Yaşam
  • 21.4.2008 13:24

'KADINI DÖVECEKSİN AMA BURNUNU KIRMAYACAKSIN!'

Yeni albümünüz hayırlı olsun, nasıl bir satış rakamına ulaştınız?

Her zaman söylediğim bir şey var; bir albümün arabalarda, radyolarda çalıyorsa işte o zaman albüm tutmuş, halk tarafından sevilmiş demektir. Şu aralar bakıyorum, her yerde İbrahim Tatlıses şarkıları çalıyor. Bir emek veriyoruz ama karşılığını satışta alamıyoruz, çünkü korsan her yerde var. Ama şu bir gerçek ki, en çok satan albüm benimdir. Çok yeni olmasına rağmen şu ana kadar 200 bini aştık.


Sanatçılığın yanında işadamlığı kimliğinizi de var. Hedefleriniz neler?

Hedefim gıda ve giyim sektörü. Onun dışında bizim bir uçağımız var. Bizim diyorum çünkü hiçbir şey benim değildir. Her şey önce Allah’ındır, biz burada sadece emanetçiyiz. Uçağımız hava taksiciliği yapıyor. Ayrıca otellerimiz var. Otelciliği ve gıdacılığı seviyorum. Yanımda da 500 kişiye iş imkanı veriyorum.

RUHUMDA HAFİF SOSYETELİK VAR


Lahmacunu sosyeteye de sevdirdiniz, bunu nasıl başardınız?


Benim restoranıma her çeşit insan geliyor, sosyetesinden, yazarından, işçisinden her türlü insan… Lahmacun bizim kültürümüzdür, kimse bunu inkar edemez. Lahmacun zincirini daha da büyütmeyi hedefliyorum Lahmacun imparatorluğunu kuracağım. 10 tane şube açacağım. Fakirken, Urfa’da lahmacuna ‘kıymalı’ derlerdi. Çok pahalı idi. Bir lahmacun alsam karnım doymuyor, iki tane alsam param yetmiyordu. Bir tane lavaş ekmeği alır, lahmacunu lavaşa sarar öyle yerdim karnım doysun diye. Lahmacunun bendeki anısı böyle. Acıyı görmeyen başarıya ulaşamaz.


Halka hitap ettiğiniz kadar sosyeteye de hitap ediyorsunuz, sosyete düğünlerinde her zaman siz varsınız, konserlerinizde de sosyete sizi ön sırada izliyor…

Ruhumda hafif sosyetelik var. Bu sesle, şarkılarla ve karakterle ilgili. Sosyete dediğiniz insanlar o birkaç kişi değildir. Bir gün bile kimsenin namusuna yan gözle bakmamışımdır, kimsenin parasında gözüm olmamıştır, kimseye yalakalık yapmamışımdır, kimseye de hakaret etmemişimdir. Bende ses var, fizik var ve adamlık var, bunu da ispatlamışımdır. Beni sevmemeleri mümkün değil. Ben 25 yıldır sosyete kitlesine de hitap eden biriyim. Varoşlardan tutun sosyeteye kadar İbrahim Tatlıses hayatlarında vardır. Mesleğinde ödün vermeyeceksin, ödün verdiğin zaman bitersin.

SAĞ YANIMDA MESCİT SOL YANIMDA KÜTÜPHANE


Sanat dünyasının çarkları arasında 35 yıldır dimdik kalmayı nasıl başardınız?


15 yıl önce ‘Tren Gelir Hoş Gelir’ dedim ortalık yıkıldı. Millet 4 yılda bir şarkı tutturuyor, poposu yere değmiyor. Sanırsınız ki küçük dağları onlar yarattı. Allah’ın bana verdiği bir cevher var. Onu boşuna harcamayacaksın, Allah bir ses vermiş onu en iyi şekilde değerlendireceksin. Kendi gücümün farkındayım. Beni kimsenin ezmesine izin vermem ama ben de kimseyi ezmem. Bu Yaradan’ın hoşuna gitmez. Destekleyeceksin kösteklemeyeceksin. Ama sana kahpelik yapıyorsa o zaman köstekleyeceksin. Kuran-ı Kerim’de ‘kısasa kısas’ der. Sana ne yapıyorsa sen de yapacaksın. Ben bana yapılmasından hoşlanmadığım hiçbir şeyi başkasına yapmadım. Ama bu dönüp dolaşıyor bana patlıyor. Diyorlar ki ‘İbrahim Tatlıses bizi köstekledi’. Kösteklediğim insanlara bakar mısınız? Ben onları arkamda vokalim diye çalıştırmam. Benim zamanım değerli, bunlarla uğraşamam, muhatap olmam. Allah’tan başka kimseden de korkmam. Emin Tahtasız isimli bir edebiyat hocası dostum var, bir gün dedim ki "Benim çok üstüme geliyorlar, bunlarla nasıl uğraşacağım?" Bana "Sen bir filsin, karıncalarla uğraşamazsın. File hazırlanmış lokmayı, karıncalar çekemez" dedi. Ben yanımda boş insan taşımam. Kim bilir ki sağ yanımda yürüyen bir mescit, sol yanımda yürüyen bir kütüphane taşıyorum. Benim yanımdaki insanlar Kuran’ı Kerim’den, Allah kelamından, şefaatten, sevgiden, yeri geldiğinde edebiyattan, şiirden, romandan, halk edebiyatından bahsediyor. Şakşakçılarla yürüyen insanın her zaman torbası boştur. Torbasında ne şahsiyet, ne onur vardır.

