Gündem
  • 14.7.2007 17:42

ERDOĞAN: "BİZ BU MİLLETİN EFENDİSİ DEĞİL HİZMETKARIYIZ"

İBRAHİM ÇORBACI-MEHMET KARAKAŞ
SAKARYA - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "22 Temmuz'da Türkiye için eşsiz bir demokrasi şöleni yaşamak istiyoruz" dedi.


Adapazarı Gar Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka seslenen Başbakan Erdoğan, AK Parti hükümetinin icraatlarını anlattı. Çok daha güçlü bir şekilde yeniden tek başına iktidara geleceklerini söyleyen Erdoğan, "Bu tekerlek bu tümsekte kalmayacak. İstikrar süreklilik kazanacak. Her zaman söylediğim gibi büyüklük duygusuna kapılmak yok. Büyüklük bize yakışmaz. Büyüklük, gurur Allah'a aittir. Bize düşen tevazudur, efendilik değil hizmetkarlıktır. Biz bu milletin efendisi değil hizmetkarıyız" diye konuştu.
Millet iradesinin muhakkak sandığa yansıtılması gerektiğini söyleyen Erdoğan, vatandaşları mutlaka oy kullanmaları konusunda uyararak, "Nasıl olsa AK Parti tek başına iktidara gelecek ve rakipsiz şampiyon olacak diye, bir tek vatandaşım bile sandığa gitmekten imtina etmesin. Çünkü 22 Temmuz'da Türkiye için eşsiz bir demokrasi şöleni yaşamak istiyoruz" diye konuştu.
Göreve geldiklerinde Türkiye'nin milli gelirinin 180 milyar dolar olduğunu kaydeden Erdoğan, 79 senede 180 milyar dolar olan milli gelirin, AK Parti'nin 4.5 yıldır iktidarında 400 milyar dolara yükseldiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, "AK Parti gelene kadar bu ülkeyi CHP yönetmedi mi, MHP yönetmedi mi, ANAP yönetmedi mi, DYP yönetmedi mi? DSP'yi zaten söylemiyorum onu mezara gömdünüz. 79 senede 36 milyar dolar ihracat, 4.5 senede bunun üzerin 59 milyar dolar koyduk. Şimdi 95 milyar dolar ihracatımız var.
Peki siz niye bu rakamları yakalayamadınız? Türkiye aynı Türkiye değil miydi? Bunlar Ankara'ya mahkum olmuş hükümetler. 'Siz şu ana kadar kaç ülkeye gittiniz' diye soruyorlar, diyor ki '4 ülkeye gittim. Azerbaycan, Kazakistan, Çin, Bulgaristan'a gittim. Bu başbakan bin 500 günde 150'yi aşkın ülkeye gitmiş. Türkiye'nin imkanlarını israf etmiş' diyor sayın Bahçeli. Sayın Bahçeli'nin devlet yönetme anlayışı bu. Bu ülkeyi yönetenin diğer ülkelerle görüşmesinden daha doğal ne olabilir. Sen onlarla görüşmezsen,
Türkiye'yi nasıl anlatacaksın? AK Parti'nin afişlerini asan şirketin sahibini ve çalışanları beysbol sopasıyla öldüresiye dövüyorlar. Bu demokrasi, siyasi rekabet eğil. Ellerinde ne varsa onu yapıyorlar. Şimdi yaptıkları yeni bir şey, şehit cenazelerinde camilerin avlularını miting meydanına çevirdiler. Onları gömün sandığa" şeklinde konuştu.
AK Parti'ye gönül verenin diğerlerinden farklı olmasını isteyen Erdoğan, "Diğer siyasi partilere ders vereceksiniz. Bunlar, konuşurken bile hainlikten, alçaklık gibi ifadelere varıncaya kadar Başbakan'a, siyasi partinin genel başkanına hakaret edecek kadar siyasi etikten uzak tipler. Ama biz onların düştüğü seviyeye düşmeyeceğiz ve onların diliyle konuşmayacağız. Aldığım eğitim ahlakım buna müsaade etmez. Onun için biz o noktalarda değiliz. Hangi dille konuşacağımızı çok iyi biliriz. Benim halkımın dili,
o dil değil" diye konuştu.
MHP'nin yönetiminde 22 bankanın hortumlandığını kaydeden Erdoğan, Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan'ı da eleştirerek, "Bu bankalar hortumlanarak fona devrildi. Şimdi Bahçeli dürüstlükten bahsediyor. 22 banka fona devrediliyor, tribünden maç seyreder gibi izliyorsun. Bunun maliyeti 40 milyar dolar. Bunlardan bir tanesi de İmar Bankası'ydı. İmarzedelerin maliyete 9 katrilyondu. Bunları biz ödedik, millet ödedi. Şimdi çıkmış, mazotu 1 YTL'ye verecek. Şimdi de Güney Kıbrıs'ta bir sanal şirket kurmuş. Bizim
devlet olarak tanımadığımız bir yerde sanal şirket kurup, Türkiye'yi uluslararası mahkemeye taşıyorsun. 'En az bu mahkemeden 40-50 milyar dolar alırım' diyor. İsteyen mahkeme istediği kararı versin. Türkiye böyle bir parayı ödemez" dedi.

