Gündem
  • 28.1.2003 12:39

ERDOĞAN YOL ARKADAŞLARINI UYARDI!

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, tarihi, kültürel ve ekonomik nedenlerle bu coğrafyanın merkez ülkesi olduğunu belirterek, ''geçmişte layıkıyla temsil edilmediği ve yeterince çaba harcanmadığı için Türkiye yıllarını kaybetmiştir'' dedi. Erdoğan, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, haftalık grup toplantılarının her birinin neredeyse uluslararası bir zirve dönüşüne veya başlangıcına denk geldiğini, Türkiye'nin AK Parti ile birlikte üzerindeki ataleti attığını ve hızla her alanda dinamizm kazandığını söyledi. Dünyanın her ülkesi ve bölgesiyle barış, istikrar, işbirliği ve diyalog için görüşmeler yaptıklarını anlatan Erdoğan, bu görüşmelere imkanlar ölçüsünde bütün toplumsal kesimleri dahil etmeye çalıştıklarını kaydetti. Davos zirvesinde de daha önceki temaslarında olduğu gibi Türkiye'nin tezlerini, ulaşabildikleri herkese anlattıklarını ifade eden Erdoğan, en üst düzeyde birebir kurduğu temasların her birinin Türkiye'nin dünyadaki önemini ortaya koyduğunu belirtti. Erdoğan, Türkiye'nin, tarihi, kültürel ve ekonomik nedenlerle içinde bulunduğu coğrafyanın merkez ülkesi olduğunu kaydederek, şunları söyledi: ''Geçmişte layıkıyla temsil edilmediği ve yeterince çaba harcanmadığı için Türkiye yıllarını kaybetmiştir. Geçen zamanda nelerin kaybedildiğini yurtdışına çıktığımızda çok açıkca görüyoruz. Türkiye, dünyaya zaaflarıyla, hukuki çelişkileriyle değil de imkanları ve potansiyeliyle tanıtılabilseydi bugün herşey daha farklı olurdu şüphesiz. Ne yazık ki, Türkiye dış politika dinamiklerini hakkıyla kullanamadığı için bugüne kadar temsil ettiği güç ve potansiyeli dünyaya yansıtamamıştır. Dünya devletlerinin temsilcileriyle konuşurken hem ülkemizin gücünü, büyüklüğünü ve önemini hissediyorsunuz hem de kaybedilen zamana hayıflanıyorusunuz. Şimdi Türkiye, merkezi önemine layık bir politika ile hem iç dinamiklerini güçlendirmeye hem de dışarda etkinliğini artırmaya çalışıyor. Bunu her ziyaretimizde yoğun olarak hissediyoruz. Ülkemiz adına bundan sadece onur duyuyoruz.'' İçinde bulundukları şartların bünyesinde hem zorlukları taşıdığını hem de yeni imkanlar barındırdığını anlatan Erdoğan, karar mekanizmalarını doğru ve seri olarak çalıştırarak Türkiye'ye layık olduğu güce kavuşturacaklarını söyledi. Erdoğan, bunu başardıkları zamanda da Türkiye gibi bir ülkeyi layık olduğu güce kavuşturmanın şerefini duyacaklarını ifade etti. Erdoğan, herkesin gücü, imkanları oranında katkıda bulunmasını isteyerek, kendi dönemlerinde hem birey hem toplum hem de devletin güç ve itibar kazanmasını istediklerini kaydetti. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bizim dönemizde toplumsal doku yara almasın. Bizim yönetimimizde devletle toplum arasındaki makas açılmasın, aksine kapansın. İşin başında olduğumuzu hep söylüyorum. Yol arkadaşlarımızdan hiçbiri iktidar olmanın rehavetine kapılmasın. Türkiye'yi sahile kavuşturmak zorundayız. Bunun için çok çalışmak, doğru kararlar vermek zorundayız. Bütün gayretimiz Türkiye'nin itibarını yükseltmek için olsun. Görevi gereği herkesin öncelikleri ve sorumlulukları vardır. Ve bu sorumluluklar farklıdır. Hepimizin çabaları ortak bir havuzda toplanmazsa bireysel başarılarımızın önemi kalmayacaktır. Bütün çabalarımızın toplamı bu ülkeyi büyütmek, bu toplumu güçlendirme iradesine hizmet etmezse Bakan ya da milletvekili olarak tek tek başarılarımızın kıymeti olmayacaktır. Oturduğunuz koltuklarda, doldurduğunuz makamlarda sizden önce de çok sayıda insan oturdu. O makamlar sadece oturma makamları olursa gökkubbe altında hiçbirimiz hoş bir seda bırakamayız.'' ''Hamdolsun, her geçen gün daha çok itibar kazanıyoruz'' diyen Erdoğan, toplumun kendilerine verdiği desteğin her geçen gün arttığını söyledi. Kendilerine gösterilen teveccüh ve itibarı, milletin omuzlarına yüklediği bir emanet bilinciyle taşıyacaklarını anlatan Erdoğan, ''Bizler bu ülkenin bütün renklerini, tüm kokularını taşıyoruz. Taşımaya devam edeceğiz. Hatta yeryüzünün bütün renk ve kokularına da ulaşmak istiyoruz'' diye konuştu. Kendilerini anlama güçlüğü çekenlerin, kendileriyle aynı heyecanı duymayacaklarını ifade eden Erdoğan, heyecanlarından birşey yitirmeden yollarına devam edeceklerini belirtti. Her adımlarını topluma doğru atacaklarını kaydeden Erdoğan, önceliklerinin bireyin, toplumun ve devletin itibarının artırılması olduğunu söyledi. Devlet Bakanı Beşir Atalay'ın yoksullara doğru attığı adımlar ile Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın attığı adımların birbirini tamamlayan nitelikte olacağını belirten Erdoğan, her adım ve kararda bireyi, toplumu ve devleti birlikte düşünmek zorunda olduklarını ifade etti. Devlet Bakanı Atalay'ın yönetimi ve DİE'nin çabalarıyla topluma doğru büyük bir adım atıldığını, bu kapsamda Türkiye'nin yoksulluk envanterinin çıkarıldığını bildiren Erdoğan, devletten hiçbir talepte bulunmayan ülkenin en ücra köşesindeki insanların ilk kez devlet eliyle tespit edilmesinin önemine işaret etti. Bu kesimlerin sadece tespit edilmekle kalmayacağını ve gün gelecek devletin şefkat elinin onlara uzanacağını anlatan Erdoğan, böylece Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Fonunu'nun devlet ile toplum arasında acil servis işlevi görevi gördüğünü söyledi. Erdoğan, ''Biz ülkemizi adalet ve kalkınma hedefine koşarken, peş peşe ışık yakarken ve yolları genişletirken yorulmayacağız. Çok iyi biliyorum ki, bizi yorma çabasına girelerin ve anlamsız sorularla kaygı oluşturmak isteyenlerin kendileri yorulacaklardır. Bütünlükçü bir bakış açısıyla doğru bildiğimiz yolda yürüyoruz. Herkesin önünü açmaya azami özen gösteriyoruz''' diye konuştu. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:14

İLGİLİ HABERLER