Gündem
  • 26.8.2005 13:33

BELEDİYELERE GÖRE ARITMA TESİSİ BİR FANTEZİ!

ANKARA - Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ile üyelik müzakerelerinde en zor başlıklar arasında yer alan ve 50 milyar dolarlık bir yatırım isteyen ''çevre'' için yeni atılımlara hazırlanıyor. Müzakere sürecini dikkate alarak bakanlığını yeniden yapılandırdığını belirten Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, ''''Sekiz-on yıl içinde çevre alanında AB üyelik koşullarını yerine getireceğiz'''' dedi. Her şeyi anlattı Bakan Osman Pepe, Avrupa Birliği standartlarında bir çevrede yaşamak için çalışmalarına nasıl yön verdiklerini, kimlerle-nasıl mücadele ettiğini, öncelikli konularını ve Türkiye''nin önümüzdeki aylardan itibaren karşılacağı yenilikleri Radikal''e anlattı: Hükümette AB sınavı: Her Bakanlar Kurulu''nda, her bakan kendi alanında yaptığı çalışmaları dile getiriyor. Hepimiz sıkı bir gözetim altındayız. Bu gözetim AB hassasiyetimizi daha da artırıyor. AB süreci bizi daha hızlı ve etkin çalışmaya, karar almaya yöneltiyor. Hepimiz zor ama umutlu bir yoldayız. Türkiye''nin 50 yıllık kirini pasını iki yılda söküp atmamız zor ama sekiz-on yıl içinde çevre alanında AB üyelik koşullarını yerine getireceğiz. Zihniyet savaşı: Çevreyle ilgili yapılması gereken çalışmalar, belediyeye de, sanayiciye de fantezi gibi geliyor. Ancak bu çalışmaları fantezi âlemi olarak görenlerle mücadelede kararlıyız. Bu zihniyeti değiştirmek, iş yapmaktan daha zor ama çalışmalarımızın heyecanını her kesime hissettireceğiz. Çünkü, çevreye karşı aymazlığın faturasını herkes ödüyor. Siz Zonguldak şehir merkezindeki çöplükleri Kozluk''ta denize dökerseniz, bir fırtına olduğunda bütün çöpleri yeniden önünüzde bulursunuz. Geçmişin aymazlıklarını terk ediyoruz, kimsenin popülizm lüksü yok. Başucu kitabı: Başucu kitabımız, AB ulusal programımız. Programa göre hareket temel prensibimiz. AB ile ilgili çalışmalardan sadece bir müşteşar yardımcım sorumlu. Ben, Macaristan''da çevre müzakerelerine katılan ekiple görüşüyorum. AB ile sürekli temas halindeyiz. Atıklara depo şart: Öncelikli konularımız hava, su ve katı atıklar. 2006 sonunda 81 ilin tamamının katı atık depolarına sahip olmasını hedefliyoruz. Belediye birlikleri, il özel idareleri, Çevre-Orman Bakanlığı ile Bayındırlık Bakanlığı bu konuda dört koldan çalışıyor. Katı atık deposu kurmaktan kaçış yok. Bu konuda hassasiyetimize bir örnek: Karadeniz''e kıyısı olan bütün illerde katı atıklar denize dökülüyor. Hopa''dan başlayın, Bulgaristan sınırına kadar gidin, durum böyle. Atık suya neşter: Problemimiz, kanalizasyon ve sanayi tesislerinin deşarj ettikleri sular. Türkiye''de atık suların yüzde 65''i nehirlere, denizlere ve göllere karışıyor. Bu suların sadece yüzde 35''ini arıtabiliyoruz. Atık su tesislerini kurmak için sadece sanayide 20 milyar dolarlık bir yatırıma ihtiyaç var. Avrupa Birliği fonlarının yetmediği durumda yap-işlet modeli devreye girecek. Arıtma tesisi şart: Belediyeler, su satışından aldıkları bir doların yüzde 50''sini atık su bedeli olarak alır, ancak bu para başka işlerde kullanılır. Bu sistem değişiyor. Yerel yönetimler atık su bedeli olarak almış oldukları parayı başka işlerde kullanamayacak. Bunu çevre kanununda zorunlu kılacağız. Organize sanayi bölgelerindeki bütün sanayi kuruluşları üç yıl içinde atık su arıtma tesisi yapmak zorunda olacak. Nüfusu 100 binden büyük olan iller dört yıl içinde, nüfusu 100 bin-50 bin arasında olan iller de yedi yıl içinde atık su tesislerini yapmak zorunda olacak. Yıl sonunda hazır TV''den kirlilik durumu: 81 ilimizin hava kirliliği durumunu mobil istasyonlarla izleme ağını oluşturuyoruz. Zaten 30 kadar ilimizde bu ağ var. Bu yıl sonunda hedefimiz ülkemizin bütün illerindeki hava kirliliğini her 10 dakikada bir ölçen istasyonlara sahip olmak. Televizyonlarla gerekli protokoller imzalandı. Yeni yayın döneminde herkes, illere göre hava kirliliği durumunu televizyonlardan öğrenebilecek. Kurşunsuz ve kükürtsüz: Taşıtlar, Türkiye''de 2006''dan sonra kurşunsuz ve kükürtsüz yakıt kullanmak zorunda olacak. Bu çalışmalara TÜPRAŞ da katılıyor. Ambalajlı kömür: Kömüre standart geliyor. Türkiye''ye 5 bin 800 kalorinin altında ithal kömür gelemez. Türkiye''nin tamamında bu kış bütün kömürler ambalajla satılacak. Hiçbir yerde kömür, kesinlikle açıkta satılmayacak. Bu, vatandaşın hem cebini, hem sağlığını koruyacak. Torbanın üzerinde kömürün kalori, kül, nem miktarı yazılıyor. İthalatçısı ya da Türkiye distribütörü yazılıyor. Ormanlar turizme açılacak Koruma ve kullanma dengesi: Koruma ve kullanma dengesini gözeterek, orman alanlarını turizme açacağız. Türkiye''nin yüzde 27''si ormanlarla kaplı. Bize yetmez. Bunu yüzde 30''a çıkarmak istiyoruz. Gerekli finansmanları bu alanda sürdürürsek, 10 yıl içinde yüzde 30''a ulaşacağız, mevcut ormanlarımızı da rehabilite edeceğiz. Turizme açılacak ormanlar, şehrin hemen yanında yüzük taşı gibi duran ormanlar olmayacak. Sorgun''a belki bir, belki hiç: Sorgun''a golf sahası yapılıp yapılmayacağını Turizm Bakanı''yla konuştuk. Biz sözümüzün arkasındayız. Tek golf sahası yapılacak, belki o bile yapılmayacak. Konuyu ayrıntılı değerlendiriyoruz. Raporlarımızda kesinlikle 2400 dönümün 1500''ünü kullanmayın diyorlar. Bizim raporumuz bu. Geriye, 1900 dönüm kadar bir yapı kalıyor. Görüşmelerimiz sürüyor. Bunlar bitmeden net bir şey söylemek zor. (radikal) Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 11:16

İLGİLİ HABERLER