Başbakan Davutoğlu Irak'tan seslendi
Ziyaretin üç boyutunun olduğunu ve hem Türkiye'de hem Irak'ta yeni hükümetlerin kurulduğunu hatırlatan Davutoğlu, kendisinin G20 toplantısı, KKTC ve Azerbaycan'a yaptığı ziyaretleri dışında ikili ilişkiler anlamında yaptığı ilk büyük ziyaretin Bağdat'a olduğunu vurguladı. Davutoğlu, "Bu da Bağdat'a ve Irak'a verdiğimiz önemin bir göstergesi" diye konuştu.
Davutoğlu, "Irak'ta demokratik seçimler sonrası, yapılan müzakereler, görüşmeler neticesinde böyle kapsamlı, kapsayıcı bir hükümet kurulması Türkiye'yi çok memnun etmiştir. Irak'ın bir kez daha her zaman vurguladığım hususu vurgulamak istiyorum: Irak'ın istikrarı, barışı ve huzuru Türkiye'nin istikrarı, barışı ve huzurudur. Dünyada çok az iki ülke hem tarihi ve toplumsal ilişkiler bakımından
hem de karşı karşıya kaldıkları tehditler ve avantajlar bakımından birbirlerine böylesine örtüşmüştür. Türkiye, her zaman Irak'ın huzurunu, toprak bütünlüğünü, iç siyasi barışını hep desteklemiştir ve Irak'ın her kesimini etnik, mezhep ve din farkı gözetmeden her bir Iraklı'yı kardeş olarak görmüştür, bundan sonra da kardeş olarak görmeye devam edeceğiz" dedi.
"IRAK'I TEHDİT EDEN YAPILAR TÜRKİYE İÇİN DE TEHDİT NİTELİĞİ TAŞIYOR"
Irak'ın bölgenin hem önemli bir ülkesi olduğunu hem de doğal ve insan kaynaklarıyla gelecekte yükselen ekonomik güçleri arasında olabilecek bir ülke olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Bugün Irak'ın karşı karşıya kaldığı başta IŞİD terörü olmak üzere güvenlik riskleri konusunda da tutumumuz gayet açıktır. Irak'ı tehdit eden yapılar, Türkiye için de bir tehdit niteliği taşıyor. İster IŞİD, ister PKK veya diğer formlarda olsun her türlü terör karşısında Türkiye'nin tutumu açık ve nettir" diye konuştu.
İki ülke arasındaki ilişkilerin siyasi, ekonomik, kültürel boyutları olduğunu ve bunlarda yepyeni bir dönemin başladığını ifade eden Başbakan Davutoğlu, "Ekonomik ilişkilerde de enerji işbirliği alanında, ticarette, yatırımda, tarımda yine geniş bir işbirliği alanımız mevcut bunları bıraktığımız yerden çok daha büyük bir ivmeyle devam ettirme konusunda kararlıyız. Türkiye ile Irak omuz omuza verdiğinde dünyada örnek olarak gösterilecek ikili bir ekonomik havza oluştururlar, ulaştırmadan enerjiye tarımdan sanayi yatırıma kadar
olağanüstü bir imkan var elimizde. Yeter ki ülkelerimizde ve bölgede barış ve huzur olsun" diye konuştu.
Bölgesel gelişmelerin de ele alındığını dile getiren Davutoğlu, "Aslında demokratik dönüşüm noktasında örnek ülkelerden biridir ve önemli bir tecrübe birikimi söz konusu olmuştur. Bölgemizdeki en önemli husus bölge barışı itibarıyla hem bütün grupları bünyesinde barındıran ve demokratik meşruiyete, istikrara dayanan siyasi yapıların mevcudiyetidir. Türkiye ile Irak arasında ikili ilişkilerin gelişmesinde, bu dönemde her iki ülkede de yeni hükümetlerin kurulması ve halktan meşruiyetini alan güçlü yapıların ortaya çıkmasının önemli bir payı olmuştur" dedi.
