Gündem
  • 7.11.2006 14:49

KOMİSYONDA YÖK TENSİLCİSİNİN SÖZLERİ AK PARTİLİLERİ KIZDIRDI

Yeni kurulan 15 üniversiteye rektör atanmasında YÖK’e de yetki verilmesini öngören kanun teklifi, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda kabul edildi.
      AK Parti İstanbul Milletvekili Tayyar Altıkulaç’ın başkanlığında toplanan komisyonda, Altıkulaç, teklif sahibi olarak komisyon üyelerine bilgi verdi.
      Anayasa Mahkemesinin iptal kararının ardından yeni bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Altıkulaç, "İptal kararının ardından bir boşluk doğmuştur.
      Şahsen hazırladığım bu kanun teklifi ile bu boşluğun doldurulmasını amaçladım" dedi.
      Teklifi, konunun çözümü doğrultusunda hazırlandığını ifade eden Altıkulaç, "Karşımızda hepimizin uymak zorunda olduğu bir Anayasa Mahkemesi kararı vardır.
      Bize parlamenterler olarak görev düşüyor" diye konuştu.
     
     "BASKI ALTINDAYIZ"
      Komisyonda söz verilen YÖK Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Sayın da mevzuat açısından yeni kurulan üniversitelere kurucu rektör atanmasının zorunlu olmadığını söyledi.
      YÖK’ün öncelikle bu üniversitelerin idari, mali ve akademik sorunlarını çözdüğünü anlatan Sayın, bu kurumlarda kadrolaşma iddialarının gündeme gelmemesi için daha önce bağlı bulundukları üniversitelerin görevlendirildiğini anlattı.
      Yeni kurulan üniversitelerin rektör seçimleriyle ilgili takvim belirlendiğini, 3-4’ünde Aralık ayı başında rektör seçileceğini belirten Sayın, diğer seçimlerin de 4-5 ay içinde tamamlanacağını söyledi.
      "Rahatsız olduğumuz konular var" diyen YÖK Genel Sekreter Yardımcısı Sayın, "Kendine harcayacağı bütçe ve kadro verilmeyen, baskı altında bulunan kişiler olarak huzurlu bir ortam yaratılmasına çalışıyoruz" dedi.
     
     TARTIŞMALAR
      Konuşması sırasında Sayın’ın, "Sağlık Bakanlığı bize baskı yapıyor. Kurumu işlemez hale getiriyor" sözlerine AK Parti milletvekilleri tepki göstererek, bu sözlerle ne demek istendiğinin açıklanmasını istediler.
      CHP’li ve AK Parti’li komisyon üyelerinin tartışmaya başlaması ve birbirlerine laf atmaları üzerine, Komisyon Başkanı Altıkulaç, YÖK Genel Sekreter Yardımcısı Sayın’ı, "Durumu YÖK-Milli Eğitim Bakanlığı çekişmesi içine sokmayın.
      Burası yeri değil" diyerek uyardı ve konuşmasını tamamlaması için söz vermedi.
      AK Parti Erzurum Milletvekili Ömer Özyılmaz, tekrar söz alarak YÖK temsilcisi Sayın’ın konuşmasını eleştirdi.
      Özyılmaz, "YÖK temsilcisinin konuşmasında bir şey ortaya çıktı. Birileri işi almış götürüyor. Biz devre dışı kaldık. Hükümete, meclise rağmen YÖK yeni kurulan üniversitelerden bir kısmına rektör atıyor, diğer rektörleri ise 3-4 ay içinde seçeceğini söylüyor. YÖK’ün burada hukuk dışı bir uygulaması vardır" diye konuştu.
      Görüşmelerin ardından teklifin değiştirilmesi veya geri çekilmesi istemiyle CHP ve ANAVATAN tarafından verilen 3 ayrı önerge kabul edilmezken, teklif, yapılan oylama ile komisyonda benimsendi.
      Milli Eğitim Komisyonunda kabul edilen teklif, yeni kurulan 15 üniversitenin kurucu rektörlerinin iki yıllığına, Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenen 4 profesör arasından, YÖK’ün 15 gün içinde aday sayısını 2’ye indirerek Cumhurbaşkanına sunmasını ve rektörün Cumhurbaşkanı tarafından atanmasını öngörüyor.
     
