BEKİR ÇOŞKUN, HEM MEDYAYA HEM DE GENEL YAYIN MÜDÜRÜ ÖZKÖK'E GAZETECİLİK DERSİ VERDİ
KAYNAK : Haber Vitrini
Babamızın malları...
KÖŞELER babamızın malı mı?..
Bu soruyu soran ve belki de zamanı çoktan gelmiş bir tartışmayı başlatmak isteyen Ertuğrul Özkök haklı.
Bu tartışma yapılmalı.
Özkök'ün medya açısından böylesine önemli, neredeyse yaşamsal bir konuyu deşerken, Demirel'in yakınmalarına ve Beyefendi'nin ‘‘Türk basınında köşe yazarları, Yakup Cemil haline geldiler. Onların üzerine düzenli ordularla gitmek gerekir’’ şeklindeki sözlerine yer vermesi ise doğru yazının yanlış yeri.
Talihsizlik.
Devleti dahi babasının çiftliği gibi gören ‘‘Verdiysem ben verdim’’ diyebilen birisinin bizim köşeleri ‘‘Babalarının malı mı?’’ diye sorgulaması olabilir mi?..
Ne hakla?..
O ‘‘babasının çiftliği’’ gibi görme huyu değil mi ki, bugün Türkiye'yi pis bir bataklığa çevirdi?..
Ülkemiz battı.
*
Ama Ertuğrul Özkök'ün sorusu doğru:
Köşeler babamızın malı mı?..
Bence biraz daha da geniş bakmalıyız:
Bu televizyonlar, bu gazeteler, bu medya babamızın malı mı?..
Yapılan kamuoyu yoklamalarında niçin medya güvenilirlikte en son sıralarda, diplerde yer alıyor?..
Oysa bu medya değil mi, Susurluk'tan başlayıp, belki bine yakın kirli dosyayı toplumun önüne seriveren...
O zaman güvensizlik niçin?..
Pekiii..
Nüfusu yetmiş milyona dayanmış bir ülkede niçin gazetelerden en çok satanı dahi yarım milyonu geçemiyor.
Ya da insanlar niçin evlerinin başköşesindeki en sevdikleri alet televizyonlarından yakınmaya... Nakışlı örtü örterek korudukları o ekranlardan çocuklarını kaçırmaya başladılar?..
Türkiye'nin bu hale gelmesinde medyanın payı yok mu?..
*
Türkiye bir değişimin eşiğinde.
Bunun ön koşulu ise medyanın değişmesi. Ertuğrul Özkök'ün yazısı bunu deşiyor.
Tartışma başlamalı.
Bizler sormalıyız.
Kendi kendimizi sorgulamalıyız.
Elimiz kendi yakamızda olmalı.
Buralar babamızın malı mı?..
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:02