Suriye konusu başta olmak üzere diğer konuların da görüşmede gündeme alındığını dile getiren Davutoğlu, "Bizim için Suriye'de ve Irak'ta sadece bu ülkeleri değil bütün bölgeyi tehdit eden terör tehlikesine karşı çalışma zarureti vardır ama aynı zamanda Suriye söz konusu olduğunda, belki Türkiye ve Irak, Suriye'nin komşusu iki ülkedir, Suriye'deki her gelişme bizi etkiliyor, oradaki güç boşluğu bizi etkiliyor, oradaki yaşanan acıların ortaya çıkardığı mülteciler bizleri etkiliyor. Türkiye, şu anda 2 milyona yakın Suriyeli mülteciyi ağırlıyor.
Irak'tan da gelen yaklaşık 200 bin Iraklı kardeşimiz Türkiye'ye sığındı son 4-5 ay içinde. Bunun 40 bin kadarı Yezidi. Bunların bir kısmı geri döndü ama büyük bir çoğunluğu Türkiye'de" dedi.
SORU - CEVAP
Başbakan Davutoğlu ve Irak Başbakanı Haydar El İbadi, ortak basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Başbakan Davutoğlu, "Türkiye'nin DEAŞ'la (IŞİD) mücadeleye nasıl bir destek vereceğinin" sorulması üzerine, Türkiye'nin terörden çok büyük acılar çekmiş bir ülke olduğunu ve terörün her türlü şekline karşı olduğunu söyledi.
Türkiye'nin dünyanın neresinde olursa olsun terör faaliyetlerine karşı uluslararası dayanışma içerisinde olduğunu anımsatan Davutoğlu, "Konu Irak olduğunda ise Irak'ı tehdit eden her şey, her bir unsur Türkiye için de, bölge için de bir tehdittir. O bakımdan son dönemde IŞİD'in gerek Irak'ta gerek Suriye'de gerçekleştirdiği eylemler karşısında hem Irak'la hem de uluslararası toplumla birlikte hareket etmeye büyük özen gösterdik, bundan sonra da bu çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İstihbari işbirliği ve alanda terörün etkisini kıracak işbirliği konusunda daha yakın bir çalışma temposu içinde olacağız. Bunun yanında terörü ortaya çıkaran şartları yok edecek şekilde
özellikle Suriye'de kalıcı barışın temin edilmesi ve Suriye halkının kendi iradesini ortaya koyabilecek şekilde siyasi yapıda etkide bulunabilmesi önemlidir" dedi.
"Bugün IŞİD tehdidi ortadan kalksa yarın başka tehditler gündeme gelebilir" diyen Davutoğlu, "Her halükarda hepimizin bu tür faaliyetlere karşı ülkelerin toprak bütünlüğü anlayışı temelinde, karşılıklı saygı temelinde işbirliği yapmasında büyük fayda var. Türkiye, bu konuda her türlü katkı yapma hususunda hep hazır olmuştur, bundan sonra da bu çalışmalar ortak güvenlik mekanizmalarıyla da sürdürülecek. Sayın İbadi'nin Ankara ziyaretine kadar da gerekli güvenlik birimlerimiz bu konuları istişare etmeye devam edecekler. Suriye'den tehditler kaynaklandığı için önemli ölçüde Suriye'deki krizin çözümü konusunda da hep beraber çalışmamız gerekir. Eğer Suriye'de bu terör faaliyetlerine zemin teşkil eden güç boşluğu devam ederse, Suriye halkına acımasızca saldırılar devam ederse
300 bin Suriyeli kardeşimiz şehit edildi, hayatını kaybetti. Bu acıların son bulması için de Türkiye ve Irak'ın birlikte çalışmaya ihtiyacı var" dedi.
"BU İTHAMLARI HER ZAMAN REDDETTİK"
Davutoğlu, bir gazetecinin "Suriye'ye giren terör örgütleri konusunda Türkiye'nin sınırlarının açık olduğuna dair ithamlar olduğunu" ifade ederek, bu konudaki değerlendirmesini sorması üzerine, "Bu ithamları her zaman reddettik ve bunun hiçbir karşılığı da yoktur" dedi.