     "İLLE DE HUKUK DİYORUZ"
      CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı da yeni kurulan 15 üniversiteye rektör adayları seçiminin Milli Eğitim Bakanlığınca yapılacağını, bakanlığın seçeceği 4 adayın YÖK tarafından ikiye indirileceğini hatırlatarak, bu teklifin kendisini üzdüğünü ve yadırgadığını söyledi. Teklifin AKP’nin, "Ben üniversiteleri kendi dükkanım kabul ediyorum. İstediğim rektörleri kadrolaşma için atayacağım" olayına dönüştüğünü öne süren Gazalcı, "Türkiye bir hukuk devleti ise anayasa geçerli ise bu yasa teklifi geri çekilmelidir" dedi.
      CHP olarak teklifin geri çekilmesinde ısrar ettiklerini vurgulayan Gazalcı, "Hükümetin bu inadına karşın ille de hukuk diyoruz" diye konuştu.
      CHP Bursa milletvekili Mustafa Özyurt ise kanun teklifi ile hükümetin "Ben bu 15 yeni üniversiteye rektör nasıl atayayım" düşüncesi içinde olduğunu ileri sürerek şöyle devam etti:
      "Hükümet böyle bir tasarı getirebilir. Ancak, eski bir üniversite öğretim üyesi olan komisyon başkanı Altıkulaç böyle bir teklif getirebiliyor. Anayasa’nın 130. maddesi cumhurbaşkanına seçme ve atama yetkisi vermektedir. Bu nedenle böyle
      bir hakkınız yok. Milli Eğitim Bakanlığı 4 aday belirleyecek, YÖK bunları ikiye düşürerek cumhurbaşkanına sunacak, cumhurbaşkanı bunlardan birini seçecek... Böyle bir şey olmaz." CHP’li Özyurt, teklifin TBMM’den geçmesi halinde bile yine Anayasa Mahkemesinden döneceğini iddia ederek, "Kadrolaşma için bu 15 yeni üniversite elinizin altında olsun istiyorsunuz" dedi. ANAVATAN Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan Balandı da Anayasa Mahkemesinden dönecek bir kanun teklifini burada tartışmanın bir anlamının olmadığını söyledi. Balandı, "Burada mutlaka bir formül bulunmalı. Bu teklif daha demokratik bir hale getirilmeli. Esas olan laik Türkiye Cumhuriyeti’ne layık profesörlerin üniversitelerde görev yapmasıdır" diye konuştu.
     
     "DİKTATÖR DEVLETLERDEKİ GİBİ..."
      AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan ise bir şey yanlış olduğu zaman o yanlıştan dönülebileceğini kaydederek, "İktidarda şu an CHP olsaydı acaba böyle bir tepki verilir miydi?" diye sordu.
      Mevcut YÖK yapısı içinde üniversitelerin özerkliğinden bahsedilemeyeceğini savunan Doğan, şunları söyledi:
      "Bunu bir zamanlar CHP’de dile getirmişti. Üniversitelerin üzerinden siyasi iktidarların gölgesi uzaklaştırılmalıdır. Buna inanıyorum. Ancak, bugünkü YÖK’ün statüsü diktatör devletlerdeki statü gibi. Türkiye kendi içinde bir Baas rejimini yaşayamaz. Uzlaşıp bu YÖK’ten kurtulmalıyız." AK Parti Manisa Milletvekili Mehmet Çerçi de YÖK sisteminin bugün Türkiye’nin çağdaşlaşmasına, ilerlemesine, gelişmesine en büyük engellerden biri olduğunu ileri sürdü.
      AK Parti Erzurum Milletvekili Ömer Özyılmaz ise CHP’li Gazalcı’nın "Üniversiteler hükümetin dükkanı" benzetmesini eleştirerek, "Üniversiteler hiçbir hükümetin dükkanı değildir. Tenkit yapılırken, rencide edici olunmamalıdır" dedi.
     
     "KEDİYE CİĞER VERMEK GİBİ..."
      Türkiye’de üniversitelerin özerkliğinden, ideal bir üniversiteden bahsetmenin mümkün olmadığını öne süren Özyılmaz, "Türkiye’de özürsüz bir demokrasi, özürsüz bir üniversite kavramını önce kendi kafalarımızda oluşturmalıyız" diye konuştu.
      AK Parti Giresun Milletvekili Hasan Aydın ise Anayasa değişikliği yapılarak, dünya ile yarışan üniversitelerin yaratılması gerektiğini söyledi.
      Aydın, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenecek kurucu rektör adayların kabul edilmemesi halinde, TBMM Milli Eğitim Komisyonu olarak kendilerinin aday belirlemesini önerdi.
      AK Parti’li milletvekillerinin konuşmalarında kendisine sataşma olduğu gerekçesiyle yeniden söz olan CHP’li Gazalcı, "yaptığı her 3 işten biri yargıdan dönen Milli Eğitim Bakanlığına güvenin kalmadığını" savundu.
      Teklifi, "Kediye ciğer vermek gibi" diye değerlendiren Gazalcı, düzenlemenin geri çekilmesi talebini tekrarladı.

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 01:35

İLGİLİ HABERLER