ARTIK KİMSE BENİM İPİME SARILMASIN


Peki İbrahim Tatlıses’le yarışa girmek kişiye prim getirir mi?


Hiç prim getirmez. Bazı tabular vardır yıkılmaz, o tabuları yıkmaya kalkışırsan sen yıkılırsın. Kim ‘İbrahim Tatlıses’e sataştım, laf attım ünlü olacağım’ diye düşünüyorsa yanılıyor. Ünlü değil sadece güncel olur; o da birkaç gün o kadar. Temeli sağlam bir insan bana bulaşmaz, temeli sağlam olmayanlar bulaşır ki ismi bahsedilsin, ama bu da onlara fayda getirmez. Akıllı adam bana laf söylemez, sataşmaz, aksine beni metheder. Benim kötülenecek çok tarafım yok, aksine methedilecek çok yönüm vardır. Olanlar kalp gözü ile görüyor, açık gözleri olanlarsa kalbi kör olduğu için göremiyor.


Çok mu fedakârsınız?

Bende merhamet ve vicdan vardır, ayrıca sahiplenme duygum çok fazladır. Birini çok sahiplendim mi, onun var olmasını, yaşamasını, ayakta dimdik durmasını isterim. Ama benim belirli bir limitim vardır, o limiti aştı mı bırakırım kendi kendine uçuruma doğru gider. Kimseyi de onu tutsun diye aşağı göndermem, direk kafa üstü çakılır. Artık kimse benim ipime sarılmasın, yanlış kişiler yanlış isimler belirli bir yere kadar sarılmışlardır ama o saatten sonra benim ipime sarılmalarını istemiyorum. Erkek, kadın fark etmiyor, haysiyetli kişiler her zaman yanımda yer alsın, ama karaktersiz insanları kendi safımda istemiyorum. Artık kimsenin poposunu kaldırmak da istemiyorum! Kimse benim ipimle kuyuya inmesin. Eskiden ipi kesmezdim. Ama ayrılık saatine gelmişsin, aradan beş yıl geçmiş, hâlâ konuşuyor. Benim adımı o insanla yazarsanız onun poposunu kaldırırsınız. Benim kendime göre bir yaşantım, bir düzenim var. Akordu bozuk insanın sazlarımın arasında yer almasını istemiyorum.

YATAK AŞKI İLE GERÇEK AŞKI KARIŞTIRMAYIN


Çapkın bir erkek misiniz? Yoksa çapkındınız da duruldunuz mu?


Ben çapkınlığımdan hiç ödün vermem, evet çapkınım. Çapkınım hovardayım. Ama bağlı olduğum kadınların dışında beni kimseyle göremezsiniz. Felsefemde böyle bir şey yok. Her gün biriyle, her hafta başka bir kadınla olunmaz. Al kadını otele götür, sonra bitti… Bu kadın için de erkek için de geçerli. Kadın gidip adam gibi bir adam bulacak, oturacak keyfine bakacak, erkek de barlarda kadın peşinde koşmayacak; yoksa erkeğe zampara derler, ya kadına ne diyecekler? Yok öyle haftada bir erkek değiştirmek. Kadın da erkek de namuslu olacak. Yatak aşkı ile gerçek aşkı kimse karıştırmasın. Haftada bir âşık olmak var mı? Kadın şöhretli adamı ve paralı adamı sever. Ben elektrik almışsam kapıcının kızını da severim. Para demek aşk demek değil. Aşk sevdadır, Allah’ın sevgisini insanların içine attığı zaman onların birleşmesi gibidir. İki günlük şey değildir.


Sanırım en çok karşılaştığınız soru evlilik, evlilik sizin için zor mu?

Ben hayatla evliyim. Doktora gidersin sana der ki "Tuzdan, undan, şekerden, etten, yağlıdan uzak dur, sakın sigara içme!" Hasta diyor ki: "Men edersin beni meyden, badeden, tütünden, hiç lezzet almam ki hayatı zadeden." Bana bunların olmadığı sade hayat sunuyorsun ama ben o sade hayattan neşe almam. Evlilikle bağlantısı ise şu: Ben bir kere evlendim zaten, böyle ıstıraplar çekeceksem hiç olmasın.

DÖVECEKSİN DEDİYSEK BURNUNU KIRMAYACAKSIN


Kadın dövdüğünüz ne kadar doğru?