İbadi ile görüşmelerinde bu konunun da gündeme geldiğini belirten Davutoğlu, "Bugün DEAŞ'ın (IŞİD) başındaki kişi Bağdadi de dahil olmak üzere birçoğu Suriye'ye Irak'tan geçtiler, tabii Irak hükümetinin burada hiçbir sorumluluğu yok, zaten Irak'ta son on yılda birçok yapılar, bu şekilde yapılar gündeme gelmişti. Bugünkü DEAŞ'ın, IŞİD'in liderlerinin tümü hemen hemen Irak'taki istikrarsızlıktan istifade ederek buradan Suriye'ye geçmiş kişiler; başta Bağdadi olmak üzere. Ayrıca IŞİD'in kadrolarında hiçbir Türk bu anlamda üst düzeyde Türkiye'den geçtiği ispat edilen tek bir kişi dahi yoktur" diye konuştu.
"TÜRKİYE HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜNE VEYA HİÇBİR TERÖR GRUBUNA, ŞİDDET GRUBUNA SINIRDAN GEÇME İMKANI VERMEMİŞTİR"
Davutoğlu, "Türkiye'nin sınırları açıktır, doğru. Kime açıktır biliyor musunuz? Zalim bir rejimin hava bombardımanından kaçan, kimyasal silahlarından kaçan scud füzelerinden kaçan Suriye halkına açıktır. Şu anda Halep'te Suriye rejiminin baskısından kaçan binlerce insan
hala Türkiye'ye doğru gelmeye devam ediyor. Şimdi Türkiye'nin yaptığı bütün bu fedakarlıkları görmeyip bir de itham etmeye kalkmak açık bir sorumsuzluktur, iftiradır, buradan bir kez daha söylüyorum: Türkiye hiçbir terör örgütüne veya hiçbir terör grubuna, şiddet grubuna sınırdan geçme imkanı vermemiştir. Bunu Avrupalı ve Amerikalı yetkililerle görüştüğümüzde de her zaman bütün ülkelerin
yetkililerine aslında hep şunu söyledik: 'Eğer bir takım terör unsurları varsa kendi ülkelerinden çıkarmayın, yok çıkıyorlarsa bize listelerini verin biz ülkemize sokmayalım. Ama Türkiye 35 milyon turistin geldiği dünyaya açık bir ülke. Bu ülkeye gelenleri havaalanında engelleyecek bir imkanımız yok. Şu anda bu şekilde istihbari paylaşımlar üzerinden zaten binlerce kişinin Türkiye'ye girişini engelledik'.
Fakat herkesin samimiyetle şu soruları cevaplaması gerektiğini düşünüyorum: Mart 2013'e kadar IŞİD diye bir tehdit yoktu Suriye'de. Peki, Suriye'de problem yok muydu? 2013 Mart'ında IŞİD ortaya çıkana kadar Suriye'de 200 bini aşan insan katledildi. Milyonlarca, 11 milyon Suriyeli ya içeride ya dışarıda mülteci durumunda. Böyle şartlarda her türlü şiddet örgütünün doğabileceği zemin oluşur. Şimdi Suriye rejimini suçlamayıp, bu güç boşluğuna sebep veren rejimi suçlamayıp, bu zulümler karşısında sessiz kalan uluslararası toplumu suçlamayıp, Irak ve Suriye'den iki milyona yakın kardeşine bağrını açmış, ekmeğini, aşını, evini paylaşmış Türkiye'yi suçlamak açık bir iftiradır ve ahlaki bir tutum değildir. Bize ispat etsinler, 'IŞİD'in şu liderleri Türkiye'den geçmiş' desinler böyle bir ispat yok, hiçbir isim veremiyorlar, sadece suçlamada bulunuyorlar" dedi.
