Genelkurmay Askeri Mahkemesi''nde görülen davanın bugünkü duruşmasında Erdil''in emir subayı ve astsubaylarıyla İstanbul Tersanesi Satın Alma Komisyonunun eski üyesi yarbay Ahmet Dursun tanık olarak ifade verdiler.
Erdil''in emir subayı emekli albay Tayfun Aksoy, Erdil''e tahsisli cep telefonunun emir subay yardımcısı Kayatunç tarafından kullanılması ve yüksek fatura gelmesi iddiasıyla ilgili olarak, bu konudan haberi olmadığını söyledi.
Görev yaptığı dönemde Erdil''e ve kendisine tahsis edilen cep telefonlarını kullandığını anlatan Aksoy, dava konusu cep telefonunu kimin kullandığını bilmediğini belirtti.
Emir Subay Yardımcısı Kayatunç''un, ailesi İstanbul''da yaşadığı için hafta sonlarını burada geçirdiğini anlatan Aksoy, Erdil''in kızının işleri için de zaman zaman İstanbul''a gittiğini söyledi.
Aksoy, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı''nın mutfak harcamaları, İstanbul''daki boya ihalesi ve Erdil''in Etiler''deki evleri hakkında bilgisinin olmadığını vurguladı.
Erdil''in emir astsubayı Selami Şenoğlu, görev yaptığı dönemde sadece Deniz Kuvvetleri Komutanlığı makamı ile ilgili konulardan sorumlu olduğunu kaydetti.
Davaya konu edilen cep telefonu hattını genellikle Kayatunç''un kullandığını belirten Şenoğlu, faturalar konusunda da üstlerine gerekli bilgileri verdiğini ifade etti.
Şenoğlu, Kayatunç''un İstanbul''daki görevlendirmeleriyle ilgili olarak, Kayatunç''un bir ayın ortalama 15 gününü İstanbul''da geçirdiğini söyledi.
''''KONUTTA YOĞUN DAVETLİ TRAFİĞİ VARDI''''
Erdil''in emir astsubaylarından Hasan Basri Abidin ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Konutu''nda görev yaptığı dönemdeki gözlemlerine göre, yoğun bir davetli trafiği olduğunu anlattı.
Bazı hafta sonları konutta nöbetçi olduğunu belirten Abidin, şöyle konuştu:
''''Sayın Erdil, herhangi bir programı yoksa alışveriş merkezlerine, sosyal amaçlı olarak Bilkent''teki komplekslere giderdi. Benim de kendisine refakat ettiğim zamanlar oldu. Sayın Erdil, alışverişlerin tutarını kendisi öderdi. Bazen de gıda ile ilgili olarak benden talepleri olurdu. Ben de emrini yerine getirirdim.
Harcamaları, yanımızda bulunan Erdil''in maaşının bir bölümüyle yapardık, fazla gelirse kendisi bize öderdi.''''
AĞLAMAKLI İFADE
Erdil''in İstanbul Tersane Komutanlığı''nın boya alımında bazı komutanları arayarak ihaleye müdahale ettiği iddiası karşısında, dönemin Tersane Komutanlığı Satın Alma Komisyonu üyesi Yarbay Ahmet Dursun tanıklık yaptı.
Dursun, alımlarla ilgili prosedürleri anlattıktan sonra hiçbir komutanın kendisine baskı yapmadığını belirtti.
Bir ara ağlamaklı ses tonuyla konuşan Dursun, ''''Deniz Kuvvetleri''ne komuta etmiş bir kişinin bu durumda olmasına üzüldüm. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı''nın modernize edilmesinden başka amacımız olmamıştır'''' diye konuştu.
Bunun üzerine Duruşma Hakimi Kıdemli Albay Turgay Çağlar, ''''Heyecanlanacak bir şey yok. Bizim görevimiz iddialarla ilgili yargılama yaparak Türk milleti adına karar vermek. Sakin olunuz'''' dedi.
Askeri Başsavcı Kıdemli Albay Saim Öztürk, tanık anlatımlarına karşı bir diyeceğinin olmadığını, olayın yeteri kadar açıklığa kavuştuğunu belirtti.
Öztürk, soruşturma sırasında askeri savcılık tarafından ifadelerine başvurulan Albay Bahri Mısırlı, Erdil''in Etiler''deki evi almasında yardımcı olduğunu söylediği Muhterem Kolay''ın oğlu Selçuk Kolay''ın da aralarında bulunduğu 8 kişinin tanık olarak dinlenmesini istedi.
Şirin Melek Özden''in avukatı Şevki Lülecioğlu, müvekkilinin gıyabi tutukluluk halinin kaldırılmasını talep etti.
Mahkeme Heyeti, duruşmaya verdiği aranın ardından Lülecioğlu''nun talebini, Mahkeme Başkanı Orgeneral İsmail Koçman ve üye Korgeneral Erdoğan Karakuş''un karşı oylarıyla reddetti. Çağlar, Özden''in gıyabi tutukluluk halinin kaldırılmasını gerektirecek koşulların oluşmadığını bildirdi.
Heyet, Askeri Başsavcı Öztürk''ün talebi doğrultusunda 5 kişinin İstanbul''da tanık olarak dinlenmesine, diğer eksikliklerin giderilmesine karar vererek, duruşmayı 6 Nisan 2005 tarihine erteledi.
AKREDİTE OLMAYAN BASIN DA İZLEDİ
Bu arada, duruşmayı Genelkurmay Başkanlığı nezdinde akredite olmayan basın kuruluşlarının temsilcileri de izledi.
Mahkemenin yargılamanın aleni yapılması kararı üzerine, Dünden Bugüne Tercüman, Yeni Şafak ve Vakit gazeteleri ile Kanal 7 televizyonunun muhabirleri de duruşmayı izlediler.
İddianamede, Erdil hakkında 5 ayrı ''''görevi kötüye kullanma'''', bir olaydan dolayı ''''görevi suiistimal'''' ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu''nun 13. maddesinde tanımlanan ''''haksız mal edinme'''' suçlarından 18 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Füsun ve Deniz Erdil, Yalçın Kayatunç ve Şirin Melek Özden hakkında ise Türk Ceza Kanunu''nun (TCK) ''''görevi kötüye kullanma'''' eylemini düzenleyen 240. maddesi uyarınca 1''er yıldan 3''er yıla kadar hapisleri isteniyor.
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:09