"AK PARTİ SİYASETİ ARINDIRMAK İÇİN GELDİ"
Türkiye'yi dünyanın 17. büyük ekonomisi haline getirdiklerini söyleyen Erdoğan, son 21 çeyrekte Türkiye'nin büyüme hızının da Avrupa'nın 6. büyüyen ülkesi olduğunu belirtti. MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin kendilerini IMF'ci olmakla suçladığını söyleyen Erdoğan, "MF bizimle mi başladı? IMF ile iki stand-by anlaşmasını Bahçeli yaptı. 33 milyar dolar borç aldılar IMF'den. 10 milyar doları ödediler, bize 23.5 milyar dolar borç bıraktılar. Şu anda Türkiye'nin 85 milyon dolar IMF'ye borcu var. Merkez
Bankası'ndan MHP iktidarı döneminde 26 milyar dolar vardı. Şimdi 66 milyar dolar var. Bunlar durup dururken olmadı. Bunlar aşkla, heyecanla oluyor. Bir taraftan da borçlar ödeniyor" şeklinde konuştu.
MHP ile CHP'nin birbirinden farkı olmadığını söyleyen Erdoğan, "Yılın nikahına hazırlanıyorlar. Millet bu nikaha müsaade etmez. O düşük nikah. Ancak, CHPli milletvekili adayı, İstanbul'da CHP eşittir MHP dedi. Bunların birbirinden farkı yok. Türk milleti şunu gördü; hortumlar kesilince, istikrar, güven mümkün. AK Parti siyaseti arındırmak için geldi. Türkiye gördü ki meğer tek başına iktidar, tek başına istikrar demekmiş. Milletin rızasını almaktır siyaset. Baykal, uzlaşmaz bir zattır. Onun kitabında
uzlaşma yoktur. Hiçbir zaman dürüst davranmaz. O da mazotçudur. Bak şimdi ÖTV'leri kaldırıyorum diyor. Geçen Antalya'da biri bana Baykal Enerji Bakanı iken dağıttığı mazot karnesini verdi. İşte bunun mazotçuluğu bu. Benim çiftçime mazot veremiyordu. Eski komünistler gibi. Ekmek, benzin, su karneyle verilirdi. Bu da oradan kalıntıdır. Enerji bakanıyken sayın Baykal, o zaman Ankara'da bakanlar ofislerinde paltoyla otururdu. Kuyruklarda az mı bekledik? O günlerden geldik, şimdi kalkmış nasıl olsa bolluklar
ülkesi Türkiye'yi buldu. Şu anda çiftçi zaten 1 YTL'ye alıyor mazotu. 1946'nın ekmek karnesi var elimde. Üzerinde CHP yazıyor. Ekmeği bile memlekete karneyle dağıttılar. Halep oradaysa arşın burada buyur" şeklinde konuştu.
Baykal'ın kendisini, Atatürk'ün partisine dil uzatmakla suçladığını söyleyen Erdoğan, "CHPyi Atatürk kurmuş olabilir, bizim Atatürk'ün şahsıyla bir işimiz yok. Ama sen, Atatürkçü falan değilsin. Atatürk üzerinden geçinensin. Sen CHP'yi Atatürk'ün kurmasını bırak da, sen ne yaptın ona bak. Muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak için ne yaptın, senin bu ülkede dikili bir ağacın var mı onu söyle. Maliye Bakanlığı yaptın para bulamadın, Dışişleri Bakanlığı yaptın Türkiye'yi temsil edemedin. Kusura
bakma, güvendiğin bazı yerler seni koruyabilir ama sen cevabını bizden alacaksın. Sana 22 Temmuz'da sandıktan öyle bir cevap vereceğiz ki, Rodos'a kadar yüzeceksin" dedi.
Baykal'ın, AK Parti'nin altın dağıttı yönündeki iddialarına da sert tepki gösteren Erdoğan, "AK Parti bu ülkede altın dağıtıyormuş. Bu anlattığının ne akılla, ne ilimle, ne tecrübeyle bir ifadesi yoktur. AK Parti'nin seçmenlere altın dağıttığını ispat edemeyen Baykal namerttir" diye konuştu.