"UYANIK OLMAYA DAVET EDİYORUM"
Burada Türkiye'nin hem uluslararası alanda itibarını sarsma teşebbüsünün, hem de Türkiye'nin dostları, kardeşleri arasını açma teşebbüsünün olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Buradan bir kez daha, Bağdat'tan söylüyorum: Kimin elinde bir delil varsa getirsin, ama delil olmadan konuşmak ve Suriye'deki acılara sessiz kalmak utanç verici bir tablodur" diye konuştu.
"IRAK'I TEHDİT EDEN HANGİ ÖRGÜT VARSA BİZE DE TEHDİT TEŞKİL EDER"
Davutoğlu, "Irak'ı tehdit eden hangi örgüt varsa bize de tehdit teşkil eder. Hiçbir şekilde bunlara herhangi bir tolerans gösterilmediği gibi onlara karşı her türlü mücadele verilir. Burada bazı uluslararası medyada yapılan algı operasyonlarına karşı bütün kardeşlerimizi uyanık olmaya davet ediyorum. Bir gün IŞİD terör örgütü de bu topraklarda etkisini kaybeder ama Türkiye ve Irak, Türkiye ve Suriye, Suriye ve Irak ve bu ülkelerdeki halklar hep ebediyete kadar bir arada yaşayacaklar. Barış içinde yaşamaları için bizim görevimiz gerekli çalışmaları yapmaktır. Türkiye de bu konuda, bu ilkesel tutumunu sürdürmeye kararlıdır" dedi.
Davutoğlu, "Irak'ta da, Suriye'de de hiçbir güvenlik boşluğunun oluşmaması lazım. Maalesef Suriye'de hem ciddi bir güvenlik boşluğu var hem de bir meşruiyet boşluğu var. Bunun ortaya çıkardığı büyük bir kaos var. Irak'ta ise meşru bir hükümet ve teröre karşı mücadele konusunda da kendisine güven veren yani bu konudaki kararlılığını gösteren bir siyasi liderlik var" diye konuştu.
Türkiye ile Irak arasında görüşmelerin devam edeceğini ve Irak'ın ihtiyacı olduğunda Türkiye'nin elinden geleni yapacağını söyleyen Davutoğlu, "Önemli olan bölgedeki bu kaotik duruma bir an önce son verilmesi ve bu kaotik durum yerine kalıcı istikrar ve güven ortamının sağlanması. Burada güvenlik yapılarının bütün toplumsal kesimleri bünyesinde barındırması çok önemli. Suriye'de böyle bir durum olmadığı için bütün bu tablolarla karşı karşıya kalındı. Türkiye olarak her zaman Irak'taki dostlarımızla ve bölgedeki diğer
ülkelerle Ortadoğu bölgesinin tekrar güvenlik bölgesi, bir istikrar bölgesi olması için ne tür adımlar atılması gerekiyorsa beraber çalışmaya hazırız."
"ARTIK SURİYE KONUSUNDA KAPSAMLI STRATEJİ GELİŞTİRMENİN VAKTİ"
Davutoğlu, bir gazetecinin, "ABD'nin IŞİD'le mücadele ile ilgili temsilcisi General Ellen'in bugün bir açıklaması oldu. Verdiği temel mesaj Suriye'de Esed'siz bir dönem olması gerektiği, yeniden istikrar kazanması için. İkinci bir mesaj ise havadan bombardımanla Kobani'de mücadele edilebileceği yönünde" diyerek bu açıklamalar çerçevesindeki değerlendirmelerini sorması üzerine, açıklamayı kendisinin de gördüğünü söyledi.
Avustralya'daki zirvede ABD Başkanı Barack Obama ile Suriye konusunu detaylı ele aldıklarını hatırlatan Davutoğlu, General John Elen'in Ankara ziyareti sırasında da Dışişleri Bakanlığında ilgililerle görüşme yapıldığını ve yarın akşam da Joe Baiden'in de Ankara'ya geleceğini ve bu konuların ele alınacağını söyledi.
