Medya
  • 29.3.2002 23:04

ORTADOĞU'DA İSRAİL'İN HEDEFİ GAZETECİLER

KAYNAK : Haber Vitrini SİNAN YEREBAKAN RAMALLAH - Ortadoğu'da kan gövdeyi götürürken; silah sesleri, dehşet manzaraları, kan ve barut kokusu altında kelle koltukta görev yapan üstelik de İsrail askerlerinin saldırılarına hedef olan gazetecilerde psikolojik bozukluklar görülmeye başladı. Silah seslerinin susmadığı Ramallah'ta İsrail askerlerinin bu seferki hedefi gazeteciler oldu. Dehşet anlarını kare kare görüntüleyerek dünyaya duyuran gazeteciler, İsrail askerleri tarafından bir bir ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Kameralar önünde vurulan Filistin polisinden, İsrail askerlerinin infaz sahnelerine kadar savaşın soğuk yüzünü gözler önüne seren gazetecilerin görev yapması, televizyon binalarına kadar giren İsrail askerleri tarafından engelleniyor. Bölgeden alınan son bilgilere göre, aralarında Star tv muhabiri Mete Çubukçu'nun da bulunduğu bir grup gazeteci, İsrail askerleri tarafından tutuklandı. SAVAŞ MUHABİRLERİNİN PSİKOLOJİSİ BOZULDU Ortadoğu'da ölümün soğuk nefesini enselerinde hissederek çalışan bu gazetecilerde şimdi de psikolojik bozuklukların oluşmasından endişe ediliyor. Yapılan araştırmalarda savaşın en dehşet verici yüzünün şahitliğini yapan ve zor şartlar altında görev icra eden gazetecilerin, önemli psikolojik sorunlar yaşadığı ortaya çıktı. Kanada'da, aralarında fotoğrafçılar, kadın kameramanlar, radyo ve televizyon muhabirleri, hatta teknikerler ve asistanların bulunduğu 140 savaş muhabiriyle gerçekleştirilen ve geçen günlerde Montreal'de yayınlanan bir araştırma, savaş ve kriz bölgelerindeki gazeteciliğin başka bir boyutunu da gözler önüne serdi. Söz konusu her beş kişiden birinde stres belirtileri, gidip gelen dehşet manzaraları ve panik ataklar gözlemlendi. SAVAŞ NEREDE, JİM FARREL ORADA Psikolojik sorunlarla karşılaşan gazetecilerden biri de Kanadalı Jim Farrell. Onu, tankların, atılan son adım anlamına gelebilecek mayınların, kısaca savaşın olduğu her yerde görmek mümkün. Bosna, Irak, Somali ve şimdi de Afganistan. Jim Farrell, 20 yıldır 'Edmonton Journal' gazetesine savaşın kaderiyle ilgili haber geçiyor. Farrell, kendisini en derinden yaralayanın, çocukları kurbanlar arasında görmek olduğunu söylüyor. Yaklaşık 5 yıl önce, Bosna'da askerler bir toplu mezar bulduklarında, orada, yanlarında olduğunu anlatan Farrell, "Her yerde etrafa saçılmış küçük kemikler, küçük plastik çizmeler vardı. O zamanlar, bu görüntüleri unutmaya, beynimden silmeye çalıştım. O an için başardım da. Ama şimdi, beş yıl sonra hala rüyalarımda o korkunç görüntüleri görüyorum" diye konuştu. SİLAH SESLERİ ALTINDA GÖREV YAPAN GAZETECİLER ALKOLİK OLUYOR Toronto Üniversitesi'nden Psikiyatrist Anthony Feinstein, cepheden geri dönen askerlerle savaş muhabirlerinin tecrübelerini karşılaştırdığı ve büyük ilgi uyandıran araştırmasıyla ilgili olarak "Çoğu bu konuda konuşmak istemediler. Çünkü sanırım, psikolojik sorunlarla karşılaştıklarında, yaptıkları işin gerektirdiği yetenek ve özelliklere sahip olmadıklarını itiraf ediyor olmaktan korkuyorlar" açıklamasında bulundu. Savaş muhabirlerinde, travma sonrası stres ataklarına sık sık rastlandığını ifade eden Psikiyatrist Feinstein, Jim Farrell gibi savaş muhabirlerinin, diğer gazetecilere göre daha sık depresyona girmekle kalmadığını, aynı zamanda daha fazla içki içtiğini, daha fazla hap kullandığını, ilişkilerinde daha sık zorluklarla karşılaştığını ve tüm bunların yanında cinsel hayatlarında da sorunlar yaşadığını kaydediyor. Feinstein'ın tespitlerine göre, kadın savaş muhabirleri, kriz bölgelerinde çalışmayan diğer kadın gazetecilere göre ortalama 5 kat daha fazla alkol tüketiyor ve korku atakları yaşıyorlar. Diğer taraftan, Almanya'da kamu yayıncılığı yapan radyo ve televizyon kuruluşlarının genel müdürleri, savaş ve kriz bölgelerinde görev yapan gazetecilerin daha iyi korunabilmesi için tedbirler almaya yöneliyorlar. Oluşturulacak bir çalışma grubunun konuyla ilgili fikirler geliştirmesi ve bunları uluslararası kuruluşlara sunması kararlaştırıldı. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:02

İLGİLİ HABERLER