimizin yaptığı en önemli farklılık, doğusu ile batısı, kuzeyi ile güneyini birbirinden farklı görmedi. Doğuda ne varsa batıda da olacak, batıda ne varsa doğuda da o olacak. Yani batıya hastane, doğuya hapishane değil. Batıya da hastane doğuya da hastane yapacağız. Onun için bugün 10 yılda ulaşım ve iletişim alanında yaptığımız yatırımlara şöyle bir baktığımızda bölünmüş yollarda batı bölgelerimize bire üç yapmışız, doğu bölgelerimize bire 10 yapmışız. Teröre inat oralara yatırım yaptık, havaalanı, bölünmüş yol yaptık. Hastane, okul yaptık. Mücadele ettiler, yolumuzu kestiler, araçlarımızı yaktılar, biz inat ettik. Biz kazandık Türkiye kazandı. Baktılar ki artık baş edemiyorlar havlu attılar. Türkiye'nin kararlılığıdır bu.
      Türkiye'nin birliğine, beraberliğine, 75 milyonun kardeşliğine yaptığı vurgunun sonucudur bu gelinen durum, kendiliğinden olmamıştır. Bugün Bingöl'de, Hakkari'de, Şırnak'ta havaalanı yapıyoruz. Kim hayal edebilirdi 10 yıl önce bunları. Diyoruz ki Hakkari'de geniş bant ne ise Edirne'de de o olsun. Sinop'ta ne ise Hatay'da da o olsun.''
     
     -''Türkiye büyük bir milletin büyük bir devletin adıdır''-
    
     Türkiye'nin her tarafının bugün en iyi kalitede erişilebilir ve ulaşılabilir hale geldiğini ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu:
      ''Türkiye büyük bir milletin büyük bir devletin adıdır. Yollar hayat kurtarıyor. Yolları böldük hayatları birleştirdik. Yolları böldük, doğusu ile batısı ile güneyi ile kuzeyi ile milleti birleştirdik. Havayolunu halkın yolu haline getirdik. 18 tane kuzey güney koridoru yapıyoruz. Doğu ile batıyı sadece birleştirmek yetmez, kuzey ile güneyi de birleştirmek lazım. Karadeniz sıradağları, güneyde Toroslar var diye vazmı geçeceğiz yol yapmaktan. Eskiden yol yapılırken, kazma ile kürekle yol açılırdı, makine yok imkan yok. Dağ gelince mühendis, usta dağa bakar, dağ ona bakar bir daha bakar yolunu değiştirirdi ama şimdi biz dağa bakıyoruz, dağ da bize bakıyor, 'efelenme' diyoruz, 'deler geçeriz' diyoruz. Delip geçiyoruz. Son 10 yılda 110 kilometre tünel yaptık. Unutmayın bu ülke 20 yılda 3 kilometre tüneli yapamadı. Bolu Dağı Tüneli.''
     