Kadın dövülür de sevilir de, ama 39 yerinden bıçaklanmaz. Döveceksin dediysek de ağzını burnunu kırmayacaksın. Kadın, susmasını bilecek ağır başlılığını koruyacak. Kadın erkeğin meleğidir, keleği değildir. Evinin gülüdür, ekmeğinin katığıdır. Ama sürekli cır cır, dır dır ederse olmaz adamda dayanma sınırı var. Nedense feministler, kadın dernekleri 39 yerinden kocası tarafından bıçaklanan kadına sahip çıkmazken, benim adımı dayakçıya çıkarttılar beni canavar yaptılar. İlişki kurduğum insanlarla birkaç kez kavgam olmuştur. Biri 25 yıl önceydi, diğeri de 7 yıl önce. Sabıkam varmış gibi sürekli bu iki olayı söyleyip duruyorlardır. Cennet anahtarı hem kadının hem de ananın ayağı altındadır. Kadın kötü bir şey yaptıysa, bırak gitsin...


Allah yürü ya kulum demiş bana...


Hayatınızda ‘keşke’leriniz var mı?

Herkesin hayatında vardır. Benim de var: Keşke bu kadınla beraber olmasaydım, keşke bu insanla sohbet etmeseydim ve keşke İbrahim Tatlıses olmasaydı… Çünkü İbrahim Tatlıses’i taşımak çok zor. Her şeyi bırakıp İbrahim Tatlıses’in peşine düşmüşüm. İbrahim Tatlıses’i antika eser gibi koruyorum. Söyleyeceği sözler, yapacağı işler her zaman düzgün olursa İbrahim Tatlıses korunur. Yanlış işler, yanlış dostluklar ise İbrahim Tatlıses’i uçuruma sürükler.


Neden hayatınızı film yapmıyorsunuz?

Benim her hikayem bir filmdir. Herkes sanıyor ki inşaatta türkü söylerken meşhur oldum. Hiç böyle bir şey yok. Bir milyon tane adam inşaatlarda şarkı söylüyor, o zaman gelsin sahnede şarkı söylesinler. Allah bir kere el koymuş, bana görev vermiş, yürü ya kulum demiş. Mağara doğduğumu, ilkokuu dışarıdan bitirdiğimi herkes biliyor. 14 yaşımda yaşadığım bir olayı anlatsam film olur. Anlatsam insanlar kafayı yer. Onu film yaparsın Oscar’ı da alırsın!

BEBEK GİBİ KIZ BENİMLE BERABER OLMAK İSTESE OLAMAM

İbrahim Tatlıses olmanın zorlukları çoktur. Her şeye cevap veremezsin, herkesle muhatap olamazsın, boş boş konuşamazsın, insanlara mesaj vermek zorundasın. Liderlik vasfı ve sıfatı budur. Ben kendi kendime bir liderim. Halk boşu boşuna bana ‘İmparator’ demiyor; bildikleri bir şey var ki bana o ismi layık görmüşler. Ben onun altına inersem, sevenlerimi hayal kırıklığına uğratırım. O yüzden kendimi dedikodulardan ve kötülüklerden korumak zorundayım. Mesela, bebek gibi bir kız bana birlikte olmak teklifi yapsa gidemem, yapamam. Önce adımı düşünürüm; bunun bir tuzak olup olmadığını kestiremem, kestiremediğim için de böyle bir riske giremem. Benim cilveyle işim yoktur. Piyasadaki insanlarsa ne kadar küçük şeylerle uğraşıyorlar. Bazı şarkıcılar kiralık manken tutuyorlar, kasetleri çıkmaya yakın sevgilisi diye lanse ediyorlar. Kadın 15 bin dolar para alıyor, işine bakıyor.

CHP’Lİ MİLLETVEKİLİ SANIRIM BENİ MAFYA İLE KARIŞTIRIYOR

İbo Şov’un 17 yıldır süren bir serüveni var. Roman gibidir. Ama bir milletvekilimiz 15 şehit verdiğimiz gün, "dansöz oynattı" dedi. Saat 20:00’de programa başlıyoruz, haberleri izleme imkanımız olmuyor. Sonra bana 15 şehit verdiğimizi söylediler. Biz de oryantal kızımıza telefon açıp "Kızım bu akşam gösterin yok gelme" dedik, oryantal çıkartmadık. Buna rağmen CHP milletvekili dansöz çıkarttığımızı iddia etti. Ertesi gün, RTÜK’ten bir yetkili, yönetmenizi arayıp "Siz nasıl böyle bir şey yaparsınız" diyor. RTÜK bile izlemeden önyargılı davranıyor. “Bunu yapmadığımız halde bizi kamuoyunda rezil ettiniz” dedim. Sonra milletvekilimiz "Başıma bir şey gelirse sorumlusu İbrahim Tatlıses’tir” diye açıklama yaptı. Ben anlamadım, mafya mıyım? Sanırım beni mafya ile karıştırıyor.

AKŞAM

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 12:26

İLGİLİ HABERLER