ÇAĞLAYAN: 'TÜRKİYE'DE EN BÜYÜK RİSK KRİZİN VARLIĞINDAN ÇOK KRİZ BEKLENTİSİDİR!'
İstanbul Sanayi Odası (İSO) aylık olağan meclis toplantısına konuk olan Çağlayan, geçtiğimiz günlerde İSO Başkanı Tanıl Küçük'ün "Ekonomi rehavet içinde. Bir an önce önlem alınmazsa 2008 kayıp yıl olacak" şeklindeki konuşmasına yanıt verdi. Kendisinin de İSO'nun bir bireyi olduğunu ve her zaman sanayicilerin yanında olacağını vurgulayan Çağlayan, İSO'nun hükümeti zaman zaman eleştirmesini haklı bulduğunu ifade etti. Herkesin boy aynasında kendisiyle hesaplaşması gerektiğine dikkat çeken Çağlayan, "Son 5
yıldaki konuşmalara şöyle bir baktım. Hepsinde 'Bu yıl kayıp yıl olacak, gelecek de sıkıntılı olacak, kriz kapıda' şeklinde kehanetlerde bulunulmuş. 2001'den bu yana krizle yatıp krizle kalkıyorduk. İSO Başkanı da geçtiğimiz günlerde 'gerekli önlemler alınmazsa 2008 kayıp yıl olacak' dedi. Bu kadar krizin çok konuşulduğu bir ortamda kendi ayağımıza sıkıyoruz. Ben pembe tablo çizmeye çalışmıyorum. Her yılın sonunda üretimi, istihdamı, ihracatı, yabancı sermaye girişini artırıyoruz. Bugün Türkiye'de en büyük
risk, krizin varlığından çok kriz beklentisidir. Bu ülkede krizlerden medet uman birçok kesim olmuştur" dedi.
Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye çok daha farklı baktığını dile getiren Çağlayan, finans şirketlerinin küresel dalgalanmaya rağmen yılın ikinci yarısında Türkiye'nin yabancı sermaye çekmeyi sürdüreceği yorumunu yaptığını hatırlattı. Otomotiv sektörü başta olmak üzere birçok yabancı yatırımcının yatırım için sırada olduğunu dile getiren çağlayan, "AK Parti Türkiye'yi gerçekten global oyuncu yaptı. Bütün aktörlerin bu yeni düzene ayak uydurması gerekiyor. Bu başarının altında özel sektör yatıyor. Türkiye
adeta bir doğum sancısı yaşıyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin istihdam sorununa da değinen Çağlayan, arz ve talep arasında bir çatışma olduğunu, bu nedenle işsizliğe ilişkin bir envanter çalışması yapılması gerektiğini söyledi. Çağlayan, meslek liseleri ve düz liseleri mezunları arasında da bir orantısızlık olduğuna dikkat çekerek, "Yeni YÖK Başkanı'na 7 sayfalık bir mektup yazdım. Üniversite mezunları işsiz dolaşıyor. Bugüne kadar işsizlerin üniversitelerin hangi bölümünden mezun olduğu konusunda bir envanter çalışması yapılmadı" dedi. Sosyal Güvenlik
Reformu'nu en kısa zamanda hayata geçireceklerini aktaran Çağlayan, bu reformun Türkiye'nin 20-50 yılını kurtaracağını ifade etti. Sanayicinin hala yüksek maliyet sorunları ile boğuştuğunu bildiğini dile getiren Çağlayan, "Ben sanayicinin tüccarın bakanıyım. Bakanlık görevim gereği sinerji yaratmak için buradayım. Ortak akla ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.
Toplantıda konuşan İSO Meclis Başkanı Hüsamattin Kavi de, İSO olarak ekonomide bardağın nasıl dolduğunu görmek istediklerini söyleyerek, "Kriz lafını yıllardır kullanmıyoruz. Biz krizin ne olduğunu biliyoruz, kriz arayışı içinde değiliz" dedi.
İSO Başkanı Tanıl Küçük ise konuşmasında son 5-6 yılda bazı sektörler hızla büyürken, bazı sektörlerde büyüme hızının yavaşladığını hatta gerilediğini savundu. "Bu durumu doğal bir gelişme olarak kabul edip, kendi akışına mı bırakacağız" diyen Küçük, istihdam açısından büyük önem taşıyan giyim eşyası ve tekstil sektörlerinde bir vizyon ortaya konulması gerektiğini belirtti. Küçük, şunları söyledi:
"2001'den 2007'ye olumsuzluklarda maalesef iyileşme olmadı. YTL'deki değerlenme her geçen gün artarak rekabet gücü açısından taşınamaz noktaya ulaştı. Her küresel dalgalanmada yürek çarpıntısı çekmemek için Türkiye bu soruna mutlaka el atmak ve çözüme kavuşturmak zorundadır."