Gündem
  • 17.11.2022 20:14

Erdoğan : Macron sen bana sataşıyorsun, hanımlarımız anlaşıyor ama biz seninle anlaşamıyoruz

 Başkan Recep Tayyip Erdoğan G20 zirvesine katıldığı Endonezya'dan dönüşte uçakta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Gündeme, dış politika ve atılacak adımlara ilişkin çok önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan Biden, Macron ve Meloni ile görüşmesine dair bilgiler verirken Taksim İstiklal'de gerçekleştirilen hain terör saldırısının takibi ve muhalefetin duruşuna dair de çok kritik sözler kullandı.

VERİMLİ GEÇEN BİR G20 ZİRVESİ OLDU

G20 Bali Zirvesi'ndeki programımızı hamdolsun başarıyla tamamladık. Samimi misafirperverlikleri için Endonezya makamlarına tekrar teşekkür ediyorum. Zirve öncesinde Cumhurbaşkanı JokoWidodo'yla bakanlarımızın katılımıyla bir görüşme gerçekleştirdik. Kendisiyle ikili ilişkilerimizi tüm yönleriyle kapsamlı bir şekilde ele aldık. Ülkelerimiz arasında kurduğumuz Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi, ilişkilerimiz açısından tarihi bir adımdır. Konseyimizin ilk toplantısını da kısa sürede gerçekleştirerek, yakaladığımız ivmeyi devam ettirmek istiyoruz. Ortak hedefimiz olan 10 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmak için gayretlerimizi artırma kararı aldık. Savunma, teknoloji, inovasyon, çevre, ormancılık ve kalkınma iş birliği alanlarında imzaladığımız 5 anlaşmanın bu süreci kolaylaştıracağına inanıyorum. Özellikle savunma sanayii alanında iki ülke arasında ciddi bir iş birliği potansiyeli olduğunu görüyoruz.

7 YIL ÖNCEKİ TESPİTLERİMİZ BUGÜN HAKLILIĞINI İSPATLADI

G20 Bali Zirvesi'nin temasını "Birlikte Toparlanma -Daha Güçlü Toparlanma" oluşturdu. Gıda ve enerji güvenliği de zirvenin temel başlıkları olarak ön plana çıktı. Gıda güvenliği meselesi 2015 yılında deruhte ettiğimiz G20 Dönem Başkanlığımızın ana gündem maddelerinden biriydi. G20 tarihindeki ilk enerji bakanları toplantısı da yine bizim dönem başkanlığımızda icra edildi. Antalya Zirvesi'nden bugüne yaşananlar, ülkemizin 7 yıl önce gündeme taşıdığı konuların isabetini de böylece göstermiş oldu. İştirak ettiğimiz oturumlarda enerji ve sağlık başlıklarında Türkiye olarak attığımız adımların takdir topladığını da gördük. Aynı şekilde Rusya-Ukrayna arasındaki esir takası ve tahıl koridoru girişimimizin dünya liderleri tarafından memnuniyetle karşılandığına da şahit olduk.

BİLDİRGEYE TÜRKİYE İMZASI

20 Bali Bildirgesine de ülkemizin önemli katkıları oldu. Rusya-Ukrayna krizine yönelik her tarafla konuşabilme yeteneğiyle ara bulucu bir rol oynayan ülkemiz ortak bir bildirgenin çıkarılmasında aktif bir tutum sergiledi. Ülkemiz öncülüğünde hayata geçirilen Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi, Türkiye ve İstanbul Anlaşmasına da referans verilerek tüm G20 ülkelerince memnuniyetle karşılandı. Mülteciler konusunda iş birliği içerisinde olunması gerekliliği de G20 Bildirgesinde bağımsız bir paragraf olarak yer alabildi.

