Sağlık
  • 17.10.2006 12:50

DİYABET OLUP OLMADIĞINIZI BU TESTLE ÖLÇÜN!..

MEZİN TANRISEVEN
Diyabet sık görülen bir hastalıktır. Diyabeti olan kişi sayısı ülkeden ülkeye değişiklik gösterir, ancak, diyabetli olan kişi sayısının genellikle bir ülke nüfusunun % 3-5'i olduğu kabul edilmektedir.

Bilim adamları halen diyabetin ortaya çıkma nedenlerini araştırmaktadır. Eğer ailenizde Tip-1 diyabeti olan bir akrabanız varsa, sizde de Tip-1 diyabet ortaya çıkma olasılığı normalden daha fazladır.

Tip-2 diyabet, yaşı 40'ın üzerinde olan ve kilolu olan kimselerde daha sık ortaya çıkar.

Risk, ailesinde Tip-2 diyabeti olan akrabası bulunan ve hamilelik esnasında diyabet gelişen kadınlarda daha fazladır.

Türkiye'de diyabetli oranı %7,2'dir. Diyabet öncesi hasta oranı ise %6,7'dir.

Toplumdaki 20 yaş üstü kişilerin % 27,6 kadarının şekeri yüksek, fakat maalesef bu kişiler bunun farkında değil. Bu kişiler direkt olarak diyabet riski altındalar ve bunların insülin direnci tedavisi almaları gereklidir.

Türk kadınlarının % 54,8 kadarı şişman ve bu sebeple kalp krizi ve diyabet açısından risk altında.

ABD'de 1990-98 arası diyabet hastası oranında % 33 artış olmuştur.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, dünyada 110 milyon şeker hastası bulunuyor.

Bu rakamın 2010 yılında 240 milyona çıkacağı tahmin ediliyor.

Türkiye'de ise 3 milyondan fazla kişinin şeker hastası olduğu sanılıyor.

Son yıllarda kötü beslenmenin ve şişmanlığın yaygınlaşması nedeniyle Batı ülkelerinde ve Türkiye'de şeker hastalığının yaygınlığında artma olduğunun gözlendiği belirtiliyor.

Türkiye'de diyabetin en yaygın olduğu Gaziantep'i, Kahramanmaraş, Adana ve Şanlıurfa illeri izliyor.

Türkiye'de diyabete yönelik yapılan yıllık harcama, ortalama 2,2 milyar dolar.

Diyabetli kişilerin en az % 50'si hastalıklarının farkında değil. Bazı ülkelerde bu oran % 80'lere ulaşıyor.

Çocuklar büyük tehlike altında

Bilim adamları uyarıyor: Hareketsiz yaşam tarzı ve obezite, diyabetteki en büyük risk faktörlerinin başında geliyor. Son yıllarda çocuklarda da görülme sıklığı dikkat çeken diyabetin önlenmesi ancak, erken teşhis ve tedavi ile mümkün. Bunun yanında diyabetli hastaların diyetle birlikte yaşam tarzlarını da yeniden gözden geçirmelerinin tedavide olumlu etkiler yaptığı biliniyor. Yetişkin hastalığı olarak bilinen diyabette yaş ortalaması giderek düşüyor. Vücutta sinsice depolanan glikozun meydana getirdiği diyabet hastalığı çağın "bela"larından biri olarak şimdi de çocuklar için büyük tehlike oluşturuyor. Diyabet, diğer bilinen adıyla şeker hastalığı, ömür boyu devam eden bir hastalıktır. Eğer diyabetiniz varsa vücudunuz, yediğiniz besinlerdeki enerjiyi gereken şekilde kullanamıyor demektir. Oysa sağlığınız açısından besinlerdeki enerjinin kullanılması önemlidir. Diyabet hastalığı komplikasyonlara neden olabileceği için çok önemli bir hastalıktır.

Şeker hastalığı ve çeşitleri

Diyabet (şeker hastalığı), pankreas adı verilen organ içinde, insülin salgılayan beta hücrelerinin herhangi bir nedenle sayısında ya da işlevlerinde (fonksiyonlarında) azalma sonucu gelişen kan şekeri yüksekliğinin söz konusu olduğu bir hastalıktır.