AK Parti'nin, Bahçeli'nin iddia ettiği silahlı kuvvetlerle herhangi bir kavgasının olmadığını da söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bahçeli, AK Parti'nin silahlı kuvvetlerle kavgalı olduğunu söylüyor. Bizim silahlı kuvvetlerle kavgamız yok. Bu tür yollarla oy alacağını sanma. Bizim için ordumuzun yeri değerli ve kutsaldır. Bunu senden çok daha iyi biliriz. Bahçeli, AK Parti'yi bu kurumlarla kavga içine sokmaya çalışarak, oy kaparım diye düşünüyor. Bunların parlamentoya girmesi demek, kavga demek, siyasetin uzlaşı alanı olmaktan çıkması demektir. Baykal'la uzlaşmanın ne demek olduğunu yine tartışacağız. Baykal'a da tavsiye ediyorum,
aç lugatı uzlaşı için ne diyor. Baykal'ın dediği mi olur diyor, belli bir fikir düzeninde anlaşma mı diyor? Millet sana ne kadar temsil gücü veriyorsa o kadar konuşursun, daha fazla değil. Bunu siz değil, demokrasi konuşuyor. Her şey bu kadar güzel giderken, bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadık. Son günlerde Baykal ve Bahçeli, 'İsteseydin uzlaşırdık' diyorlar. Ben adayım demediğim halde bana yapmadık hakaret bırakmadılar. Anayasayı değiştirmedik. Rahmetli Özal 264 oy aldı, cumhurbaşkanı oldu. Demirel 244 oy
aldı cumhurbaşkanı oldu. Sezer 330 aldı cumhurbaşkanı oldu. Abdullah Gül ise 357 oy aldı. Peki bu iş niye olmadı? Anayasa Mahkemesi böyle karar verdi. Üstünde bir merci yok. Yapılacak ne var: Millet. Cumhur'un değerlerine inanmayandan cumhuriyetçi olur mu, halka saygısı olmayandan halkçı olur mu, millete saygısı olmayandan milliyetçi olur mu? Milletvekilinin yeri parlamentodur, yasa çıkarır. Beyler siz o gün neredeydiniz, niye gelmediniz, kapıları niye tuttunuz? İçeriye CHP'li milletvekili sokmadılar.
Şimdi DP, O da demokratız diye konuşuyor. Menderes'in partisiyim diye de lafı uzatma. Uzaktan yakından alakan yok. Menderes'in verdiği mücadelenin içinde yer alamazsın. Menderes'in kemiklerini sızlatıyorsunuz. Birisi de Özal'ın kemiklerini sızlattı, şimdi tatilde. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Partiler milletvekillerini meclise göndermediler. Bunun neresi demokrasi? Milli iradeden yana ol, tekilci iradeden yana olma. Baykal çıkmış bize demokrasi anlatıyor. Biz senin ne kadar demokrat olduğunu
gördük. Bunlar şunu yaptık diyemiyorlar, işleri güçleri bize iftira atmak. Yolsuzluk diyorlar ama açıklayamıyorlar. Devletin tesislerini sattık, satacağız da. Zarar eden tesisi niye tutayım. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde devlet tüccarlık, ticaret yapmaz. Devlet ufuk verir, düzenler, denetler. Vergi rekortmenleri listelerinin ilk sıralarında devletin kurumları yer alıyor. Şimdi bunlar devlete vergi veriyor. Özel sektörden aldığım bu parayı başka bir yatırımda kullansam, daha isabetli olmaz mı? Şu anda biz
bunu yapıyoruz. Ve işte Seka, 658 milyon dolar zarardaydı. Belediyeye verdik. Her şehirde böyle güzelliklere ihtiyaç var. Siz kimi isterseniz o cumhurbaşkanı olur, siz kimi isterseniz o başbakan olur. Kimi isterseniz onlar milletvekili olur. Menderes ne demişti. Yeter söz milletindir demişti. Şimdi ben de diyorum ki yeter karar milletindir. Türkiye'yi bu gerici, çağ dışı, demokrasiyi içine sindirememiş anlayışlardan kurtaracağız. Türkiye bunu hak etmiyor. Ama meydanlarda boylarının ölçüsünü alıyorlar. Halk
bizden oy istemeyin diyor. Sizin meşruiyet kaynağınız madem toplum değil, millet değil, cumhur değil, halk değil, öyleyse bize gelmeyin, siz gidin o karanlık odalardan oy alın diyor. 22 Temmuz'da da boylarının ölçüsünü alacaklar."

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 17:25

İLGİLİ HABERLER