Zirve marjında ayrıca mevkidaşlarımla ikili görüşmeler de gerçekleştirdim. Bu temaslarımızda savunmadan enerjiye, terörle mücadeleden yatırım, ticaret ve turizme kadar gündemimizde yer alan konuları istişare ettik. Ziyaretimizin ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.

RUSYA VE ABD NÜKLEER SİLAHA MÜRACAAT EDECEK Mİ?

Şu kadarını söyleyeyim; Rusya'nın ve Amerika'nın burada nükleer silaha müracaat edip etmeyeceği konusunda İstihbarat Başkanımdan aldığım bilgi, şu an itibarıyla her iki tarafın da nükleer silahla ilgili herhangi bir teşebbüsünün olmayacağı istikametinde. Biz de tabii yakın markajda tutalım, sık sık bir araya gelmelerini sağlayalım istiyoruz. Allah göstermesin;bu yeni bir dünya savaşına yol açar. Buna da fırsat vermeyelim.

BIDEN F-16 İLE İLGİLİ NELER SÖYLEDİ?

Tabii önce görüşmemizi bir yapalım. Görüşmemizi yaptıktan sonra da Sayın Putin'in bize söylediği en önemli başlık, bu tahılı ücretsiz olarak Afrika ülkelerine, Mali, Cibuti, Sudan, Somali gibi ülkelere göndermekti. 'Burada aynı şekilde bu işin ücretsiz gönderilmesine biz de katkıda bulunuruz' dedik. 'Fakir fukara, garip gureba Afrika halkı aç, açık; onları böyle bir konumda bırakmayalım' dedik. Böyle bir mutabakatımız zaten oldu.

İnşallah bu buğdayın gelip bizde una çevrilmesi ve bu şekilde gönderilmesi onları da ciddi manada rahatlatacaktır. Biden tabii bu konularla ilgili önce bize teşekkürünü ifade etti. 'Bu tahıl koridorunda üstlendiğiniz rol sebebiyle teşekkür ederim' dedi. Bunun dışında F-16'larla ilgili konuda 'işin tamamen elinde olduğunu, bunun hassasiyeti içerisinde olduğunu' söyledi. Bu konudaki ilişkilerimizi devam ettireceğiz. Burada Dışişleri Bakanlarımızın, Savunma Bakanlarımızın da bu süreci yakından takip etmeleri suretiyle, temennim odur ki inşallah kısa zamanda F-16 meselesini de bu vesileyle çözmüş oluruz.

MACRON'A DEDİM Kİ BANA SATAŞIYORSUN…

Her konuyu, her yerde gündeme getirmek o konunun ciddiyetini ortadan kaldırır. Ben ona sadece dedim ki 'Emmanuel, bazı yerlerde bana sataşıyorsun, daha önce de konuştuk. Sen dedin ki 'hanımlar gayet iyi anlaşıyor ama biz anlaşamıyoruz.' 'Yok, yok anlaşıyoruz, bugün burada gayet görüşmelerimiz oldu' dedi. 'Bundan sonra da bu böyle devam etsin. Herhangi bir sıkıntıya fırsat vermeyelim' dedim.

Bu konularla ilgili olarak da yine aynı durumu koruduk. Ancak biliyorsunuz bizim Fransa ile en önemli konulardan bir tanesi SAMP-T meselesi. Bu konuyla ilgili İtalya Başbakanı ile yaptığımız görüşmede dedi ki 'Teknik bazı sorunlar kaldı, bunları da çözmek suretiyle üçlü olarak Fransa, İtalya, Türkiye SAMP-T meselesini de kısa zamanda çözelim.' İtalya Başbakanı ile ilk görüşmemizdi ama çok ciddi, kararlı bir görüşme yaptık.

