Gündem
  • 4.12.2015 13:53

Hükümetten son Rusya açıklaması

BİLİM Sanayi ve Teknoloji Başkanı Fikri Işık krizin yönetilmesinin önemli olduğunu, ancak Rusya'nın krizde gerilimi azaltmamaya yönelik bir tavrı olduğunu belirterek, "İlişkilerimizin bir anda normale dönmesini beklemiyoruz. Ama her geçen gün bu krizin soğumasını, belli bir süre sonra da ilişkilerin normalleşmesini bekliyoruz. Buna yönelikte çalışmalarımızı yapıyoruz" dedi.

Bakan Fikri Işık, Ak Parti Kocaeli İl Başkanlığı'nda koordinasyon toplantısına katıldı. Bakan Işık toplantı sonrası gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Türkiye ve Rusya arasında yaşanan krizin sorulması üzerine Işık, "Hiç olmasaydı keşke bu kriz. Bu krizin sonuçta yönetilmesi önemli. Rusya'nın özellikle krizde gerilimi azaltmamaya yönelik bir tavrı var ama her geçen gün bu krizin soğuması gerekiyor. Biz bu krizin bir an önce aşılmasını ve soğumasını arzu ediyoruz. Dünkü Dışışleri Bakanlığı temasını bu konuda önemsiyoruz. Hem Türkiye'nin ekonomisine, hem Rusya ekonomisini olumsuz bir etki yapmaması için biz elimizden gelen gayreti gösteriyoruz hükumet olarak. Aynı anlayışı Rusya'dan bekliyoruz. İnşallah karşılıklı diyalog kanallarının açık olması bu görüşmelerin artarak sürmesi bu krizin yavaş yavaş soğumasını, bir anda da bıçak gibi soğumasını beklemiyoruz. İlişkilerimizin bir anda normale dönmesini de beklemiyoruz. Ama her geçen gün bu krizin soğumasını, belli bir süre sonra da ilişkilerin normalleşmesini bekliyoruz. Buna yönelikte çalışmalarımızı yapıyoruz" diye konuştu.

RUSYA SANAYİ ÜRÜNLERİNE YÖNELİK BİR KISITLAMAYA GİTMEDİ

Şu ana kadar sanayi ürünlerine yönelik kısıtlamaya gidilmediğini söyleyen Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin ihracatının yüzde 93'ü sanayi ürünü ihracatı. Dolayısıyla Rusya ile ticaretimizin azalmasının sanayiye az da olsa olumsuz etkisinin olacağını söylemek kehanet olmaz. Çünkü ihracatımızın önemli bir kısmının sanayi ürünü olması böyle bir sonucu doğurur. Fakat daha çok Rusya şu anda tahıl ürünlerinin bir kısmına ambargo koyma ve sınır koyma gayretinde. Şu ana kadar sanayi ürünlerine yönelik bir kısıtlamaya Rusya gitmedi. Dileriz bundan sonra da gitmez"

ENERJİ BAKANLIĞI EN KÖTÜ SENARYOYA HAZIR OLMAK İÇİN ÇALIŞMA YAPIYOR

Işık, yaşanan krizin Türkiye'nin enerji güvenliği daha ciddi oranda garantiye alması gerektiğini gösterdiğini belirterek, "Türkiye her ihtimale karşı hazırlıklı olmanın gayreti içerisinde. Şu anda Enerji Bakanlığımız en kötümser senaryoya bile hazır olmak için çalışmalarını yürütüyor. Arzumuz dileğimiz Rusya'nın kendi verdiği taahhütlere, kontrata sadık kalması ve doğalgaz sevkiyatında bir problem yaşanmaması. Bu kriz bize orta ve uzun vadede Türkiye'nin mutlaka alternatif kaynakları devreye sokarak enerji güvenliğini daha da ciddi oranda garantiye alması gerektiğini gösterdi. Buna yönelikte son günlerde Cumhurbaşkanımızın Katar'da yaptığı anlaşma Azerbaycan'da yaptığı anlaşma Kuzey Irak'ın doğalgazının sistemimize entegre olmasına yönelik çalışmalar enerji alt güvenliğimizin teminat altına alınması için son derece önemli anlaşmalar ve çalışmalar olarak görüyoruz" diye konuştu.

RUSYA KENDİ AYAĞINA KURŞUN SIKMIŞ OLDU

Rusya'nın kampanyasını ülkenin iç politikasına yönelik adımlar olarak değerlendirdiklerini söyleyen Işık, şu açıklamada bulundu:

"Uluslararası camiada bunun bir karşılığının olmadığını sizler de yapılan açıklamalarda görüyorsunuz. Uluslararası camia Rusya'nın bu konudaki açıklamalarını ciddiye almıyor. Hatta dün ortaya çıkan bazı belgeler DAEŞ petrolünün Rus iş adamları aracılığıyla sisteme sokulduğunu ve dünya piyasalarına Rus iş adamları aracılığıyla sevk edildiğini, hatta DAEŞ'in en büyük müşterisinin de Esed rejiminin olduğunu belgelerle ortaya koydular. Aslında Rusya bu hamlesiyle kendi ayağına kurşun sıkmış oldu. Uluslararası camiada Türkiye'yi zor durumda bırakayım derken bu kirli ilişkilerin de ortaya çıkmasına sebep oldu. Her olanda bir hayır var. Demek ki sayın Putin kendi iç kamuoyuna bir mesaj vermek isterken bazı kirli işlerin deşifre olmasına da sebep olmuş oldu. Türkiye'de bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun. Biz Türkiye olarak bugüne kadar gerek uluslararası hukuk, gerek vicdani noktada hiçbir zaman vicdana ve uluslararası hukuka aykırı bir iş ve işlem içinde olmadık. Türkiye uluslararası meşrutiyete çok önem veren bir ülke. Bugün hamd olsun bu kadar etrafımızdaki türbülansa, karışıklığa rağmen Türkiye hiçbir şekilde bu meselelerden dolayı sıkıntı yaşamıyorsa, zamanında bu konuda attığı dikkatli adımlar sayesindedir. Uluslararası meşrutiyeti ihlal eden hiçbir adım atmamasının bugün rahatlığını yaşıyor, yoksa bu iddialar çok ciddi iddialar olabilirdi. Ülkenin başını ağrıtabilirdi"

 

Güncellenme Tarihi : 18.3.2016 17:22

İLGİLİ HABERLER