MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, zaman zaman Koalisyon ortağı olan Ecevit''in hatırını sormak için telefon ediyor. Bunun dışında ünlü çifti o dönemden pek arayan soran yok. Peki Ecevit''lerin hayatı nasıl geçiyor, Neler yapıyorlar. İşte konuyla ilgili Zaman gazetesinin haberi:
Siyasete ezilmemek için hep şiir yazdım
Eski Başbakan Bülent Ecevit, aktif siyasetten ayrıldıktan sonra günlerini Or-An''daki kütüphane evinde geçiriyor.
Vaktinin büyük bölümünü okuma ve yazmaya ayıran Ecevit, yeni aldığı bilgisayarı öğrenmeye çalışıyor. Yılların politikacısı, şiirle ilişkisini de sürdürüyor. Siyasetle şiiri bir arada nasıl götürdüğünü anlatırken, ''''Yıllarca siyasete ezilmemek için şiir yazdım.'''' diyor. Her şair gibi ilham beklediğini; ama bunu çiçek, böcekten değil yurdunun insanlarından aldığını vurguluyor.
57. Hükümet''in başbakanı Ecevit, siyasete nokta koyuşunun birinci yıldönümünde Zaman''ın Ankara bürosunu ziyaret etti. Hem Türkiye değerlendirmesinde bulundu hem de hayatına dair bilinmeyenleri anlattı. Aktif siyasetten ayrılsa da politik eleştirilerini sürdüren Ecevit, halefi Tayyip Erdoğan''ın ''''Türkiye''nin gücünün farkında olmadığını'''' savunuyor.
Ecevit, dış politikada yanlışlar yapıldığını belirtirken, ‘hükümet dikkate almadığı için’ düşüncelerini Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’le paylaştığını söylüyor. Anayasa kitapçığının fırlatılmasına varan tartışmalar sebebiyle bir dönem sorun yaşadığı Sezer’in, görevini başarıyla yaptığını düşünüyor. Ecevit, dış politikada tavizler verildiği görüşünde. Kurtuluş Savaşı ve Kıbrıs’ta zor şartlara rağmen büyük zaferler kazanıldığını vurguluyor. AK Parti iktidarının çelişkili davrandığını ileri süren eski başbakan, “İç siyasette hataların telafisi kolaydır; ancak dış politikada yapılan yanlışlar kolay kolay düzeltilemez. Hükümet, Kıbrıs ve Kuzey Irak konusunda yanlışlar yaptı. AB ve Amerika’ya tavizler verildi. ABD, İran’a da saldırmayı hedefliyor. Bu, Türkiye için felaket olur.” diyor.
Bülent Ecevit, siyasi hayatında büyük önem verdiği projelerin kendisinden sonra devam ettirilmemesinden şikayetçi. Ordu’nun Mesudiye ilçesinde hayata geçirdiği ilk köykentten, 3 Kasım 2002 seçimlerinde DSP’ye 4 oy çıktığını hatırlatan Ecevit, bu konuda halk kadar yetkilileri de vefasızlıkla suçluyor. Bölgeye yapılan devlet kurumlarının yıkıldığını, sağlık ocağı doktorunun geçtiğimiz günlerde başka bir yere tayin edildiğini belirtiyor. Ecevit’e göre, Türkiye’de yapılması gereken ilk iş, köylünün kalkındırılması.
Bülent Ecevit, gündemin sıcak konularından başörtüsüyle ilgili soruyu cevaplarken bu meselede yanlışlar yapıldığını belirtiyor. Cevap için eşinden önce harekete geçen Rahşan Hanım ise başörtüsü ile türban arasında fark olduğunu, bazı partilerin türbanı ‘siyasi simge'' olarak kullandığını savunuyor. ‘Bizim zamanımızda da başörtülü kız çoktu. Ama hiç böyle şeyler eskiden olmuyordu. Bazı siyasi partiler siyasi simge olarak türbanı kullanınca, birçok kız töhmet altında kaldı. Bunlar için bir şeyler yapmak lazım.’ diyor. Bülent Ecevit ise Refah Partisi''nden milletvekili seçilen; ancak yemin etmesine izin verilmediği için görevine başlayamayan Merve Kavakçı olayını hatırlatıyor. Kamusal alan faktörünün göz önünde bulundurulmasını isteyen eski başbakan, bazı üniversitelerin mezuniyet törenlerine başörtülü velilerin alınmamasını ise yanlış buluyor.
Rahşan Hanım, kıyafet yüzünden vekil olamamış
Ecevit, siyaset hayatında olduğu gibi ev hayatında da en büyük desteği eşi Rahşan Hanım’dan alıyor. Bugüne kadar hep aynı doğrultuda düşündüklerini, bazen tartışsalar da ortak kararlar verdiklerini belirten Rahşan Hanım, “Aslında toplumumuzdaki çiftlerin yüzde 80’den fazlası bizim gibi mutlu ve uyumlu yaşıyor. Ancak herkesin hayatı bizimki kadar bilinmiyor.” tespitinde bulunuyor. Rahşan Hanım’a göre, hem ev hem de parti mutfağını yönetmek kolay ve zevkli. Peki bugüne kadar neden hiç milletvekili olmadı? Rahşan Hanım, bu konuda ‘kılık kıyafet mağduru’ olduğunu anlatıyor: “Milletvekili olunca tayyör giyinmek gerekiyor. Ben ise çok sade giyinmeyi seviyorum. Bu nedenle milletvekili olmayı tercih etmedim.”
‘Futbol maçında ağladım’
Bugüne kadar ‘takım tutmaz’ diye bilinen Bülent Ecevit’in, çocukluk günlerinde futbol meraklısı olduğu ortaya çıktı. Küçük yaşlarda Ankara’daki futbol maçlarına gittiğini, hatta bazen ağladığını itiraf eden Ecevit, dönemin ünlü takımlarından Güneşspor’u desteklemiş. Ancak, futbol profesyonelleşip sektör halini alınca Ecevit de prensip olarak ‘takım tutmama’ kararı almış ve o günden sonra sadece Milli Takım’ı alkışlamış.
Sadece Bahçeli arıyor
Ecevit çifti, 57. Hükümet dönemindeki çalışma arkadaşlarıyla pek görüşmüyor. Sadece MHP lideri Devlet Bahçeli özel günlerde eski başbakanı arayıp halini soruyor. Mesut Yılmaz ise bugüne kadar hiç aramamış. Hüsamettin Özkan ve İsmail Cem de Ecevit’i aramayan isimler arasında.
Osmanlı kitabı yazacak
Bülent Ecevit’in önümüzdeki günlerde gerçekleştirmek istediği ilk proje, Osmanlı İmparatorluğu hakkında bir kitap yazmak. Bu konudaki birikimini artık kağıda dökme zamanının geldiğine inanıyor.
Rahşan, bak bizi anlatıyor
Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Hanım dün Zaman’ın Ankara bürosunu ziyaret etti. Ecevit çiftine, kendi fotoğraflarından oluşan albüm hediye edildi. Genel Yayın Müdürümüz Ekrem Dumanlı ve Ankara Temsilcimiz Mustafa Ünal’la birlikte fotoğrafları inceleyen Ecevit, albümün üzerindeki Love Story (Aşk Hikayesi) ifadesini görünce, eşine “Rahşan, bak bizi anlatıyor.” diye seslendi.
zaman
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:25