     -''Bölünmüş yollarda can kaybı yüzde 50 azaldı''-
    
     ''Size bir müjdeli haber vereyim'' diyen Bakan Binali Yıldırım, şunları ifade etti:
      ''Bölünmüş yollarda can kaybı yüzde 50 azaldı. Yanlış duymadınız. 2003'ten bu yana motorlu araç sayısı 8.2 milyondan 17 milyon 100 bine çıktı. Yolculuklar yüzde 90'nın üzerinde arttı. Kazalar 3 kat arttı ama kazalarda hayatını kaybedenlerin sayısında yüzde 50 azalma oldu. Bir tek insanımızı yaşatmak bile dünyaya bedeldir. Eğer bunu başardıysak, bölünmüş yollar buna hizmet ettiyse cenabı hakka şükür olsun. Bunların sonucu 4 Nisan'da Yüksek Trafik İstişare Toplantısı yapılacak Sayın Başbakanımız başkanlığında. Orada Dünya Sağlık Örgütü, bölünmüş yollardaki başarıdan dolayı Sayın Başbakanımıza 'Yılın En Başarılı Başbakanı' ödülünü verecek, trafik kazalarında sağlanan bu azalmadan dolayı. Yollardaki bu başarıdan dolayı. Bu başarı ülkemizin başarısıdır.''
      Yıldırım, ülkede 10 yıldır güven ve istikrar olduğunu vurgulayarak, ''Ülke artık geleceğinin planlarını yapıyor, 2023'e hedefler koyuyor. Yarını değil, 30 yıl sonrasını ön gören bir Türkiye'den bahsediyoruz'' dedi.
      Trabzon'un çok önemli bir il olduğunu da kaydeden Yıldırım, şunları kaydetti:
      ''Yeşille mavinin kucaklaştığı bir ilimiz. Trabzon'a şimdi bir Kanuni Bulvarı yapıyoruz 18 kilometre. Trabzon'u çepeçevre kucaklayacak bu yolu Trabzon'a kazandıracağız. 'Sayın bakanım bu yol fizibıl çıkmıyor nasıl yaparız', kardeşim burası Trabzon, başka Trabzon yok. Bırakın şu fizibılı. Yol medeniyettir yol ihtiyaçtır. Yol ekonomidir, yol kardeşliktir. Hesap kitap ile yol olmaz. Ticaret başka şey, yol başka şey. Eğer o yol bir insanı yaşatıyorsa o yolun bedeli olmaz. Yol ülkenin kalkınması için, ticaretin gelişmesi, dostlukların artması için bir araçtır, alt yapıdır. Eğer böyle görmezsek, her şeyi para olarak görürsek, hiçbir yol yapmamak lazım. Trabzon'da son 10 yılda 73 kilometreye 102 kilometre daha koyduk.''
     
     -''Dağ gibi sorunları dağ gibi hizmetlere dönüştüren bir iktidarız''-
    
     Ülkenin her köşesine demir ağları götürmek istediklerini de ifade eden Yıldırım, ''Sabırlı olacağız, bu konuda önceliklerimizi çok iyi belirleyeceğiz. Bölgeyle ilgili proje 3 güzergah olarak çalışılıyor. En sonunda hangisinin daha uygun olacağı ortaya çıkar. Demir yollarına biz karar veremeyiz, coğrafya karar verir. Coğrafya ne derse o olur. Kim derdi ki Türkiye'de hızlı tren olacak. Eskişehir-Ankara 1 saat 15 dakika, Ankara-Konya 1.5 saat, bu sene sonunda İstanbul-Ankara 3 saat, ondan sonraki senenin sonunda Sivas-Ankara 2.5 saat. Ondaki sonraki senede Sivas-İstanbul 5.5 saat. Söyleseniz kim inanırdı. Şu anda devam eden yüksek hızlı tren projeleriyle 15 tane büyük kentimiz nüfusu 36 milyon, birbiri ile bağlanıyor. Ne zaman, önümüzdeki 5 yıl içerisinde. Hayal anlatmıyoruz, yaptıklarımızı anlatıyoruz. Dağ gibi sorunları dağ gibi hizmetlere dönüştüren bir iktidarız. 10 sene dolu dolu hizmet ile geçti her alanda. Bunun arkasında güçlü millet desteği var. Millet arkanızda değilse alemi cihan olsanız 5 para etmez. Milletin desteğini gören, istikamet veren bir de Başbakanımız var, Recep Tayyip Erdoğan var. Onun vizyonu ile onun hizmet aşkıyla bugün ülke buralara geldi. Biz de üzerimize düşen görev ne ise onu yapmaya çalışıyoruz. Dünyada kriz artık dünyayı kasıp kavurduğu dönemde yatırımlar gerçekleştiriyor. Türkiye artık bu farkı yaşıyor. Türkiye mucizeler gerçekleştirdi. Türkiye son 10 yılda 50 yıla sığmayan hizmetleri artık Türk halkının zihninde efsane olmuş hızlı tren projelerini, bölünmüş yolları teker teker gerçekleştirdi.''
      Bakan Yıldırım, Turkcell'in Türkiye'nin en önemli markalarından biri olduğunu da belirterek, ''Turkcell, sosyal sorumluk projeleriyle her zaman ülkemizin, insanımızın yanında. Turkcell dünyada borsaya açılmış önemli bir şirketimiz. Sadece Türkiye'de değil, Türkiye'nin dışında da hizmet veriyor. Günden güne de hizmet ağını genişletiyor'' dedi.

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 16:43

İLGİLİ HABERLER