"ECEVİT VİZYON ADAMI DEĞİLDİ AMA VİCDAN ADAMIYDI"!..
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, eski başbakanlardan Bülent Ecevit için "bir vizyon adamıydı" diyemeyeceğini ifade ederek, "O, Sayın Özal gibi hiç kimsenin aklına gelmeyeni aklına getirecek, hiç kimsenin görmediğini görüp milletin önüne getirecek bir vizyon adamı değildi. Ama kim ne derse desin, belki de başka bir örneğine rastlanmayacak kadar bir vicdan adamıydı" dedi.ANAVATAN TBMM grup toplantısının başında, vefat eden eski başbakanlardan Bülent Ecevit için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Daha sonra kürsüye gelen Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Türk milletine ve Ecevit’in yakınlarına başsağlığı diledi.
Mumcu, Türkiye’nin önemli bir devlet adamını, siyasetçisini ve evladını kaybettiğini ifade ederek, Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit’in siyasetteki duruşunu yadırgayan ve eleştirenlerin olduğunu belirtti.
EŞ, YOLDAŞ, GÖNÜLDAŞ EFSANESİ
Rahşan Ecevit’in, eşinin en zor zamanlarında yanında kale gibi durduğunu ve demokrasi mücadelesine destek olduğunu belirten Mumcu, şöyle konuştu:
"1970’lerin Karaoğlan’ı, Başbakan Bülent Ecevit, darbeyle siyasetten yasaklandığından sonra yeniden siyasi mücadelesi için yola çıkarken, kendisine CHP’de var olan hazır imkanlar ısrarla teklif ediliyor olmasına rağmen, onlara arkasını dönüp, dimdik tek başına yürürken, yanında sadece Rahşan Hanım vardı.
Bu, dolayısıyla bir eş, yoldaş, gönüldaş efsanesidir. Bunun kıymetini bilmek lazımdır. Hem merhum Ecevit’in hem de Rahşan Ecevit’in önünde saygıyla eğiliyorum. Bu mücadelenin her anında olabilmek çok önemli bir meziyettir. Uzun yıllar bütün yokluklara rağmen verilmiş bu mücadelenin yol arkadaşı olarak kendisine saygı duymak; demokrasi adına, siyasette erdem adına hepimizin boynunun borcudur. Ben bu saygıyı ifade ediyorum."
"HALKIN SİYASETÇİSİ"
Bülent Ecevit’in, "halkın siyasetçisi" olduğunu anlatan Mumcu, şöyle devam etti:
"Ben geçmişte kendisini eleştirdim. Konu müstakil olarak şu ya da bu politikası olsaydı, bugün de eleştirecek şeyler ifade edebilirdim. Ama artık Ecevit, hesap defteri kapanmış ve bundan sonra yaptıklarının, duruşunun, varlığının, varoluşunun toplamı üzerinden değerlendirilecek bir adamdır. Öyleyse bu muhasebeyi, bu milletinin bir ferdi ve milletvekili olarak, kendisiyle beraber mesai yürütmüş bir siyasetçi olarak yapmak aynı zamanda benim de üzerime vazifedir. Ne hissediyorsam paylaşmak istiyorum.
Sayın Ecevit için ’bir vizyon adamıydı’ diyemem. O, Sayın Özal gibi hiç kimsenin aklına gelmeyeni aklına getirecek, hiç kimsenin görmediğini görüp milletin önüne getirecek bir vizyon adamı değildi. Ama kim ne derse desin, belki de başka bir örneğine rastlanmayacak kadar bir vicdan adamıydı. Siyasette, vicdan adamı olmanın belki de vizyon adamı olmaktan çok daha değerli olduğunu, başka iktidar sahiplerinin iktidarda ve siyasetteki duruşlarına ve bu duruşlarının içine düştüğü ahlak bataklığına, daha doğrusu ahlaksızlık bataklığına baktığımızda ne kadar değerli olduğunu anlıyoruz. Ecevit, halkının siyasetçisi, halkının başbakanıydı. Ecevit, kendilerini iktidara getirmek için anlaştığı bir takım çevrelerin adamı değildi. Her zaman ulusunun, ülkesinin çıkarları yanında yer aldı. Tercihlerini bana göre, akıldan çok hisleriyle yapmıştır. Şair kişiliği, siyasetçi kimliğinde yaşamıştır. Belki de vicdan adamı olması bu yüzdendir."
ÇANAK YALAYICILAR
İktidara gelmeyi, makam ve mevki sahibi olmayı; milletinin rızasını ve güvenini kazanmanın dışında, başka mekanizmalarda arayan siyasetçilerin, tarihte yeni olmadığını ifade eden Mumcu, şunları kaydetti:
"Ülkemizde sadrazamların sefaretlerden tayin edildiği, ve sadrazam adaylarının, sefaret kapılarında çanak yaladığı örnekler az değildir. Dün adına sadrazamlık denilen görev yani Başbakanlık için, bugün de milli merkezler, milli odaklar, yani milli irade dışınındaki alanlarda kendisine fırsat arayanlar az değildir. 150 yıl önce sefaret kapılarında sadrazamlık için çanak yalayanların bugün de nesilleri, örnekleri yaşamaktadır. Bu örnekler karşısında, siyaseti halkı için yapan siyasetçi örnekleri, önünde saygıyla eğilecek örneklerdir, kıymeti bilinecek örneklerdir. Ölümünün ardından candan rahmet dilenecek örneklerdir. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun." Mumcu, Ecevit’in cenaze töreninde provokasyonlar yaşanabileceğine işaret ederek, vatandaşları sağduyulu ve ağırbaşlı olmaya davet etti. Mumcu, "Merhum Ecevit’i, şahsiyetine yakışır bir şekilde uğurlayalım" dedi.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 01:35