"Artık Suriye konusunda kapsamlı strateji geliştirmenin vakti" ifadesini kullanan Davutoğlu, "IŞİD'e ve terör örgütlerine karşı mücadelede konusunda zaten tam bir ittifak var. Bu çerçevede atılacak adımlara da Türkiye destek vereceğini ifade etti. Ancak IŞİD terörü ortadan kalkarken veya buna karşı mücadele edilirken resmin bütününün de görülmesi lazım. IŞİD terörünü ortaya çıkaran şartlar Suriye rejimi tarafından oluşturulmuştur. Suriye rejimi acımasızca havadan sürdürdüğü bombardımanlarla kadın çocuk demeden yaptığı katliamlarla bir halkın ümitlerini, geleceğe bakışını yok etti. Bu güvenlik boşluğunda IŞİD doğdu. Dolayısıyla meseleyi sadece Kobani ve IŞİD olarak ele alındığında kalıcı çözüm bulunması çok zordur. Kobani'ye destek konusunda da Türkiye elinden geleni yaptı. Gerek Özgür Suriye Ordusu'nun Kobani'ye geçişine, gerekse Peşmerge güçlerinin geçişine imkan sağladı" dedi.
"ULUSLARARASI TOPLUM KOBANİ'YE GÖSTERDİĞİ HASSASİYETİ HALEP'E DE GÖSTERMELİ".
DEAŞ'ın (IŞİD) Kobani'den çıkmasının Suriye meselesini çözmeyeceğini dile getiren Davutoğlu, "Çünkü bu yapı devam ettikçe, kendi halkına zulmeden bir anlayış devam ettikçe başka terör örgütleri ortaya çıkar. Bizim bu konudaki tutumumuz açıktır, Suriye sorununa kapsamlı ve bütüncül bir çözüm bulunmalıdır. Kobani'deki saldırılara yüksek sesle karşı çıkanlar, günlerdir Halep'te havadan sürdürülen
bombalarla kadınların ve çocukların öldürülmesine sessiz kalmaktadır. Uluslararası toplum Kobani'ye gösterdiği hassasiyeti Halep'e de göstermeli. Biz Türkiye olarak Halep'ten gelen Araplara, Kürtlere, Türkmenlere de kucak açtık. 200 bin Kobanili Kürt kardeşimiz Türkiye'ye sığındı, onlara da kucak açtık. Şu anda Kobani halkı fiilen Türkiye'dedir, 200 bin Kobanili Türkiye'dedir. Orada gene çarpışan gruplar kaldı. Türkiye, bu fedakarlıkları yaparken Suriye halkına hiçbir zaman etnik ve mezhep gözüyle bakmadı, kim gelirse 'kimliğin nedir' diye sormadı. 'Müslüman mısın, Hristiyan mısın, Arap mısın, Kürt müsün, Türkmen misin, Sünni misin, Nusayri misin, Şii misin' demedi, hepsine kucak açtık. Şimdi ama uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirmesi lazım. Sadece kendi kamuoyularını tatmin etmek için bir şeyler yapıyoruz diye Suriye'nin bir parçasına dönük bir politika takip edilirse dünyada geri kalan
parçadaki acılara sessiz kalınırsa kalıcı çözüm olmaz. Bu çerçevede son dönemde Amerikalılar ve diğer müttefiklerle ve bölge ülkeleriyle yaptığımız görüşmelerde edindiğimiz intiba olumlu yönde intibalardır. Yani Suriye'deki soruna kalıcı bir çözüm bulma yönündeki görüşler yaygınlaşmaktadır. Bu yöndeki çabaları da sürdürmeye kararlıyız" dedi.
DAVUTOĞLU: İSTER IŞİD İSTER PKK OLSUN, TERÖR FAALİYETLERİ KARŞISINDA OMUZ OMUZA VERMELİYİZ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Irak Meclis Başkanı Selim Cuburi ile ortak basın toplantısı düzenledi. Bölgedeki terör faaliyetlerine karşı birlikte hareket edilmesi gerektiğine dikkat çeken Davutoğlu, "İster IŞİD ister PKK ve diğer yapılar olsun bu terör faaliyetleri karşısında hepimizin omuz omuza vermesi lazım" dedi.