Bölgelere göre değişmekle birlikte ülkemizde ortalama %7 oranında diyabetli bulunmaktadır. Diyabetin sınıflaması en son kabul edilen şekle göre:

Tip 1 diyabet,

Tip 2 diyabet,

Gebelik (gestasyonel) diyabeti,

Diğer sebeplere bağlı (ilaç kullanımına, hormonal bozukluklara, v.b) olarak belirlenmiştir.

Diyabet neden önemli Diyabet birçok organı etkileyen kronik ilerleyici bir hastalıktır: Büyük damarları bozar. Kalp krizini ve felç riskini 2-4 kat arttırır, hipertansiyon görülme oranı yüzde 60-65 civarındadır. Küçük damarları bozar. Göz damarları: Katarakt, görme zayıflığı, körlük (%60-70). Böbrek damarları: Böbrek yetmezliği-Diyaliz (böbrek kaybı % 4). Sinir kılıfları: Nöropati, his ve hareket kaybı (% 60). Uç damarlar: Ayak yarası, ülser ve kangren.

Kimler risk altında?

Obezler: 5 kilo vererek şeker hastalığı olasılığı %50 azalır. Yine 5 kilo verilmesi şeker hastalığına bağlı ölüm oranında %40 azalma sağlar.

Ailesinde diyabetli olanlar: 1. derece akrabaları diyabet olan kişiler risk altındadır.

4 kg. üstü çocuk doğuran anneler: Gebelikte şeker yükselmesi daha sonraki yıllar açısından risklidir.

Nasıl korunuruz?

Kilo vermeliyiz. Spor yapmalıyız.

(Her yarım kilo artışı diyabet riskini % 4 arttırır.)

Yılda bir kez açlık ve tokluk kan şekeri takibi yaptırmalıyız (25 yaşından sonra).

Kilo fazlamız var ise insülin direnci yönünden testlerimizi yaptırmalıyız.

Sigara içmemeliyiz.

İnsülin direnci nedir

İnsülin, şeker hastalığına karşı kullanılan bir hormondur. İnsülin direnci de hedef dokuların (kas, karaciğer ve yağ dokusu) insüline olan cevabının azalmasıdır.

İNSÜLİN DİRENCİ TESTİ

1. Haftada 5'ten fazla abur cubur diye adlandırılan çerez, cips, pop corn vb. besinleri tüketiyor musunuz?

EVET HAYIR

2. Tansiyonunuz sık sık normalin üstüne çıkıyor mu?

EVET HAYIR

3. Düzenli spor veya egzersize rağmen kilo vermenizde problem oluyor mu?

EVET HAYIR

4. Bel kalınlığınız fazla mı (bel çevresinde yağ birikimi var mı)?

EVET HAYIR

5. Aileniz içinde şeker hastası, kalp hastası, tansiyon yüksekliği ve şişman var mı?

EVET HAYIR

6. Yemek sonrası konsantrasyon güçlüğü dengesizlik ve baş ağrısı oluyor mu?

EVET HAYIR

7. Kolesterol yüksekliği var mı?

EVET HAYIR

8. Ani olarak şeker ve hamur işi yeme ihtiyacınız oluyor mu?

EVET HAYIR

9. Kilo ve boyunuza bakılırsa kendinizde 4 kg ve üstü fazla kilo hissediyor musunuz?

EVET HAYIR

10. Her yemekten sonra yorgunluk ve uyku hali hissediyor musunuz?

EVET HAYIR

11. Haftada 3 defadan fazla pilav, makarna ve patates tarzı besinler tüketiyor musunuz?

EVET HAYIR

12. Açlık kan şekeri yüksek tespit edildi mi?

EVET HAYIR

13. Haftada 2'den az mı egzersiz yaparsınız?

EVET HAYIR

14. Günün her saati kendimizi canlı neşeli enerjik hisseder miyiz?

EVET HAYIR

TEST SONUÇLARI

Yukarıdaki sorulara verilen EVET cevaplarının sayısına göre insülin direnciniz konusunda fikir beyan edebiliriz.

0-2 İnsülin direnci YOK.

3-5 İnsülin direnci olasılığı az ancak dikkatli olunmalı.

6-9 İnsülin direnci var, ciddi takip gerekli, tedavi için vakit kaybetmeyin.

10-14 durum çok ciddi, çok acil bir merkeze başvurunuz.