LİBYA VE GÖÇ KONUSUNDA İYİ Bİ GÖRÜŞMEMİZ OLDU

Özellikle de savunma sanayiine yönelik yaptığımız görüşme iyi oldu. Bunun yanında enerji ile ilgili yaptığımız görüşme iyi oldu. Libya konusunda iyi bir görüşme yaptık. Göçle ilgili iyi bir görüşmemiz oldu. 'Bu konularla ilgili kısa zamanda sizleri Türkiye'ye bekliyoruz.Türkiye'de bu konuları ilgili arkadaşlarımızla beraber de ele alarak sürdürelim' dedik. O da not etti.

ENERJİDE TÜRKİYE İYİ KONUMDA

Enerji konusunda Türkiye olarak şu an itibarıyla iyi bir konumdayız diyebilirim. Birilerine muhtaç değiliz. Hele hele Akkuyu olayı şurada 2-3 sene içinde bittiği anda, oradan da çok ciddi bir kapasiteyi elde etmiş olacağız. Ardından ben yine Sayın Putin'le Sinop'u da görüşmüştüm. Orada da inşallah dört türbin inşa edeceğiz ve Akkuyu kadar -belki daha fazla- oradan da elde edeceğiz. Bunları da elde ettiğimiz andan itibaren Türkiye'nin zaten enerjiyle ilgili bir sorunu kalmayacak. Çok daha iyi bir konuma geleceğiz. Ve biz, enerji ihracına da rahatlıkla başlayabiliriz. Bu arada bize 'biz sizi enerji noktasında da destekleyebiliriz' diyen ülkeler de var. Bu konuda onlarla da bu ilişkilerimizi devam ettireceğiz. İnşallah gerekirse oralardan da kendimiz için olmaktan öte alıp ihracını yapma, yani swap diyebileceğimiz bir süreci de başlatma şansımız ayrıca var. İsim vermeyim, onu gidip görüşüp, karara bağladıktan sonra açıklarız.

İTALYA İLE YENİ ADIMLAR ATACAĞIZ

Gerçekten Berlusconi'yle ve aynı zamanda Berlusconi'nin mesai arkadaşlarıyla seçim kampanyasında ciddi bir dayanışması oldu. Sözünü esirgemeyen bir hanımefendi. Türkiye ile olan münasebetlerini dört başlıkta öne çıkarmayı özellikle ifade etti. Bu başlıklardan biri 'enerji konusunda dayanışmayı artırabiliriz.' Biliyorsunuz ENI onların en önemli enerji şirketi. Göç konusu onların da bizim gibi sıkıntıda olduğu bir konu. Bunun dışında 'savunma sanayine yönelik ilişkileri bundan sonradaha da artırabiliriz' dediler. Bunun üzerinde durabiliriz özellikle. Savunma sanayii ile ilgili tabii SAMP-T konusu önem arz ediyor. İtalya ile Avrupa Birliği'nde gelecek destek de önem arz eden konuların içerisinde. 'İtalya'da biz şu anda iyi geldik, sayısal olarak iyi bir konumdayız' dedi. Bu noktada da Avrupa'da dayanışma içerisinde olacağımız bir ülke. Uzun zamandır İtalya ile münasebetlerde bir zayıflama vardı. Bunu yeniden bir canlandırma konumuna gelebiliriz. Bu konuda mutabakatımızı orada karşılıklı olarak yineledik ve İtalya ile adımlarımızı da bu şekilde inşallah atacağız.

ESAD İLE GÖRÜŞME OLACAK MI?
HAZİRAN'DAN SONRA SİL BAŞTAN YAPABİLİRİZ

Siyasette ebedi olarak dargınlık, kırgınlık, küslük olmaz. Vakti, zamanı geldiği anda oturur, değerlendirir, ona göre de bir yenilemeyi yapabilirsiniz. Şu anda Türkiye olarak bu konularda sıkıntılı olduğumuz ülkelerle ilişkileri yeniden ele alabiliriz. Hele hele Haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz. Ve buna göre de yolumuza inşallah o şekilde devam edebiliriz.

Güncellenme Tarihi : 17.11.2022 20:50

İLGİLİ HABERLER