"IRAK DİĞER ÜLKELERDE ÖRNEK TEŞKİL ETMEKTEDİR"
Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Irak Meclis Başkanı Selim Cuburi arasında yapılan görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenlendi. Irak'ın yaşadığı sorunlara karşın gerçekleştirdiği parlamento seçimleriyle bölge ülkelerine örnek olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Çok zor şartlarda terör tehdidi baskısı altında güvenlik problemleri altında hem bir parlamento seçimleri gerçekleştirildi. Demokratik seçimler yapıldı ve bu parlamento kendi içinden yeni bir Irak hükümeti ve yeni bir Irak Cumhurbaşkanı ve Başbakanı çıkardı. Irak bu anlamda bölgede demokratik seçimlerini yapıp kendi içinde yönetimini yenileyebilen özelliği ile diğer ülkelerde örnek teşkil etmektedir" şeklinde konuştu.
"TERÖR FAALİYETLERİ KARŞISINDA OMUZ OMUZA VERMELİYİZ"
"Türkiye her zaman Irak'ın yanında olacaktır ve Irak'ın barışı huzuru istikrarını kendi barışı huzuru istikrarı gibi görmektedir." diyen Başbakan Davutoğlu bölgedeki terör gruplarına karşı birlikte hareket edilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Iraklı kardeşlerimiz bölgedeki mezhepçilik ve etnik ayrımcılık fikrine karşı aslında güzel bir dayanışma örneği sergilediler ve Irak'ın geleceği için çok büyük adım attılar. Bölgedeki terör faaliyetlerine karşı Irak ve Suriye ile omuz omuza çalışmakta kararlıyız. Bu terör örgütleri IŞİD ve diğerleri sadece bu ülkelere değil bölgeye de bir tehdit teşkil ederler. İster IŞİD ister PKK ve diğer yapılar olsun bu terör faaliyetleri karşısında hepimizin omuz omuza vermesi lazım."
BİDEN'İN ANKARA ZİYARETİ
John Biden'in Ankara ziyaretini değerlendiren Davutoğlu, "Türkiye ile Amerika arasında eskiden beri yoğun bir istişare vardı bu yürümektedir. Biden'le istişareleri sürdüreceğiz. Bizim bu konudaki tutumuzuz açıktır, uluslaraarası koalisyon konusundaki tutumumuz açıktır" diye konuştu.
"SURİYE'DEKİ SORUN SADECE IŞİD'İN DOĞUŞUYLA BAŞLAMAMIŞTIR"
IŞİD'e karşı her çabaya destek vereceklerini hatırlatan Davutoğlu, Suriye'deki sorunun IŞİD'in yok edilmesiyle bitmeyebileceği konusunda uyarıda bulunurken, "Türkiye Kobani konusunda da dikkat ederseniz peşmerge güçlerinin geçişi Özgür Suriye Ordusu'nun Kobani'ye geçip destek olması konusunda da ciddi bir imkan sağlamıştır. IŞİD benzeri terör örgütlerinin bölgede etkin olmaması için her türlü çabaya destek veririz ancak şunun da unutulmaması lazım Suriye'deki sorun sadece IŞİD'in doğuşuyla başlamamıştır. IŞİD yok edildiğinde de bitmeyebilir çünkü başka örgütler doğabilir" ifadelerini kullandı.
CUBURİ: TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI İSTİŞARELER YAPTIK
İki ülke arasındaki işbirliği konusunda görüşmeler yaptıklarını ifade eden Cuburi, "İki ülke arasındaki bir çok alanda ortak çıkarlarımız mevcuttur ve yapılan görüşmede bir çok alanda nasıl işbirliği yapılacağına dair istişarelerde bulunduk ve özellikle terör örgütlerine karşı ortak mekanizmalar oluşturulması konusunda istişareler yaptık" dedi.
IRAK (DHA)
DHA