İğne yerine insülin pompası

Diyabet hastalarında insülin kullanımı gerçekten sıkıntılı ve zor bir tedavi yöntemidir. Bilindiği gibi insüline bağımlı diyabet hastaları günde 4 defa insülin iğnesi yaparak hayatlarını sürdürebilmektedir. Bazen bu kadar sık insülin yapılması bile şeker düzeylerinde ciddi bir düşüklük sağlamamaktadır. İnsülin pompaları özellikle bu tip hatalarda şeker düzeyinin dengelenmesi adına çok ciddi faydalar sağlamaktadır.

Tip-1 diyabetin belirtileri:

Diyabetin bu tipi daha çok genç yaşlarda ve aniden ortaya çıkar.

Çok fazla acıkma.

Fazla miktarda idrar yapma.

Ani kilo kaybı.

Tip-2 diyabetin belirtileri:

Bu diyabetin belirtileri uzun dönemlerde ortaya çıkar.

Enfeksiyona yakalanma.

Ciltteki kesik ya da yaraların zor iyileşmesi.

Sık idrara çıkma.

Açlık ve susuzluk hissinin artması.

Bulanık görme.

Yorgunluk hissi.

DİYABETTE EĞİTİM ŞART

Bilim adamları halen diyabetin ortaya çıkma nedenlerini araştırıyor. Eğer ailenizde Tip diyabeti olan bir akrabanız varsa, sizde de ortaya çıkma olasılığı fazladır. Peki toplumda yaygın görülen kronik hastalıklardan olan diyabetin önemini biliyor muyuz? İç hastalıkları uzmanı Memorial Suadiye Diyabet ve Obezite klinik sorumlusu Uzm. Dr. Soner Dileklen, diyabetle savaşta izlenmesi gereken yollarla ilgili soruları cevapladı.

Diyabet nedir, nasıl oluşur?

Diyabet bir karbonhidrat, yani şeker metabolizma bozukluğudur. Tiplerine baktığımız zaman sebepleri ve oluşum mekanizmaları ayrı ayrı gözlemliyoruz. Tip-1 ve tip-2 olarak iki ana fikri var. Bir de gebelikte oluşan diyabet var. Diyabetin en önemli etkeni kilodur. İkinci etken ise genetik olmasıdır.

Belirtileri nedir?

İlk ortaya çıktığı zaman halsizlik, yorgunluk, sık su içme ve idrara çıkma, ağızda kuruma, ağızda ve idrarda koku yapması, idrarda renk değişikliği, ani kilo verme, bulantı, baş dönmesi, gözlerde kararma önemli belirtileri olarak karşımıza çıkar. Ayrıca vücutta kaşıntı, döküntü gibi şikayetler de sık görülür. Yaralarda iyileşmede bozukluk, sık enfeksiyon kapmak, sık sık gribal enfeksiyona yakalanmak gibi şikayetler diyabetin belirtisi olabilir.

Diyabet ne gibi sonuçlar doğurur?

Türkiye'deki diyabet problemlerinin temelinde dengesiz şeker kontrolü var. Burada iki ana problem var. Bir tanesi akut, yani, şeker komasıdır. İkinci büyük problem ise, organ problemleridir. Şeker hastalığının hangi organı tutuğuna bağlı olarak ortaya çıkan problemlerdir. Mesela gözü tuttuğu zaman görme bozuklukları ortaya çıkarıyor. Körlüğe bile gidebilen sorunlarla karşımıza çıkabiliyor.

İkinci ana problem, böbrek problemi. Türkiye'de böbrek hastalarının çoğu diyabetik hastalardır. Üçüncü problem, damar problemleridir ve kalp krizine bir müddet sonra sebep olabiliyor.

Şeker hastalığı çığ gibi büyüyor

Bir diyabetli nasıl yaşamalı, nelere dikkat etmeli?

Diyabetli hastanın uzun ömürlü ve konforlu bir yaşam sürmesinin tek yolu sağlıklı olmasıdır. Bunun için de üç tane ana kritere dikkat etmesi lazım. Birincisi, yaşam tarzını düzenleyecek. İkincisi, diyetini düzenleyecek ve egzersiz programlarını çok düzenli yapacak. Üçüncüsü de çalışma temposunu yaşam standardına uygun hale getirecek. Yani bu üçü için iyi bir eğitim alacak. Obezite arttıkça şeker hastalığının oluşma ihtimali artıyor. Amerika'da obezite yüzde 60'a varıyor ve şeker hastalığı çığ gibi büyüyor.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 02:22

İLGİLİ HABERLER